İYİ PARTİ'DE HDP KIRILMASI
HDP'yi PKK'nın uzantısı olarak gördüklerini ifade eden Akşener, HDP'nin randevu talebine de olumlu yanıt vermemişti. Ama görünen o ki, bu tavır geride kalmış. Demirel'in, "Dün dündür, bugün bugündür" dediği gibi, dünkü tavırla bugünkü yaklaşım arasında 180 derece fark var. Kılıçdaroğlu, iktidar olduklarında Türk dış politikasını 180 derece değiştireceklerini açıklamıştı. İYİ Parti'deki de öyle bir duruma benziyor.
Çünkü Akşener'in başdanışmanı Aytun Çıray, HDP'nin PKK üzerinden şeytanlaştırıldığını açıklayalı 44 gün oldu. Ama Akşener'den ses yok. İYİ Parti Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu, HDP'nin meşru bir muhatap olduğunu söyleyeli 3 gün oldu. Ne Akşener'den ne de İYİ Parti'den çıt çıkmadı.
Sükût, ikrardan gelir...
SORULAR
HDP, Müsavat Dervişoğlu tarafından meşru ilan edilince şu soruları sormak vacip oldu:
Müsavat Bey, Sayın Akşener'in, "PKK'nın uzantısı olarak görüyorum" demesi de bu meşruiyet tanımı içinde yer alıyor mu? Akşener, HDP'nin PKK'nın uzantısı okduğunu söylediği zaman da HDP Meclis'teydi. Meclisi HDP'li Meclis Başkan Vekili yönetiyordu. Genel Başkanınız Akşener'in, HDP'yi PKK'nın yanına konumlandırması da meşruiyet kılıfının altına giriyor mu?
HDP İŞİ, İTTİFAKI ÇATLATIR MI?
Kılıçdaroğlu'nun HDP çıkışıyla ilgili en önemli soru, buna İYİ Parti'nin nasıl bir tavır takınacağıydı. HDP'nin, Millet İttifakı'nda bir çatlağa yol açıp açmayacağıydı. Bu soru hâlâ geçerliliğini koruyor. Ama Meral Akşener'in, Aytun Çıray ve Müsavat Dervişoğlu'nun HDP'yi şirinleştiren açıklamaları üzerine sessiz kalması, bu işi krize dönüştürmeyeceğini gösteriyor. Hatta Akşener, Aytun Çıray ve Müsavat Dervişoğlu üzerinden İYİ Parti tabanını HDP'ye hazırlıyor diyebiliriz.
Peki "Asena" lakaplı Meral Akşener'in, MHP genel başkanlığı için mücadele etmiş bir milliyetçi geçmişe sahip olan Müsavat Dervişoğlu'nun, HDP konusundaki ılımlı yaklaşımını nasıl yorumlaması gerekiyor?
Erdoğan'ı tasfiye etmek için bir plan devrede. Balkan savaşlarındaki gibi, "Edirne'ye Enver gireceğine Bulgar girsin" motivasyonuyla hareket ediyorlar. Erdoğan'ı tasfiye etmek için Türk milliyetçiliği iddiasındaki İYİ Parti, PKK'nın yanına konumlandırdığı HDP ile işbirliğine hazır.
2023 HESAPLARI
Bu işin bir de matematiği var.
İYİ Parti'deki kıpırdanmaya rağmen muhalefetin oyları yetmiyor. Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan da ellerinde patlayınca rotayı HDP'ye çevirdiler. Çünkü HDP'siz seçim kazanmaları mümkün değil.
Ahmet Türk, "Yerel seçimlerde bizim desteğimiz olmasaydı 11-12 yerde seçimleri kazanamazlardı" dedi.
İSTANBUL MODELİ
2023 seçimlerine giderken aynı model gündemde. "İstanbul modeli" diyoruz buna. HDP, yerel seçimlerde AK Parti'nin kaybetmesi için Batı'da aday çıkarmamış Millet İttifakı'nın adaylarına destek vermişti. CHP böylece 25 yıl sonra İstanbul ve Ankara'yı kazandı. 2023 seçimlerinde de HDP'nin desteğiyle cumhurbaşkanlığı seçimini kazanmak için bu tür manevraları yapıyorlar.
AK PARTİ VE KÜRT SEÇMEN
AK Parti, HDP ile birlikte en fazla Kürt seçmenin oyuna sahip olan parti. Geçmişte çözüm süreçlerini yönetmiş, Kürt sorunu üzerindeki yasakları kaldırmış bir parti. Bugün Kürt sorunu dediğinizde bunun temelinde CHP yer alıyor. Dersim'den, Şark Islahat Planı'na kadar uzanmak istemiyorum. En son çözüm sürecine karşı çıkmışlardı. Ama 2023 seçimini kazanma adına CHP ve Türk milliyetçiliği iddiasındaki İYİ Parti, HDP-PKK'ya göz kırparken, AK Parti'nin de Kürt seçmenini kaybetmemesi gerekiyor. AK Parti, Kürtler olmadan seçim kazanamayacağını İstanbul seçimlerinde gördü. Onun için Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Diyarbakır'da başlattığı "Kavilleşme" sürecinin yeni bir politikaya dönüştürülmesi gerekiyor. Tabii MHP'yi tedirgin etmeden.