RAMAZAN BAYRAMI'NIN ÖNEMİ
Ramazan Bayramı, İslam dinine göre Hicri Kamer yılının dokuzuncu ayı olan Ramazan ayının ardından onuncu ay olan Şevval ayının ilk üç günü boyunca kutlanan dini bir bayramdır.
Arapçadaki adı 'îd el-fitr (Arapça: عيد الفطر) Fitr kelimesi arapçada kahvaltı anlamına gelir ve ramazanın bitimi ile birlikte yapılan ilk kahvaltıyı ifade eder.
Ramazan Bayramı'nın ilk gününde camilerde bayram namazı kılınır. Bayram namazını yalnız erkekler kılar. Bayram namazından sonra ise hutbe okunur. Bayram boyunca müslümanlar eş, dost, akraba ziyaretleriyle birbirlerinin bayramını kutlarlar. Bu ziyaretler esnasında genellikle kolonya, tatlı ve şekerlemeler ikram edilir.
Bayramda bakımlı ve temiz olmak adettendir. Herkes en yeni kıyafetlerini giymeye çalışır. Ramazan bayramında çocuklara ailelerin bütçesi elverdiğince yeni kıyafetler alınır. Bazı büyükler ellerini öpen çocuklara hediye veya harçlık verirler. Çocuklar ufak gruplar halinde kapı kapı dolaşarak şekerleme toplarlar.
3 AYLARIN ÖNEMİ NEDİR?
3 aylar, Rahmân olan Allah'ın rahmetinin sağnak sağnak yağdığı aylardır.
Diğer vakitlerde ibadât-u taate on sevap veriliyorsa, Receb, Şaban ve Ramazan aylarında ihlâs ve samimiyete bağlı olarak kat kat daha fazla sevap verilir.
Üç aylar, yılda bir defa gelen ve ahiret ticaretinin yapıldığı mümtaz aylardır. Bereket ve feyzinden İstifade etmesini bilenler, bu aylardan büyük kazançlar elde ederler. Bu bakımdan üç ayların kıymeti pek büyüktür. Ahiret sermayesinin artmasına vesile olan kudsî aylardır.
Bu eşsiz aylarda ahirete yönelik amelleri diğer vakitlere nispeten daha fazla çoğaltmak gerekir. Bu aylarda daha fazla Kur'ân-ı Kerîm okumak, ilme daha fazla yönelmek, ibadet ve tefekküre ve İslâmî hizmetlere daha fazla vakit ayırmak Mü'min'ler için kaçınılmaz bir fırsat olmalıdır.
İşte bu sebeple üç ayların ve üç aylar içerisinde bulunan mübarek gecelerin büyük bir sevinç ve coşkunlukla ihya edilmesi büyük önem arz etmektedir. Buna mukabil olarak da bu ayların fazilet ve bereketinden mahrum kalan kimseler ise büyük hayırlardan mahrum kalmış demektir. Müslümanların uyanık davranıp bu ayları ganimet bilmesi, bir ânını bile gaflet içerisinde geçirmemesi gerekir.
Nebî (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) Recep ayı girdiği zaman:
"Allah'ım Recep ve Şaban'ı bize mübarek eyle ve Ramazan ayını da bize mübarek eyle (Ramazan'a kavuştur)" diye dua etmişlerdir. (AhmedibnüHanbel, el-Müsned, 1/259)