Kaza, Mersin'in Erdemli ilçesine bağlı Aydınlar Mahallesi'nde 1 Temmuz günü meydana geldi. Emekli Hava Albay Zekeriya Suna'nın (50) kullandığı otomobil, yolda yürümekte olan 66 yaşındaki Fethiye Toprak ve 68 yaşındaki Nebahat Gülmez'e çarptı. İki kadın olay yerinde can verirken, sürücü Zekeriya Suna ise jandarma ekipleri tarafından gözaltına alındı.
ÖNCE OTOSTOP SONRA İNTİHAR DEDİ
Gözaltına alınan sürücü Zekeriya Suna'nın kazanın ardından jandarmaya verdiği ifadesinde hayatını kaybeden Toprak ve Gülmez için önce "otostop çekiyorlardı" daha sonra da "aracın önüne atladılar" dediği öğrenildi. Erdemli Sulh Ceza Hakimliği'nde hakim karşısına çıkan Zekeriya Suna, buradaki ifadesinde de benzer yönde ilginç bir savunma yaptı.
Suna, "Araçlara el kaldırıyorlardı. Beni gördüklerinde de geriye dönüp yine el kaldırdılar. Arabanın önüne kendilerini atmış oldular. Ben hala kazanın nasıl gerçekleştiiğini idrak edemiyorum. Dışarıdan olayı izleyen bir kişi şahısların intihara meyilli olduğunu düşünürdü. Kaza, yayaların yolun içerisinde yürümesi ve panikle ani manevralar yapması sebebiyle gerçekleşmiştir" dedi.
SAVCILIK TUTUKLANMA İSTEDİ, HAKİM SERBEST BIRAKTI
Zekeriya Suna, Erdemli Cumhuriyet Başsavcılığınca tutuklama talebiyle sevk edildiği mahkemede adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Mahkeme, buna gerekçe olarak ise, delil karartma şüphesinin bulunmaması, Suna'nın sabit ikametgah sahibi olması nedeniyle kaçma ihtimalinin olmaması gösterildi.
RAPORDA AKLA SIĞMAYAN ŞEYLER VAR
Sabah'ta yer alan habere göre, kazada hayatını kaybeden Fethiye Toprak'ın kızı Ayşe Parlak konuştu. Parlak, Zekeriya Suna'nın serbest bırakılmasına tepki gösteren Parlak, "Anneme ve yengeme çarpan kişinin ifadelerini okuyunca üzüntümüz daha da katlandı. Kazanın olduğu yer tek gidiş gelişli. Köy yolu gibi bir yer olduğu için olay yerinde herhangi bir kamera, MOBESE falan yok. Kazanın görgü tanığı da olmadığı için kaza tutanakları tamamen sürücünün ifadelerine göre yazılmış. Kaza raporunda akla mantığa sığmayan bir sürü şey var.
Sürücü Zekeriya Suna'nın tüm iddialarına yer verilmiş ama süratli olabileceği, telefonla ya da başka bir şeyle meşgul olabileceği, uyumuş olabileceği gibi birçok ihtimal hesaba katılmadan serbest bırakılmış. Ne annem ne yengem asla otostop yapma alışkanlığı olan insanlar değiller. İntihar konusunu hiç konuşmak bile istemiyorum. İkisi de inançlı, hayatlarından memnun, yayladaki zamanlarını torunlarına kışlıklar hazırlayarak geçiriyorlar." diye konuştu.