Akıncı Üssü davasının gerekçeli kararında, darbe planlamasının öncelikli hedefinin Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ı ele geçirmek olduğu ve darbecilerin Erdoğan'ın İstanbul'da bulunduğu zamanlarda kaldığı Huber Köşkü'ne yönelik de kara, hava ve deniz unsurlarından profesyonel ekipler oluşturduğu bildirildi. Erdoğan'ın olay tarihinde Ankara ve İstanbul dışında olabileceği ihtimalini göz önünde bulunduran darbecilerin, her an başka bölgelere sevk edilmeye hazır mobil birlikler kurduğu gerekçeli kararda yer aldı.
ÖNCELİKLİ HEDEF ERDOĞAN'I ELE GEÇİRMEK
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince hazırlanan 9 bin 204 sayfalık gerekçeli kararda, darbe planlamasının öncelikli hedefinin Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ı ele geçirmek olduğu belirtildi.
Gerekçeli karara göre, ihanet gecesi Erdoğan'ı alıkoymak için FETÖ birden fazla plan hazırladı. Başkan Erdoğan'ın İstanbul'da bulunduğu zamanlarda kaldığı Huber Köşkü'ne yönelik olarak kara, hava ve deniz unsurlarından profesyonel ekipler oluşturuldu.
Darbe girişiminden kısa süre önce dönemin Kuzey Deniz Saha Komutanlığı Kurmay Başkanı Ömer Faruk Harmancık, Sualtı Taarruz (SAT) ile Kurtarma ve Sualtı Komutanlığından askerlerle İstanbul'da örgüt imamının evinde toplantı yaptı. Toplantıda, Başkan Erdoğan'a yönelik eylem planıyla ilgili SAT personelinin görevi ve hazırlıkları konusunda talimatlar verdi. Toplantıya katılan eski yüzbaşılar Özay Cödel ve Mustafa Özel de Huber Köşkü'ne gidecek SAT personelini belirledi.
15 Temmuz'dan kısa süre önce Ankara'da bulunan bir evde Genelkurmay Başkanlığı Özel Kalem Müdürlüğünde görevli eski kurmay albay Osman Kılıç, eski tuğgeneral Gökhan Şahin Sönmezateş ve eski binbaşı Şükrü Seymen, Başkan Erdoğan'ın alıkonulmasına yönelik toplantı yaptı. Özel Kuvvetler Komutanlığında görevli eski albay Fırat Alakuş'a Başkan Erdoğan'a yönelik eyleme katılacak Özel Kuvvetler personeliyle ilgili planlama görevi verildi.
Özel Kuvvetlerde görevli Harp Akademisinde kurmaylık eğitimi alan askerlerden 9-10 kişilik tim oluşturan darbeciler, Başkan Erdoğan'ı İstanbul'da bulunduğu zaman çalışma ofisi olarak kullandığı Huber Köşkü'nde alıkoyduktan sonra helikopterde bir süre bekletip daha sonra denize açılacak bir gemiye götürmeyi planladı.
Bu kapsamda köşke yönelik dış kuşak operasyon planlaması yapan darbeciler, Özel Kuvvetlerden köşke gidecek timleri belirleyerek timler tarafından kullanılacak silah ve teçhizatı hazırladı. Hava Kuvvetlerinden ateş desteği için helikopter hazırlandı. Erdoğan'a yönelik tecrit için Özel Kuvvetler Komutanlığı, SAT ve MAK personeliyle dış destek, takviye kuvvetler ve yol kapama planlaması yaptı.
Erdoğan'ın olay tarihinde Ankara ve İstanbul dışında olabileceği ihtimalini de göz önünde bulunduran darbeciler, her an başka bölgelere sevk edilmeye hazır mobil birlikler kurdu.
Darbe girişiminin başlamasıyla Erdoğan'ın Marmaris'te olduğu bilgisini alan darbeciler Erdoğan'ı kaldığı otelde ele geçirmek için eski tuğgeneral Gökhan Şahin Sönmezateş'in başında olduğu Özel Kuvvetler, SAT ve Muhabere Arama Kurtarma (MAK) personelinden oluşturulan ekibi Çiğli 2. Ana Jet Üs Komutanlığından helikopterlerle Marmaris'e sevk etti.
"BU TARİHİ KONUŞMAYLA UYGULAMALI OLARAK GERÇEKLEŞTİ..."
Ancak saat 00.14'te Başkan Erdoğan, televizyon kanalına cep telefonuyla bağlanarak TSK içerisinde bir grubun darbe girişimine kalkıştığını, buna izin vermeyeceklerini belirtti. Darbe girişimine karşı meydanlara ineceklerini kaydeden Erdoğan, Türk milletini darbe girişimine karşı direnmek üzere meydanlara çağırdı.
Kararda, Anayasa'nın 104. maddesinde düzenlenen, "Cumhurbaşkanı Türkiye Cumhuriyetini ve Türk milletinin birliğini temsil eder" kuralının bu tarihi konuşma ile uygulamalı olarak gerçekleştiği belirtilerek, şunlar kaydedildi:
"Bu konuşmadan sonra Cumhurbaşkanı'nın çağrısı üzerine Türk milletinin 'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir' düsturuyla meydanlara, caddelere, sokaklara, havaalanlarına, askeri kışlaların önlerine geldiği, darbecilerin işgal ettikleri her yerde toplanmaya başladığı, darbe girişimine karşı kahramanca bir duruş sergilediği, Türk milletinin kahramanca mücadelesi, vatansever, milletine ve devletine bağlı TSK ve emniyet mensuplarının büyük mücadelesi karşısında darbecilerin lehine gözüken bu tablonun bir anda değişmeye başladığı anlaşılmıştır."
3 AŞAMADA DEVLETİ ELE GEÇİRME PLANI
Akıncı Üssü davasının açıklanan gerekçeli kararında, Fetullahçı Terör Örgütü'nün 15 Temmuz hain darbe girişimine nasıl karar verdiği anlatıldı. Kararda, 1 Kasım 2015'te yapılan genel seçim sonuçlarının kesinleşmesinin ardından FETÖ elebaşısı ve örgüt yöneticileri tarafından darbe girişimine karar verildiği ve darbe girişimini organize edecek örgütün TSK yapılanmasına talimat verdiği kaydedildi.
Darbe planlamasının birinci ve öncelikli hedefinin Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın ele geçirilmesi olduğu, bu kapsamda, örgütün TSK yapılanmasından sorumlu imamları olan sanıklar Adil Öksüz, Kemal Batmaz, Hakan Çiçek, Nurettin Oruç ve Harun Biniş'in TSK içerisine sızmış örgüt elemanlarıyla beraber darbeye hazırlık faaliyetlerini yürütmekle görevlendirildikleri belirtildi.
FETÖ'nün hain darbe girişimi sırasında komuta merkezi olarak kullanılan Akıncı Üssü'ndeki eylemlere ilişkin 475 sanıklı davanın 9 bin 204 sayfalık gerekçeli kararı açıklandı. Kararda örgüt hakkında ve eylemlere ilişkin bilgiler yer alırken darbe girişimine nasıl karar verildiği anlatıldı. Örgütün devleti ele geçirdikten sonra toplumu ve bireyleri FETÖ'nün ideolojisi doğrultusunda yeniden dizayn ederek oligarşik özellikler taşıyan bir zümre eliyle ekonomik, toplumsal ve siyasal gücü yönetmek olduğu kaydedildi. Örgütün bu amacının 3 aşamalı bir plan olduğu anlatılarak, birinci aşamada örgüte eleman kazandırarak taban oluşturmak, ikinci aşamada devletin tüm kurumlarında ve sivil toplumda kadrolaşarak büyük bir güç haline gelmek ve üçüncü aşamada ise devleti ele geçirip anayasal düzeni değiştirmek olduğu belirtildi.
AK PARTİ'NİN SEÇİM KAYBETMESİNİ BEKLEYEN FETÖ'NÜN HAYALİ SUYA DÜŞTÜ
Milli Güvenlik Kurulu tarafından FETÖ'nün 26 Mayıs 2016'da 'milli güvenliği tehdit eden bir terör örgütü' olarak tanımlanmasının ardından hızla devam eden adli ve idari soruşturmalar sonucunda örgütün gerçek yüzünün ortaya çıktığı ve örgütün güç kaybettiği belirtildi. Örgütün en büyük beklentisinin iktidarda bulunan AK Parti'nin seçimleri kaybederek hükümetten ayrılması olduğu ifade edilen kararda, 30 Mart 2014'te yapılan yerel seçimler, Cumhurbaşkanlığı seçimi, 7 Haziran 2015'te yapılan genel seçim ve 1 Kasım 2015'te yapılan milletvekili genel seçimini iktidardaki AK Parti'nin kazanması ve hükümete devam etmesi karşısında örgütün bütün beklentilerinin boşa çıktığı anlatıldı.
BAŞKAN ERDOĞAN'IN SEÇİM KAZANMASI SONRASI DARBEYE KARAR VERİLDİ
17/25 Aralık 2013 tarihlerindeki başarısızlıkla sonuçlanan darbe girişiminden sonraki süreçte örgüte yönelik soruşturmaların yoğunlaşması ve örgütün stratejik yönetim birimlerinin sorumluları olan üst düzey örgüt yöneticileri hakkındaki soruşturma sırasında deşifre olan çok sayıda üst düzey yönetici gibi mahrem yapılanmadaki TSK, emniyet, MİT ve yargı imamlarının da deşifre olmasıyla 2015'te yeni görevlendirmeler yapıldığı ve TSK yapılanmasında değişiklikler yapılarak Hava Kuvvetleri imamı olan sanık Adil Öksüz'ün TSK imamı olduğu, sanık Kemal Batmazın Hava Kuvvetleri imamı, sanık Hakan Çiçek'in Deniz Kuvvetleri İmamı, sanık Nurettin Oruç'un Jandarma Genel Komutanlığı imamı olarak görevlendirildiği anlatıldı. Kararda, 1 Kasım 2015'te yapılan genel seçim sonuçlarının kesinleşmesinin hemen sonrasında, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü lider ve yöneticileri tarafından darbe girişimine karar verildiği ve darbe girişimini organize edecek örgütün TSK yapılanmasına talimat verildiği aktarıldı. Örgütün TSK yapılanmasından sorumlu imamları olan sanıklar Adil Öksüz, Kemal Batmaz, Hakan Çiçek, Nurettin Oruç ve Harun Biniş'in Türk Silahlı Kuvvetleri içerisine sızmış örgüt elemanlarıyla beraber darbeye hazırlık faaliyetlerini yürütmekle görevlendirildikleri kaydedildi.
İMAMLAR DARBE TALİMATI İÇİN ABD'YE GİTTİ
Ankara'nın Çayyolu semtinde bulunan 3 katlı bir villanın darbe plan ve hazırlık faaliyetlerinin komuta merkezi olarak kullanıldığı belirtilirken, villadaki toplantılara örgütün TSK'daki üst düzey sorumlu imamları ile darbe planını hazırlayan general veya kurmay albay rütbesindeki örgüt mensuplarının katıldığı ifade edildi. FETÖ'nün TSK imamı sanık Adil Öksüz, HKK imamı sanık Kemal Batmaz, DKK imamı sanık Hakan Çiçek ve JGT imamı sanık Nurettin Oruç Ankara'daki darbeye hazırlık toplantılarından sonra değişik tarihlerde FETÖ elebaşısı ve yöneticilerinin bulunduğu örgütün yönetim merkezi olan Pennsylvania'da bulunan Fetullah Gülen'in çiftliğine giderek darbe planlaması hakkında bilgi aktarıldı. Bu kapsamda, örgüt liderinin emir ve talimatlarını alarak Türkiye'ye döndükleri ve örgüt elebaşının emir ve talimatlarını kendilerine bağlı sivil ve asker örgüt mensuplarına aktararak darbe girişimi hazırlıklarına devam ettikleri belirtildi.
HAKİ CÜBBEYLE DARBE MESAJI
Kararda imamların Amerika ziyaretlerinin ardından Fetullah Gülen'in 19 Mart 2016'da 'Sıfır Sorun Bamteli' başlığıyla sözde vaazında üyelerinin karşısına haki renkli cübbeyle çıkarak, darbe girişimini şifreli bir şekilde örgüt üyelerine tebliğ ettiği, bu şekilde Adil Öksüz, Kemal Batmaz, Hakan Çiçek ve Nurettin Oruç'un ABD'de yaşayan örgüt lideri ve yöneticileri ile darbenin ne zaman nasıl yapılacağı ve darbe planlamasına ilişkin hususları görüştükleri ve darbe girişimine ilişkin kararın örgüt lideri tarafından örgüt üyelerine şifreli şekilde tebliğ edildiğinin anlaşıldığı kaydedildi.