Bugün dezenformasyon dediğimiz ve inşa edilmiş sahte gerçeklik üzerinden toplumlar üzerinde çok ciddi anlamda bir algı operasyonu yapılıyor. O yüzden AB bu dezenformasyonla mücadeleye çok büyük bir önem atfediyor. Bu yönde de hem Almanya'da hem diğer ülkelerde dezenformasyonla mücadele anlamında yapılmış önemli yasal düzenlemeler var. Sosyal medya yalanları, sosyal medyada oluşturulmak istenen sahte gerçeklikle ilgili ciddi düzenlemelere gidiyor" diye konuştu.
'AVRUPA ÖRNEKLERİNİ İNCELİYORUZ'
Daha önce çıkarılan sosyal medya düzenlemesini hatırlatan Ünal, "Türkiye'de sosyal medya yasasını çıkardık. 'Gelmeyecekler, temsilcilik açmayacaklar' dedikleri bütün sosyal medya platformları Türkiye'de temsilciliklerini açtılar. Bu bir ayağı işin. 'Sosyal medya' dediğimiz, Twiter ve diğer platformlar bunlar verici sağlayıcılar. Dolayısıyla veri sağlayıcılar kendilerini tarafsız platformlar olarak nitelendiriyorlar. Ama bu tarafsız platformlarda paylaşılan yalan haberlerin de orada oluşturulan dezenformasyonun ortaya koyduğu bir terör biçimi var. Ve bununla bütün dünya mücadele ediyor. Milyonlarca öğrenci sınava girmeden bir gün önce bir yalan haber ortaya atılıyor ve sınava girecek bütün öğrencilerin psikolojisini etkileyecek bir algı operasyonu yapılıyor. Bununla mücadele etmek durumundayız. Bu sadece bir örnek" değerlendirmesinde bulundu.
'BENZER DÜZENLEMEYİ HAYATA GEÇİRECEĞİZ'
AK Parti'nin, dezenformasyon terörünü önlemek amacıyla yeni bir sosyal medya düzenlemesini gündeme aldığını kaydeden Ünal, "AB'nin dezenformasyon ile mücadele anlamında yürüttüğü bu çalışmaların yasal zeminini şu anda inceliyoruz. AB dezenformasyonla mücadele anlamında hangi yasal adımları attı, hangi düzenlemeleri getirdi bunun incelemesini yapıyoruz. Bu incelemelerimiz tamamlandığında yine Avrupa'yı temel alarak dezenformasyonla mücadeleye ilişkin bir yasal düzenleme kaçınılmaz. İnternet coğrafyasında mücadele edilen ortak düşman dezenformasyon. AB'nin ortak düşmanı dezenformasyon. ABD için de ortak düşman dezenformasyon. Diğer ülkelerin de bizim de ortak düşmanımız dezenformasyon. Burada tam da özgürlüklerin rahat bir şekilde kullanabilmesi, kişisel verilerin korunmasından, özel hayatın dokunulmazlığına, kişi haklarının korunmasından, insanların özel hayatlarına dönük yapılan dezenformasyona bir çözüm bulma çabasında şu anda dünya. Biz de bu çabaların bir yerinde yapılan düzenlemeleri örnek alarak bir benzer düzenlemeyi hayata geçireceğiz" ifadelerini kullandı.
'ERKEN SEÇİM BEKLENTİSİ YANLIŞ'
Erken seçim tartışmalarına da değinen Ünal, "Cumhurbaşkanımız her seferinde altını çizerek seçimin Haziran 2023'te zamanında yapılacağını ifade ediyor. Şimdi AK Parti'nin sahada faaliyetleri üzerinden erken seçim iddiası son derece yanlış. Çünkü; AK Parti seçimden seçime sahada olan bir siyasi hareket değil. AK Parti sürekli olarak halkla ilişki içerisinde olan, seçmeniyle ilişki içerisinde olan, gençlik kollarıyla, kadın kollarıyla, ana kademesiyle sürekli sahada olan bir siyasi hareket. Dolayısıyla AK Parti'nin saha çalışmaları üzerinden bir erken seçim beklentisi son derece yanlış. AK Parti'nin 19 yıldan beri iktidarda olmasının temel sebebi, son derece dinamik canlı bir teşkilat yapısı ve saha çalışmasının olması. Muhalefetin, erken seçim söyleminin genel sebebi maalesef, Türkiye'nin her şeyden çok ihtiyaç duyduğu güven ve istikrar ortamı. Hele hele pandemiyle beraber bütün dünyada ortaya çıkan istikrar ve güven ihtiyacını erken seçim tartışmaları üzerinden adeta baltalamak. Yoksa Türkiye'de erken seçim söz konusu değil" dedi.