KILIÇDAROĞLU SERT GİRİNCE
Meral Akşener'in Ekrem İmamoğlu'nu Fatih'e benzetmesi Kılıçdaroğlu'nun cephesinde, İmamoğlu'na güçlü bir destek olarak algılandı. Doğru bir değerlendirmeydi. Kılıçdaroğlu, buna karşı hamle yaptı. Millet İttifakı'nın çok adayla seçime girebileceği açıklamasıyla hiçbir şekilde İmamoğlu'nu cumhurbaşkanı adayı düşünmediğini gösterdi. Kılıçdaroğlu'nun mücadeleye bu denli sert bir şekilde girmesi karşısında İmamoğlu strateji değişikliğine gitti. Böylece kendisini hem ateş hattının dışına çekti hem de daha fazla yıpranmaktan kurtuldu. Siyasette bazen iki adım ileri atlamak için bir adım geri adım atılır.
İMAMOĞLU'NUN ÇEVRESİNDE İKİ GÖRÜŞ VAR
İmamoğlu'nun çevresinde iki görüş çarpışıyor: Şimdiye kadar Erdoğan karşısında cumhurbaşkanlığını kazanabilecek tek ismin İmamoğlu olduğu yönündeydi. O nedenle cumhurbaşkanı adaylığı fırsatını kaçırmamasını istiyorlardı. İkinci bir ekip ise bir dönem daha İstanbul Belediye Başkanlığı yapması yönündeydi. "İstanbul'a mührümüzü vuralım. Türkiye'ye mührümüzü vururuz" görüşünü savunuyorlardı.
İMAMOĞLU'NUN SÖZLERİ
Ekrem İmamoğlu'nun, "Şu an benim aklımdan geçen ve amacım, İstanbul'da görevini en iyi yapan bir belediye başkanı olmaktır. Dahası hedefim, İstanbul'da tarihin en başarılı belediye başkanı olmaktır, daha ötesi yok, ben bunu yaparsam zaten değişim olacaktır. Değişime büyük bir katkı sunmuş olurum. Yani birilerinin dediği gibi İstanbul'u alan Türkiye'yi alır tezine de damga basmış olacağım" sözleri bunu yansıtıyor.
Bu, aslında İmamoğlu cephesinde bir strateji değişikliğine gidildiğini gösteriyor. Ama bu nihai bir karar değil, sadece bir taktiksel manevra. Çünkü İmamoğlu, cumhurbaşkanı adaylığı hedefinden vazgeçmiş değil. O yönde de bağlayıcı bir beyanı yok.
İKİNCİ DÖNEM TELKİNİ
Bir süredir İmamoğlu'na, "Yaşınız genç, bir dönem daha belediye başkanlığı yapın, 2028'de aday olursunuz" telkini yapılıyor. İmamoğlu hedefinden vazgeçmiş değil sadece taktiksel bir manevra ile kendisini tartışmanın dışına çekmeyi başarırsa bir süre gelişmeleri izleyip zamanı gelince hamle yapmayı planlıyor.
LİDERLER KABİNESİ
Millet İttifakı'nda bir yandan cumhurbaşkanı adayı tartışılıyor, diğer yandan 2023 seçimleri öncesinde kamuoyuna açıklanacak deklarasyon ve model önerisi üzerine kafa yoruluyor.
İYİ Parti'nin etkin isimlerinden Cihan Paçacı'nın "Kemal Bey, son dönemde sürekli tekil konuşuyor" uyarısından sonra ileride bir yol kazası yaşanmaması için iki lider önümüzdeki günlerde sürekli olarak temas halinde bulunacak isimleri açıklayacaklar.
2022 yılından itibaren 2023 seçimlerinden önce açıklanacak deklarasyon ve liderler kabinesi üzerinde çalışmalar başlayacak.
DEKLARASYON
Aslında yayınlanacak deklarasyonun çerçevesini Kılıçdaroğlu, bir ölçüde ilan etti. CHP liderinin cumhurbaşkanının profiline ilişkin ortaya koyduğu ölçüleri kastediyorum. Millet İttifakı, 2 yıl içinde parlamenter sisteme dönüleceği, cumhurbaşkanının yetkilerinin sembolik olacağı, icra gücünün başbakanda olacağı, seçilecek cumhurbaşkanının bu süreci yöneteceğini içeren bir deklarasyonla seçmenlerin huzuruna çıkacak. Cumhurbaşkanı adayı da bunu hem yazılı hem sözlü olarak taahhüt edecek.
KİMLER YER ALACAK
Liderler kabinesine gelince, Millet İttifakı'nın tabanını genişletmek ve muhalif seçmeni sandığa taşıyabilmek için geliştirilmiş bir model.
CHP cephesinde cumhurbaşkanı olarak Kılıçdaroğlu düşünülüyor. Cumhurbaşkanı yardımcılıkları için Millet İttifakı liderleri önerilecek.
Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanı; Meral Akşener, Temel Karamollaoğlu ve eğer ittifakta yer alırsa Ali Babacan cumhurbaşkanı yardımcısı olarak planlanıyor.
KILIÇDAROĞLU CUMHURBAŞKANI, AKŞENER BAŞBAKAN
Eğer cumhurbaşkanlığı seçimleri kazanılıp parlamenter sisteme geçiş sağlanırsa Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanı, Akşener başbakan modeli üzerinde duruluyor.
Temel Karamollaoğlu'nun varlığı başörtüsü nedeniyle kaygı duyan seçmene güvence olarak görülüyor. Ali Babacan ise ekonomi yönetimi için düşünülüyor.
ZAAFLARI
Bu sistem, içinde çok önemli zaafları barındırıyor. O kadar çok "eğer" var ki.
1- Başta İYİ Partililer, Akşener cumhurbaşkanı olarak geçiş sürecini yönetsin; Akşener cumhurbaşkanı, Kılıçdaroğlu başbakan modeli uygulansın diyor.
2- Çok başlı bu tablo seçmende koalisyon hükümetleri dönemi dönüyor kaygısını tetikleyebilir.
3- HDP'nin konumu ne olacak? Parlamenter sisteme geçişte HDP cumhurbaşkanı yardımcısı olarak mı yoksa bakanlıklar düzeyinde mi temsil edilecek?
Millet İttifakı'nın önünde netleştirmesi gereken önemli soru işaretleri duruyor.