İşte Mahmut Övür'ün "Demirtaş suçladı CHP sustu" başlıklı yazısından bir bölüm:
Siyasi tarihimizde hiçbir dönemde bu kadar "siyasi yalan" söylenmedi. Son 7-8 yılda Türkiye içeriden ve dışarıdan tam bir yalan bombardımanına tabi tutuldu.
Bırakın Batı medyasını veya FETÖ ve PKK gibi terör örgütlerini, iktidarı sandıkta yenemeyen mevcut muhalefet partileri bile yalan yarışında onlardan geri kalmadı.
Ana muhalefetinden yeni yetme partisine kadar siyasette "yalana" başvurmayan kalmadı. Başkan Erdoğan'ın dediği gibi, uzun zamandır ülkede tam bir yalan terörü estiriliyor.
Hakkını teslim edelim, bu konuda CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun eline kimse su dökemez. Bu kervana Akşener de katıldı, ama onun kadar mahir değil.
Ama bir siyasetçi var ki onun ismini anmadan bu tablo tamamlanmaz. "Türkiyelileşeceğiz" dedi, yarım bıraktı; "Silahları biz bıraktırırız" dedi, Çözüm Süreci'ni bitirdi; saz çalıp oy aldı, iradesini götürüp Kandil'e teslim etti ve en sonunda insanları sokağa çağırıp 6-8 Ekim Kobani vandalizmine imza attı.
Eski HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş'tan söz ediyorum.
Demirtaş, bir süre önce tıpkı "Katil devlet" dediği günlerdeki gibi yine kirli bir yalana imza attı. Hem de tehlikeli bir yalana...
Bakın 30 Ağustos günü cezaevinden attığı tweet'te ne diyor:
"Dersim'deki orman yangınlarının söndürülmemesinin nedeni yetersizlik değildir. O bölgedeki ormanların çoğu bilinçli olarak yakılır ve kimsenin de müdahale etmesine izin verilmez. On yıllardır sürdürülen bilinçli ve resmi bir politikadır bu."
...
YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ...