Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, son dönemde Türkiye'de etkili olan yangın ve sel felaketlerine ilişkin CNN Türk canlı yayınından açıklamalarda bulundu.
Orman yangınları ile mücadele kapsamında alınan tedbirlerle ilgili konuşan Bakan Pakdemirli, 5 yangın söndürme uçağının alınacağını bildirdi.
"TÜM BU BAKIMLAR YENİ BİR UÇAK PARASI"
Türk Hava Kurumu'nun (THK) uçaklarının 27 ile 34 milyon dolar arası bir masraf karşılığında uçabilecek seviyeye gelebileceğinin altını çizen Pakdemirli, "Hem THK hem de bizim arkadaşlarımız baktı ve 27 ile 34 milyon dolar arası harcarsanız bu uçakları uçurabiliyor musunuz. Neredeyse bir uçak fiyatı... 50 yaşında bir uçağı uçuracağız, içindeki insanlar kıymetli değil mi? Komple bu uçakların soyulup röntgenlerinin çekilmesi lazım. Motorların değişmesi lazım. Gövdenin tekrar yapılması lazım. Tüm bu bakımlar yeni bir uçak parası" ifadelerini kullandı.
"THK'NIN ELİNDE UÇAK OLSAYDI BİZE GÖNDERİRDİ"
Tarım ve Orman Bakanı, "Kimin elinde uçak varsa paralı ya da parasız bize gönderin dedik. THK'nın da elinde uçak olsaydı, bize gönderirdi. Sonuçta plakası olmayan aracı trafiğe çıkarmak gibidir. Yani fail değil uçaklar. Bunlar belki fail olsa tartışmasını yapabiliriz" dedi.
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli'nin açıklamalarından satır başları;
* Tüm Türkiye'yi sarsan günler yaşadık. Hepimiz için zordu. Ekibim çok yoruldu. Tarihte görülmemiş diye bir pencere açmamak istiyorum. Cumhuriyet tarihinde görülmemiş yangın silsilesiyle karşılaştık.
* Yaklaşık 3 bin yangınla uğraşır. Bunun bir çoğundan kimsenin haberi olmaz. Bunlar küçüktür. Çıktığı yerde bastırılır söndürülür. Ama bu 3 bin yangından her yıl önemli yangınlar olur. Mesela 2 sene önce İzmir yangınıydı. Geçen sene Hatay'da çıkan yangınlar önemli yangınlardı.
* Önemliden kasıt kontrolsüz bir şekilde büyüyecek diye olarak adlandırıyoruz. Geçen sene ise böyle büyük diyebileceğimiz 4 yangın vardı. Bu yıl 16 tane birden yangın aynı gün içerisinde cereyan etti. Bunların hepsi de büyük ve büyüme potansiyeli olan yangınlardı.
* Çıkan yangın ve söndürülen yangın neredeyse eşdeğer. Muğla, Antalya yangınları söndürülemeyen yangınlar oldu. Karşılaşılmamış bir durumla karşılaştı Türkiye.
* Antalya'da çıkartanlarla ilgili işlem yapıldı. Kamuoyunun bilgisi dahilinde. Bu yangınların büyümesine çok hızlandıracak sebepler vardı ortada. Önemli bir kısmıyla ilgili soruşturmalar sürüyor. Her iki yangından birinin sebebini bilemiyoruz. Bunda kasıt mı vardır? İhmal mi vardır, terör mü vardır?
* Antalya'da bir balicinin çıkardığı yangın var. Akseki'deki yangın. Bir tanesi püromani hastası. Yani ateşin yanmasından hoşlanan bir durum. Bir tane yangını da küçük bir çocuğun çıkardığı var. Bunun ve bunun gibi sebeplerle yangınlar çıkıyor. Aslında yangının çıktığı durumda hangi meteorolojik durumlardasınız o çok önemli.
* 30 30 30 kuralı varsa bizim için alarm var demektir. 30'un üzerinde rüzgar, sıcaklık ve 30'un altında nem olduğu durumda bizim için alarm söz konusu. 2019, 2020, 2021'in aynı meteorolojik durumlarına bakalım. 2019'da ve 2020'de %50'ye varan nemler var. Ama biz bu sene %5'in altına düşen nemle karşılaştık.
* Şöyle bir kurul var; 40 ve 20 kuralı veya 40-20-40 kuralı var. Bu kuralda asla ve asla yangınla mücadele etme, yerleşim yerlerini boşaltın ve yangının sönmesini bekleyin. Bunlar gerçekleştikten sonra yangınla mücadele edin. Biz yangınlara karşı mücadelemizi bırakmadık ve 15 gün içinde yangınları söndürdük.
* ABD'liler diyor ki 40 derece sıcaklık, 40 km rüzgar ve %9 nem. Burada verilen mücadeleye baktığınız zaman çok önemli bir savaş kazanıldı. Bu hakikaten Türkiye Orman Teşkilatı'nın başarı için tarihsel olaylardan bir tanesidir.
* Eleştirecek noktalar vardır tabi. Orman Teşkilatı dünyada sayılan teşkilatlardan bir tanesidir. Biz yangını metafor yaparız ve düşmanla özdeştiririz. Süper güç olabilirsiniz. 2 ülke ile savaşırsınız 5 ülke ile savaşırsınız. Ama 16 ülke ile savaştığınız zaman netice almanız zor olabilir. Havadan attığımız su bombadır, yerden sıktığımız su da piyadenin sıktığı kurşundur.
* Burada hem sayı önemli hem de hektarın önemi var. Hektar büyüdüğü zaman yangında daha çok alanınız etkileniyor. Meteoroloji etkenler yangınlarda sonuç almamızı çok zorlaştırmıştır.
* Bizim bir erken uyarı sistemimiz var. Bu sistem riskli bölgeleri belirliyor. Riskli bölgelere haber veriyoruz. Hatta çıkması muhtemel yangınlara yakın ekiplerimiz hazır bekliyorlar. Herhangi bir yangın durumunda hızlı bir şekilde mücadele etmek için.
* Bu hazırlıklar olmasaydı yangınların önünü alamayız. Biz aşağı yukarı günde 30 yangınla mücadele ediyoruz. Bizim ana hedefimiz yangına amiyane tabirle "yılanın başını küçükken ezmek lazım" O gün itibariyle 10'un üzerinde büyük yangın oldu. 20 tane de söndürülen yangın oldu.
NEDEN KONTROL ALTINA ALINMAKTA ZORLANILDI?
* Orman Bakanlığı'nın yeterli aracı yok mu? Yeterli insan gücü yok mu? Çok sayıda yangınla mücadele ettiğiniz zaman ister istemez ekiplerinizi ve gücü bölmek zorundasınız. Ekipleri böldüğünüzde de yangınları söndürmek zaman alıyor. 6 tane helikopter göndermek yerine 2 helikopter gönderiyorsunuz çünkü.
UÇAK VE HELİKOPTER SAYISI ARTACAK MI?
* Her yangından aldığımız dersler var. Elbette böyle bir büyük gücü elde tutmanın büyük bir maliyeti var. Bir daha böyle büyük yangın silsilesiyle ne zaman karşılaşırız bilmiyoruz. Böyle akut durumlar için şöyle bir ders aldık. Devletteki insan gücünü kara gücünü teçhizatları kullanabilmemiz gerekiyor. Önümüzdeki günlerde çalıştay yapacağız ve mutlaka bunları konuşacağız. Bugün mesela kamuda bambi taşıyabilecek helikopterler var.
* "Bir sürü helikopter almak yerine devletin elindeki helikopterlere teçhizat alarak çıkan yangınlara karşı mücadele etmeyi mi kastediyorsunuz" sorusu üzerine Bakan Pakdemirli, "Böyle akut bir durumda insan kaynağı yetmediğinde biz de onları çağırabiliriz" ifadesini kullandı.
* Etki sıralaması yapacak olursak birincisi bizim teşkilatımız, yani yerdeki mücadele. Hava bombardımanıyla siz bir ülkenin fethedildiğini gördünüz mü? 20-30 evvel ABD Irak'a bombardıman yaptı aradan kara harekatı yaptı dimi. Hava araçlarının, uçağın, arazözlerin bu yangınlarda yeri var. Ama en önemlisi insanların yeri var. Yok uçaklar yok bunların üzerinden tartıştılar. Halbuki suyu iletecek ve son söndürecek bizim orman işçilerimizdir. Helikopter uçak sayısına indirgendi iş.
* Maalesef o dönemde başarılı olamadık. Envanterde olan ya da olmayan uçak şudur. Benim sözlerim cımbızla çekildi oradan. Uçağımız yok diye bir algı oluşturuldu. Halbuki böyle bir şey yok. 34-40 senedir bütün hizmetini dışarıdan almıştır. İhale yöntemleriyle... Teknik olarak 3 ay bize hava aracı lazım. Bunun dışındaki aylarda bu uçaklara bakmak, ayakta tutmak maalesef çok maliyetli. Orman Teşkilatı hava operasyonu yapmaya başladığından beri ezelden beri kiralama yönetimini tercih etmiştir.
* Bir ülkenin envanterinde 3 uçağı var. Bizim burada helikopterle ile ilgili kıt kanaat yok. Sağınıza solunuza döndüğünüz zaman helikopter kiralayabiliyorsunuz. Önümüzdeki aylarda 5 yeni uçak katılacak. Büyün hava araçlarını kiralamak daha mantıklı. İstediğimiz zaman istediğimiz kadar kiralayabiliriz. Ama 5 tane elimizin altında bulunsun. 2 senedir uçakların satın alınmasıyla ilgili çalışma devam ediyordu. Bu son yangınlarla süreç hızlandı.
'THK İLE BİR SORUNUMUZ OLAMAZ'
* Türk Hava Kurumu'yla bizim bir sorunumuz olamaz. THK'da pilot eğitimi aldım. Ne benim ne de kurumumun THK ile sorunu olamaz. Bu sene kiralamış olduğumuz hava araçlarını 18 helikopter ve 3 Rusya'dan helikopter THK tarafından bize verilmiş durumda. THK'nın yangınları söndürme gibi bir yetkisi yoktur. Nitekim bu söz konusu olan uçaklar da epey bir süre bizim tarafımızdan para karşılığı hizmet alınmıştır. THK'nin yönetimiyle bizim bir alakamız yoktur.
* THK'nın başındaki yöneticilerin maalesef kurumu zarara uğratmışlardı. Kurumun şimdi başında kayyum vardır. Biz eski ayakkabıları çıkardık yeni ayakkabıları giydik. Eski ayakkabıdan kasıtta THK'nın uçakları bakımsız bırakması. Bakanlığımız bu zaman kadar THK'ya 130 milyon Euro kiralama parası vermiştir.
BU UÇAKLAR UÇURULABİLİR Mİ?
* Hem THK hem de bizim arkadaşlarımız baktı. 27 ile 34 milyon dolar arası harcarsanız bu uçakları uçurabiliyor musunuz. Neredeyse bir uçak fiyatı... 50 yaşında bir uçağı uçuracağız, içindeki insanlar kıymetli değil mi? Komple bu uçakların soyulup röntgenlerinin çekilmesi lazım. Motorların değişmesi lazım. Gövdenin tekrar yapılması lazım. Tüm bu bakımlar yeni bir uçak parası.
* Kimin elinde uçak varsa paralı ya da parasız bize gönderin dedik. THK'nın da elinde uçak olsaydı, bize gönderirdi. Sonuçta plakası olmayan aracı trafiğe çıkarmak gibidir. Yani fail değil uçaklar. Bunlar belki fail olsa tartışmasını yapabiliriz.
SOSYAL MEDYA ÇAĞRILARI
* Ülkemizi aciz göstermeye çalışıp, HELPTURKEY diye kampanyalar mı başlatmadık. Rusya'da ABD aylardır süren yangınlar var. HELPUSA diye slogan görebilir misiniz? Herkes ülkesi zarar görmesin, turizm yerlerinin esnaf zarar görmesin istiyor. Dünyadan yeterince destek aldık. Türkiye itibarlı bir ülke.
* Kim bize bir şey gönderelim dediyse kabul ettik. Teknik şartları kabul ettiği sürece... 50 kilo taşıyan bir su gönderelim dediklerinde dur yok dedik. Bize 250 kiloluk lazım diye.
* Rusya'da 48 gündür devam eden bir yangın. Yine Kanada'da günlerdir devam eden yangınlar var. Bunu bir afet olarak görüyorlar. Ne yapmasıyla ilgili kuralları var. Biz bu ülkelerin mücadele etmesi koşulların üstünde mücadele ederek yangınları söndürdük.
'MESELE UÇAK MESELESİ OLSAYDI, UÇAK ÜRETİCİSİ ABD KENDİ YANGINLARINI SÖNDÜRÜRDÜ'
Yangın bir afettir ülkelerin bununla ilgili başarılı veyahut başarısız addedilmesi oralarda siyasi münazara olmuyor. Biz bu ülkelerin mücadele etmediği koşullarda mücadele edip bitmesi gerekenden çok kısa sürede bitirdik yangını.
Eğer mesele uçak meselesi olsaydı ABD uçak üreticisi bir ülke. Bizi atladığımız konu var. Orman kahramanlarımız bizim orman teşkilatımızın dünyada eşi benzeri yoktur. Kalabalık bir teşkilattır. Bizim kara gücümüz gibi vurucu bir güç birçok ülkede yok. Eşi benzeri olmamasının sebebi bu.
MİLAS YANGININDA ÇOK BÜYÜK ALEV TOPLARIYLA KARŞILAŞTIK
Orman teşkilatı, ordu ve polis teşkilatının ardından en çok şehit veren kurumdur. Bir savaşa girdiğiniz zaman karşınızda insan var sizden korkuyor ama yangın ile mücadele ettiğiniz zaman karşınızda insan yok sizden korkmuyor ve üzerinize geliyor. 500 metre alev topları gördük sahada rüzgarın etkisiyle. Milas yangınında çok büyük alev toplarıyla karşılaştık.
Farklı günlerde farklı şehitler verdik 8 şehidimiz var sonra uçağımız düştü. Maalesef ben teşkilatım adına çok üzgünüm. Bu konuda gerçekten kamuoyunun sağduyulu olmasını beklerdim Ben de isterdim ki onları alkışlayalım. Ben de isterdim ki küreğini yastık yapan 5-10 dakika dinlenerek kardeşlerimizin yanında olayım. Halkımızın önemli kısmı destek oldu ama önemli bir kısmı da bundan imtina etti. İnsan unsur çok önemli.
Şu anda onların vefatları üzerinden bir konuşma yapmak istemiyorum kaza kırım raporunun bize gelmesini bekliyorum. Pilot veyahut pilotaj veyahut mekanik arıza ilk emareler bir pilotaj hatasının olduğunu gösteriyor.
İHA'LAR YANGINDA NASIL KULLANILDI?
* İHA'ların hikayesine geleyim. Orman teşkilatımız başarılı 2019 yangınında orman teşkilatımız yangınla ilgili çalışmaların yürütürken çeşitli gözlemler yaptım. Stratejik ve vizyoner bir yaklaşım beklemek lazım. Olmayan buraya katkı sunulabilecek ne varı düşünerek yola çıktım. Bölge müdürümüz yönetim helikopteri ile yukarı çıkıyoruz. Yangına bakıyoruz. Elimizde telsiz aşağıdaki araçtakilerle konuşuyoruz. Buradaki yangın büyüme odağında gibi. Konvansiyonel yöntem. Bizim helikopterlerimiz gece iniyor. Karar ekipleri gece mücadeleye devam ediyor. Büyük bakış açısını gece kaybettiğimizden dolayı termal gözlerle bize yukarıdan bakacak bir şey lazım. Sonra benim aklıma geldi neden İHA'ları kullanmıyoruz.
* Geçen yıl 1 İHA ile deneme olarak başladık. İHA'ların 700'ün üzerinde orman kulemiz var buradan ormanları gözetliyoruz. Gece bize aynen gündüzmüş gibi sevk ve idare kabiliyeti veriyor. Karargah merkezimizle biz diyoruz ki şurada alevler var. Odakları İHA'!dan işaretliyoruz. Bu dönem 9 İHA kullandık. Bizim sabit olarak sürekli olarak hizmet adlığımız 4 tane İHA'mız var. Ana amaç şu; bütüncül resmi gece boyunca da takip etmek. Yangınlar genelde öğleden sonra başlıyor. Eğer büyüyecek bir yangınsa yangının etrafını sarmanız hepsi zaman alıyor. Geceye döndükten sonra kara ekipleri gördüğünün ötesinde bir mücadele vermesi gerekiyor. 7/24 uçan 4 tane İHA var. Eğer bu sistemlerimiz olmasaydı bu dönemde savaşma ihtimalimiz çok daha düşük olacaktı.
* Bizim için ekimin sonuna kadar alarm bitmez. Bizim için başarı yangının çıkmamasıdır. Ne kadar az yangın çıkarsa o kadar iyidir. Hala riskli bir dönemdeyiz ama asıl riskli dönemi geride bırakıyoruz diyebiliriz. Mevsim itibariyle sıcak nemin düşük olduğu rüzgarın hızlı olduğu dönemi geride bıraktığımız söyleyebilirim. Orman idaresinde rahatlama ancak sezonun sonunda olur. Gün geçtikçe şartlar biraz daha iyiye doğru gider. Dönem 1 Temmuz'da başlar, Ekim ayına kadar takip etmek lazım.
"YANAN ALANLARDA YAPILAŞMA OLMAYACAK"
150 bin hektarlık alanda herhangi bir yapılaşma asla olmayacak. Anayasanın 169. maddesi ormanlık alanlar daraltılamaz. Anayasa bunu garanti altına almış.
Bir otel tahsisi için yangının çıkması otel tahsisine faydası yoktur aksine bu işin karşısındadır. Tahsisi engeller. Anayasadan kaynaklı anayasa garantisi altındadır. Asla yanmış bir yer turizm yeri olmaz. 150 bin hektarlık alanda herhangi bir yapılaşmaya asla müsaade edilmeyecek. Bir yönetim değişse bile asla yapamaz. Mesele siyasi iktidar meselesi değildir. Anayasa değişmediği sürece bu böyledir.
TÜRKİYE'DE SEL FELAKETİ
Yapılması gereken şu. Taşkın yatağı olmadığı yere dere gelebilir. Bununla ilgili hiçbir istatistik de olmayabilir. Böyle zamanlarda vatandaşın teyakkuzda olması önemli. Biz aynı yangında olduğu gibi buralarda da gerekeni yapacağız. Böyle debiler için hazırlık yapıp, yukarı havzalarda bu suları tutmak.
Tomrukların sele etkisi ne oldu?
2013 yılında bu depo açılıyor, 2017'de bunun kaldırılması konuşuluyor. Fakat orman köylüleri ekmeklerini buradan kazandıkları için çok büyük bir itiraz çıkıyor ve bu deponun kaldırılmamasına karar veriliyor. Ben böyle bir hata ikinci defa yaşanmasın dedim. Ama orası siyasi itirazların geldiğini gördük. Emniyetli bir çözüm bulunmadığı sürece burası taşınacak.
Bu itirazlarda şu var. Biraz çabuk unutuyoruz. Arhavi'de caddeler sokaklar pırıl pırıl yapıldı. Bir uyarı daha yapıldı, yağış gelecek diye. Dedik ki 'Değerli belediye başkanı, derenin üstü kapalı. Açtırmamız gerekiyor.' 'Aman' dedi 'Oraya dokunmayalım.' Ertesi gün yine o temizlenen yerlere su bastı o zaman ikna oldu.
Yerel yönetimler bazen böyle düşünebiliyor.
Her şeyi de yapsak, önce kendimizi korumamız gerekiyor. Beklenmedik her an her saniye gelebilir. Candan daha kıymetli bir şey yok.