Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Ne olursa olsun FETÖ'nün son ferdi de etkisiz hale getirilene, cezasını çekene, ülkenin ve milletin kazan defterinden düşürülene kadar mücadelemiz sürecek." dedi.
15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü dolayısıyla, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde, şehit yakınları, gaziler ve vatandaşlara hitap eden Erdoğan, darbe girişimi gecesinde şehitler tepesini boş bırakmamak için sokaklara çıkan, yolları dolduran, darbecileri önüne katıp kovalayan kahramanlar sayesinde Türkiye'nin geçilmez olduğunun bir kez daha görüldüğünü belirtti.
Elbette her büyük mücadele gibi burada da kayıpların olduğunu, FETÖ'cü alçaklar tarafından şehit edilen 251 kişinin her birinin hikayesinin tek başına bu millete ilham verecek ayrıntılarla dolu bulunduğunu vurgulayan Erdoğan, "İşte bunlarda birisi de Ömer Halisdemir kardeşimizdi. Kendi yakın çalışma arkadaşlarımdan Erol Olçok bunlardan bir tanesiydi. Prof. Dr. İlhan Varank da bunlardan bir tanesiydi." ifadesini kullandı.
Çeşitli vesilelerle bizzat tanıştığı, görüştüğü kardeşlerinden şehitlik makamına uğurladıklarının olduğunu anlatan Erdoğan, karşıdaki cadde üzerinde pek çok şehidin olduğunu dile getirdi.
Tek bir damlası bile boşa akmayan bu kanları vatan topraklarına vurdukları yeni istiklal mühürleri olarak gördüklerini aktaran Erdoğan, İstiklal Marşı'ndan "Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda, şüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda, canı cananı bütün varımı alsın da hüda, etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda." dizelerini okudu.
"HAVALİMANINDAKİ ONBİNLER ORAYA ŞEHADET İÇİN GELMİŞLERDİ"
"Allah şahittir, milletim de emin olsun ki eğer o gece darbeciler Marmaris'te veya İstanbul'da, Atatürk Havalimanı'nda karşımıza dikilselerdi şahadete yürümek için bir an bile tereddüt etmeyecektim." diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Çünkü, havalimanındaki onbinler oraya şehadet için gelmişlerdi. Hiçbir tereddütleri olmadığını gözlerimle görmüş ve o anı yaşıyor gibiydim. Nasıl o gece TBMM'ye ulaşabilen milletvekillerimiz 'Öleceğiz ama burayı terk etmeyeceğiz.' demişlerse, nasıl Genelkurmay ve TBMM önünde, Külliyenin etrafında, Ankara Emniyet Müdürlüğünde, İstanbul'da 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nde, Üsküdar'da, Saraçhane'de onbinlerce vatandaşımız adeta şehadet sırasına girmişse, nasıl ülkemizin dört bir yanında milyonlarca yürek aynı gaye ile harekete geçmişse, nasıl dünyanın dört bir yanında yüzlerce milyon kalp ülkemiz için duaya durmuşsa, nasıl henüz bıyıkları terlememiş delikanlılardan pirifanilik mertebesine ulaşmış büyüklerimize kadar bir millet topyekun kıyamete kalkmışsa, işte biz de aynı hissiyat içindeydik."
ŞEHİTLİK MERTEBESİ
Erdoğan, "şehitler ölmez" ifadesinin kendileri için kuru bir slogan olmadığını, uğruna her şeylerini feda edebilecekleri bir inanç akidesi olduğunu vurguladı.
Her şey gibi şehitliğin de nasip işi olduğunu dile getiren Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:
"15 Temmuz gecesi bu şerefe nail olan kardeşlerimize gıptayla bakıyoruz. Ne mutlu size, ne mutlu eşlerinize, ne mutlu annelerinize, babalarınıza, evlatlarınıza, ne mutlu, ne mutlu size ki sevgililer sevgilisine komşu oldunuz. Ne mutlu size ki geriden gelecek olanları, cennette karşılayacaksınız. Onları her hatırlayışımızda, geride bıraktıkları emanetleriyle her karşılaşmamızda, gazilerimizle her bir araya gelişimizde aynı duyguyu tekrar tekrar yaşıyoruz. Rabbimiz bize bu makamı nasip etmediğine göre bu dünyada yapmamız gereken işler, yerine getirmemiz gereken vazifeler var demektir. İşte bu anlayışla ve şehitlerimize layık olabilmek için onların uğruna canlarını feda ettikleri ülkemizi güçlendirmek, büyütmek, geliştirmek, vatanımızın bütünlüğünü korumak, milletimizin aydınlık ve müreffeh geleceğini inşa etmek gayesiyle gece gündüz çalışıyoruz, çalışacağız. İnşallah büyük ve güçlü Türkiye hedefine ulaşana kadar da durup dinlenmeden mücadeleyi sürdüreceğiz."
Erdoğan, Allah'ın yardımı ve milletin desteğiyle önlerine çıkartılan engelleri birer birer aşarak, tuzakları birer birer bozarak hedeflerine doğru yürüdüklerini bildirdi.
"Kritik yol ayrımlarının çoğunu geride bıraktık. Şimdi önümüzde 2023 hedeflerimize Cumhur İttifakı olarak o bütünleştirdiğimiz son bir eşik var. Onu da aştığımızda artık ülke ve millet olarak yeni bir döneme giriyoruz." ifadesini kullanan Erdoğan, Türkiye'yi bu seviyeye getirdiklerinde şehitlere layık olabilmenin sevincine ve huzuruna kavuşacaklarını ifade etti.
Türkiye'nin tarihi boyunca pek çok saldırıya, pek çok tuzağa maruz kaldığını anımsatan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Milletimiz için vatanımızı korumak veya hakkımızı almak gayesiyle mücadele etmek, bu uğurda şehitler vermek adeta ekmek yemek, su içmek kadar tabii şeylerdir. Böylesine büyük bir mücadele müktesebatına sahip millet, gerektiğinde düşmanını affetmesini de gerektiğinde yeni ittifaklar kurmasını da bilir ama bu milletin asla affetmeyeceği bir şey varsa o da kendi içinden çıkan hainlerin yaptığı ihanetlerdir. Bu millet ihaneti affetmez, haini de affetmez, hainlerin arkasında duranları da affetmez. Güya, kendi aklınca onları kullanarak siyasi çıkar devşirmeye kalkan mülevvesleri de affetmez. İşte bunun için diyoruz ki ne olursa olsun FETÖ'nün son ferdi de etkisiz hale getirilene, cezasını çekene, ülkenin ve milletin kazan defterinden düşürülene kadar mücadelemiz sürecektir. Bir kez daha altını çizerek ifade ediyorum. Millete silah çekenin, milletin kanını dökenin, milletin bayrağına ve ezanına göz dikenin, milletin geleceğini karartmaya kalkanın affı da olmaz müsamahası da olmaz. Devleti karanlık mahfillerin emrine sunmak için çalışanın affı da olmaz müsamahası da olmaz. Ülkenin geleceğini karartma pahasına kendine veya içinde yer aldığı gruba ikbal devşirme peşine düşenin affı da olmaz müsamahası da olmaz. Gerekirse kan kusar, kızılcık şerbeti içtik deriz. Ama ülkemizi ve milletimizi böyle bir ayıbın içine sokmayız.
Dışarıda veya içeride her kim FETÖ'cülerle, PKK'lılarla veya diğer terör örgütleriyle ilgili hak, hukuk, adalet edebiyatı yapıyorsa bilin ki kafasının arkasında ülkemiz ve milletimizle ilgili karanlık bir amaç vardır. Bize bu şekilde nasihat çekenler var. O nasihati kendinize saklayın. Biz ne yaptığımızı, ne yapacağımızı gayet iyi biliyoruz. Paraları yokmuş, paraları kalmamış. Onların paraları stoktadır. Onların nerede, ne olduğu bellidir. Bu bizim defalarca deneyerek doğruluğunu gördüğümüz şaşmaz bir ölçüdür."
Açılışı yapılan 15 Temmuz Demokrasi Müzesi'nin ülkeye ve millete hayırlı olmasını dileyen Erdoğan, eserin ortaya çıkmasında emeği geçenleri tebrik etti.
Erdoğan, "Pazartesi, salı bir Kıbrıs yolculuğumuz olacak. Devlet bey ile birlikte geniş bir ekip inşallah orada olacağız. Kurban Bayramı namazımızı da Kuzey Kıbrıs'ta kılacak ve merasimlere orada katılacağız. Yolumuz açık olsun, bayramımız şimdiden mübarek olsun." dedi.
NOTLAR
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşması öncesinde saygı duruşunda bulunuldu, İstiklal Marşı okundu. Ardından Millet Camii İmam Hatibi Adem Kemaneci Kur'an-ı Kerim okudu.
Erdoğan'ın konuşmasının ardından Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş dua etti.
Vatandaşlara günün anısına PTT tarafından bastırılan ve üzerinde "Türkiye Geçilmez" ifadesinin yer aldığı pullar hediye edildi. Erdoğan, konuşması sonrasında bazı vatandaşlarla hatıra fotoğrafı çektirdi.
Törene, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi üyeleri, siyasi parti temsilcileri, milletvekilleri, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ile şehit yakınları ve gaziler katıldı.