Tüm bu gelişmelerden sonra artık yeni devletin bir isminin olması ve bu devlete bir başkan tayin edilmesi gerekmekteydi. O zamana kadar Devlet Başkanlığını TBMM'nin de başkanı olan Mustafa Kemal Atatürk yapmaktaydı. Bunun yanında bazı yabancı ülkeler Türkiye'deki yeni devlet rejiminin açık bir şekilde ifade edilmesini de istiyordu. 27 Ekim 1923 yılında mecliste yaşanan bazı sıkıntılarda bu soruna acil bir şekilde çözüm getirilmesi gerektiğini ortaya koydu.
Bu gelişmelerden sonra 29 Ekim 1923 yılında Cumhuriyet resmen ilan edilmiş oldu. Cumhuriyet'in ilan edilmesi ile birlikte Egemenliğin kayıtsız ve şartsız bir biçimde millete ait olduğu ilkesi de benimsenmiştir.
Mustafa Kemal Atatürk Cumhuriyet'i ilan ederken yönetimin getirmiş olduğu demokratik anlayışında zamanı geldikçe uygulanmasını istiyordu. Ülkede çoğulcu demokrasinin yürürlüğe girmesi onun en büyük amaçlarından bir tanesiydi. Bu sebeple çok partili hayata geçmek için iki büyük adım da atılmıştır