Evlat nöbetindeki baba: HDP'den kaçırılan oğlumu istedim, eşimle bizi dövdüler

Diyarbakır'da çocuklarının PKK tarafından kaçırıldığını söyleyen 235 ailenin evlat nöbeti, 763'üncü günde de sürüyor. 2015 yılında hukuk okuyan oğlu Mikail'in kaçırıldığını belirten Yusuf Erdinç, HDP'den evladını istediği için darp edildiğini öne sürerek "Eşimle bizi dövdüler, bu merdivenden aşağıya itelediler, buraya kadar yuvarlandık. O günü hiç unutmayacağım" ifadelerini kullandı. Haberin detayları...

Giriş Tarihi :04 Ekim 2021 , 13:46 Güncelleme Tarihi :04 Ekim 2021 , 14:43
Evlat nöbetindeki baba: HDP’den kaçırılan oğlumu istedim, eşimle bizi dövdüler

HDP Diyarbakır İl Başkanlığı binası önünde 3 Eylül 2019'da başlayan evlat nöbetinde 763'üncü güne girildi. 235 aile, terör örgütü PKK'nın çocuklarını kaçırdığını belirterek evlatlarına, 'gelin, teslim olun' çağrıları yapıyor. Yaklaşık 2 yıl önce başlayan oturma eylemlerinin sonunda 32 aile, evladına kavuştu.

https://www.takvim.com.tr/video/haber-videolari/evlat-nobetindeki-baba-hdpden-kacirilan-oglumu-istedim-esimle-bizi-dovduler

MARMARA HUKUK'TA OKUYORDU

2015'te Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde okuyan oğlu Mikail'in kandırılarak dağa kaçırıldığını söyleyen Yusuf Erdinç, eşi Gevez Erdinç ile birlikte Van'ın Gürpınar ilçesinden gelerek evlat nöbetine katıldı.

Oğlunun elinden kaleminin alınıp yerine silah verdiklerini belirten baba Erdinç, burada dövülüp merdivenden aşağı itildiklerini dile getirdi.

"BAK OĞLUM, YANLIŞ YOLDASIN"

Erdinç, şunları söyledi:

"Oğlum İstanbul'da, Marmara Üniversitesi'nde hukuk okuyordu, HDP oğlumun elindeki kalemi kırdı buraya getirdiler, sonra dağa çıkarıp eline silah verdi. Şu an oğlum Suriye'de, öyle biliyorum. 2015'te eşim ile oğlumun peşinden buraya geldim. Oğlumu istedim, bana dediler ki; oğlunun kodu nedir? Dedim ki; ne kodu? 'Siz kahramansınız' dediler. Dedim; ne kahramanı? Eğer kahramanlık böyleyse, böyle kahramanlık yerin dibine batsın, el alemin çocuklarını alıp dağa kaçırıyorsunuz, bir de kahramansınız diyorsunuz. Kavga ettik, eşimle bizi dövdüler, bu merdivenden aşağıya itelediler, buraya kadar yuvarlandık. O günü hiç unutmayacağım. Yaklaşık 3 yıl buraya geldim, oğlumun peşini bırakmayacağım, gelene kadar bırakıp gitmeyeceğim. Oğluma çağrım; bak oğlum, yanlış yoldasın. Orası senin yerin değil, senin yerin burasıdır, Türkiye Cumhuriyeti'dir. Gel kurban olayım. Gittiğin günden beri peşini bırakmadım, bırakmayacağım da. Sen gelene kadar burayı terk etmeyeceğim."

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN