Soru: Burslar konusu da gündemde, bursu kesilen öğrenciler olduğu iddia ediliyor, gerçeklik payı var mı?
Hayır. Söz konusu değil. Bizim kendi vakfımızın şartlı bağışları var, öğrenci bursları. 7 bin 548 adet burs veriliyor. Bunların verildiği öğrenci sayısı da 4 bin 180. Burslar farklı olduğundan adetler de farklı. Bu bursların verilmesi tamamen şeffaf kriterlere göre yapılıyor. Bizim çok düzgün işleyen bir burs komitemiz var. Onlar değerlendirirler ve ihtiyaç sahibi öğrencilere burslarını verirler. Onlar da herhangi bir aksama ve kesilme söz konusu değil. Burslarda kesilme ve vermeme gibi bir şey yok. Kredi ve Yurtlar Kurumu'nun bursları var. Bunlar bizim tasarrufumuzda olan bir şey değil. Biz de öğrenci başına düşen burs sayısı bakımından sanırım 1. sırada olabiliriz Türkiye'de. Bu da çok kıymetli. Anadolu'dan gelen öğrencilerimiz var. Yiyecek alamayacak durumda olan öğrencilerimiz olabiliyor. Bizim için bu burslar kıymetli. Biz bunların üzerine titriyoruz. Bursları artırmak için de elimizden geleni yapıyoruz. Bağışların toplanması... Farklı kurum ve kuruluşlardan burs kalemini sağlamak için bir dizi ziyarette bulunuyoruz. Öğrencilerin çok daha fazla burs alması için elimizden gelen bütün gayreti sarf ediyoruz. Burslar kesinti olmadığı gibi kriterlerde de değişiklik söz konusu değil.
Soru: Protestolar devam ederse sizin bu duruma yaklaşımınız ne olacak?
Biz anlayışla karşılıyoruz. Bizler üniversitemize aşık olan insanlarız. Aşkın da gözü kördür. Bazen farklı şeyler yaptırabilir. Ben bu bağlamda değerlendiriyorum yaşananları. Eleştiri yapabilirsiniz ama başkalarını kırmak ve rencide etmek hoş bir şey değil. Kimse bunu yapmamalı. Özellikle Boğaziçi Üniversitesi. Bu kurumumuza zarar veren bir şey. Öğrencilerimizin protestolarını görebiliyorum. İnsan üzülüyor. Sonuçta bir zaman gelecek ve bu evlatlarımız farklı aşamaya geçecekler. Yaşları büyüyecek, hoca olacaklar, evlat sahibi olacaklar. Şu anda yaptıkları bazı şeyler hatırlarına gelirse bu onların kalplerinde üzüntüye yol açar. Hatırladıklarında 'Bunu keşke yapmasaydık.' diyebilirler. Bu üzüntüyü kimsenin yaşamasını istemiyorum.
Soru: Yaşanan bütün olumsuzlukları da göz önünde bulundurursanız, size, akademisyenlere ve öğrencilere yeni dönemde ne gibi görevler düşüyor?
Boğaziçi çok önemli bir değer. Bizim gözbebeğimiz. Bu kurumun bu hale gelmesi uzun bir zaman aldı. Hepimize düşen bu kurum için en iyisini yapmaya devam etmek. Kendimizi ispatladığımız şey mezunlarımız. Bu kadar kaliteli mezunumuzla her alanda var olmaya devam ediyoruz. Eminim birçok kişinin hayalinde buraya gelmek ve mezun olmak var. En azından çocukları için... Böyle bir değer için her türlü fedakarlığı yapmak ve bunu daha iyi hale gelmesi için elimizden geleni yapmalıyız. Arkadaşlarımın da öğrencilerimizin de bunun için çaba göstereceğini düşünüyorum.
"EĞİTİMLERİN BİR KISMI ÇEVRİM İÇİ OLACAK"
Soru: Kovid-19 süreci eğitim kurumlarını da etkiledi. Boğaziçi bu süreci nasıl geçirdi, ne gibi hazırlıklarınız var?
Pandemi hepimiz için hasar sürecine yol açtı. Mart 2020'den beri ancak öğretim üyelerimizin fedakarca çabaları, idari kesimin çabaları ve mezunların el birliği sayesinde eğitimde herhangi bir aksama olmadı. Bunun için geçmiş yönetimimize de gerçekten teşekkür ediyorum. Özellikle de Prof. Dr. Mehmet Özkan'ın yönetimindeki arkadaşlara teşekkür ediyorum. Pandemi onların döneminde geldi. Bir dizi tedbirler aldılar, gece gündüz canla başla çalıştılar. Bilgisayarı olmayan öğrencilerimize bunları sağladılar. Faklı kuruluşlardan bağışlar aldılar. Onlara bilgisayar ve tablet temininde epeyce fedakarlıkta bulundular. Bu süreci çevrim içi şekilde atlattık. Yeni dönemde ise yüz yüze eğitimin olması kaçınılmaz. Artık yüz yüze eğitim olacak ama bunun tamamının yüz yüze olması zor olacaktır. Mesafe ve sağlık şartlarının getirdiği bazı zorluklar var. Bu yüzden derslerin bir kısmı çevrim içi olacak. Hibrit bir modele gideceğiz bu akademik dönemde. Önümüzdeki yıl tamamen her şeyin yüz yüze olmasını temenni ediyoruz.
Soru: Üniversite tercih sonuçlarını nasıl değerlendiriyorsunuz, Boğaziçi'ne talep hakkında bilgi verir misiniz?
Daha önceki yıllardan pek bir farkı yok. İlk 100'e giren 62 kişi, ilk 1000'e giren 700 kişi Boğaziçi'ni tercih etti. Geçen yıllardan bir farkı yok. Küçük sapmalar olabilir ama bir değişim görülmüyor. En tepedeki öğrencilerimizi aldık, almaya da devam ediyoruz. Bu da çok sevindirici bir şey. Tercih eden öğrencilere ve ailelerine teşekkür ediyorum.
YENİ KURULAN HUKUK VE İLETİŞİM FAKÜLTESİNDE NE AŞAMAYA GELİNDİ?
Soru: "Yeni kurulan fakülteler konular var. Hukuk ve iletişim fakültelerinde hazırlıklar hangi aşamaya geldi?
Hukuk ve iletişim fakülteleri yeni kuruldu. Ben görev almadan önce kuruldular. Hukuk fakültesinin başında çok saygın bir dekanımız var. Lisansı ve lisansüstü eğitimleri yurt dışından. Şu anda oranın öğretim üyesi istihdamı devam ediyor. En son çıkılan ilanda 3 öğretim üyesi alındı. İşlemleri tamamlanmak üzere. Bunlar da yurt dışından doktoralı öğretim üyeleri. Lisansları Türkiye'nin saygın hukuk fakültelerinden. Sonraki eğitimleri yurt dışından ve İngilizce eğitim veren ülkelerden bu arkadaşlarımız aramıza katılacaklar. En son 3 araştırma görevlisi istihdam ettik. 3 ilana 152 başvuru oldu. Bunların içerisinden Türkiye 38'ncisi de var. Hukuk fakültesine girmiş, oradan mezun olmuş. Sonra da bize araştırma görevlisi olmak için müracaat etti. Baktığınızda ALES ve YDS puanları olarak 95-100 arasında olanlar arkadaşlarımız. Kalite açısından en kaliteli öğretim üyesini çekebiliyoruz hem de araştırma görevlisini alabiliyoruz. Bu da çok sevindirici bir şey. Boğaziçi'ne öğrencilerden ve ailelerden aşırı bir talep var. Süreç kısa olduğu için hukuk fakültesine öğrenci alamadık. Öğrencilerin bir kısmı 'Biz başka bölüme girelim, seneye yatay geçişle hukuka geçelim.' talebine bulundu. Hatta hukukçuların arasında 'Boğaziçi'nde hukuk vardı da biz mi okumadık?' esprisi varmış. Bunu bilmiyordum. Şimdi hukuk fakültesi kuruldu. Onu da en iyi şekilde donatacağız. Hem üniversitenin hem de ülkemizin hizmetine açacağız. Oradaki vizyon, hem hukukçu yetiştiriyoruz hem de uluslararası boyutu olan bir hukuk fakültesi olacak. Mavi Vatan, sular meselesi, uluslararası ilişkilerde hukukçular yetişmesi için asıl vizyonu o olacak. Örneğin uzay hukuku, finans hukuku, enerji hukuku, kıta sahanlıklarıyla alakalı farklı alanlarda uzmanlaşacak şekilde bunu tasarlıyoruz. O yüzden klasik bir hukuk fakültesinden ziyade bu konularda uzman yetiştirecek, bu alanlarda mesafe alabilecek şekilde hukuk fakültemizi tasarlıyoruz. İletişim fakültesinde şu anda bölümlerin kurulması aşamasındayız. Hukuka göre fazla mesafe almış değiliz. Bölümlerinin açılması ve öğretim üyelerinin istihdamı olacak. Hukuk birkaç adım daha önde."