CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, gazeteci ve belgesel yapımcısı Günel Cantak'ın "Bay Kemal ve İttifakları" belgeseline konuştu.
Kılıçdaroğlu belgeselin ilk bölümünde, Kürt sorunu ve HDP'ye ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
"HDP MEŞRUDUR, KÜRT SORUNUNU HDP İLE ÇÖZERİZ"
İYİ Parti'ye rağmen HDP'yi Millet İttifakı'nda tutmak için çaba harcayan Kılıçdaroğlu, Kürt sorunu olduğunu, bu sorunun meşru bir organla çözülebileceğini ve HDP'nin de bu organ olduğunu söyledi.
Kılıçdaroğlu, "Siyaset kurumunun 35-40 yıldır çözemediği bir Kürt sorunu var. Kürt sorunu çözmek için meşru bir organa ihtiyacımız var. Devlet dediğiniz kurum gayrimeşru bir organla muhatap olmaz. Meşru organ kimdir? HDP'yi meşru organ olarak görebiliriz. Halkın desteği var. Parlamentoya gelmiş, dolayısıyla parlamentonun içinde bulunuyor görevini yapıyor. Dolayısıyla eğer bu sorun çözülecekse meşru bir organla da biz bu sorunu çözebiliriz; bu düşüncedeydim." ifadelerini kullandı.
BİZSİZ OLMAZ!
"Oy oranımız yüzde 15" diyen HDP Sözcüsü Ebru Günay, CHP ve İP'e "bizsiz olmaz" mesajı verdi. "İlkesel tutumumuz kendi adayımız ile seçime girmektir" diyen Günay, "ama henüz kurullarımızın bu konuda bir tartışması söz konusu değil" şeklinde devam ederek ortak adaya yeşil ışık yaktı, 'muhalefetten somut adımlar bekliyoruz' mesajı verdi.
"HDP'SİZ KAYBEDERSİNİZ"
Fondaş T24 sitesinde yayımlanan yazısında Demirtaş, "Seçim gününü beklemeye gerek yok. Peşinen söyleyelim, HDP'yi ciddiye almayanlar kaybeder" dedi.
"PROTOKOL İMZALAYALIM"
Muhalefete açık bir şekilde protokol imzalama teklifinde de bulunan Demirtaş, "Seçim sonrası için muhalefetin güven vermesi çok önemlidir. Yani seçilecek yönetim, bir süre sonra kendisinden başka tüm kesimleri yok saymamalı. Gerekirse kamuoyu huzurunda ilkesel protokol imzalanmalıdır" ifadelerini kullandı.
"PAYANDA OLMAYIZ"
Demirtaş, geçtiğimiz aylarda yine Millet İttifakı'na çağrıda bulunarak "Kimse bizi iki kötü arasında tercihe zorlamaya kalkmasın. Biz buna payanda olmayız. Muhalefet, HDP ile diyalogdan kaçıyorsa ortada bir tuhaflık var demektir" demişti.