Başkan Recep Tayyip Erdoğan'dan Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde 2021-2022 Yükseköğretim Akademik Yıl Açılış Töreni'nde önemli açıklamalarda bulundu.
Başkan Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları;
Üniversitelerimizin akademik yılının hayırlara vesile olmasını diliyorum. Hükümet olarak her kademede eğitim kurumlarını faaliyete geçirmek için tedbiri aldık. Eylül ayı başından itibaren okulları açtık. Bakanlıklarımız okullarda alınması gereken önlemleri belirlediler. 71 bin okulumuzun tamamı halihazırda açıktır. Şu ana kadar sadece 2 okulda karantina uygulamasına gidilmiştir. Okul, ilçe ve il çapında bir kapanma düşünmüyoruz.
Salgın tehdidine karşı gereken tedbirleri alarak üniversitelerimizde de yüz yüze eğitimin sürmesinde kararlıyız.
1990'lı yılların sonunda dahi Türkiye'de 18-22 yaşlarındaki gençlerin okullaşma oranı yüzde 15'lerin altındaydı. 1990'lı yılların ortasından itibaren anti demokratik uygulamalarda toplumsal gerilimlerin merkezine yerleşmişti.
76 OLAN YÜKSEKÖĞRETİM KURUMU SAYIMIZI 207'YE ÇIKARDIK
Türkiye'de yükseköğretim uzunca bir süre toplumun sadece küçük bir kesiminin erişebildiği bir hizmet olmuştur. 2002 yılında 76 olan yükseköğretim kurumu sayımızı 207'ye çıkardık. Her ilin kendi üniversitesinin olmasını sağladık. Akademik personel sayımız 70 binden 180 binin üzerine çıktı. Artık 18-22 yaş aralığındaki gençlerimizin yüzde 44'ü yükseköğretime ulaşabiliyor. Bir zamanlar üniversite kapılarından içeri alınmayan kızlarımızın, erkeklerin önüne geçmesi hak ve özgürlüklerin geldiği noktanın göstergesidir.
YENİ KURULAN ÜNİVERSİTELER
Bugün Türkiye 230 bin uluslararası öğrenciye de ev sahipliği yapıyor. Yeni kurulan üniversitelerle ilgili zaman zaman haksız değerlendirmeler yapıldığını görüyorum. Bu üniversitelerimiz her geçen gün daha da güçlenmektedir. Yeni üniversitelerimizden bazılarının gerek akademik gerek patent bakımından şimdiden sergiledikleri başarıları yakından takip ediyoruz. OECD ülkeleri arasındaki ortalaması yüzde 1,4 olan harcama payının milli gelire oranını biz yüzde 1,7'ye çıkardık. İnsanlarımızın eğitim seviyesi yükseldikçe ülkemizin siyasi, ekonomik gelişmesi de aynı oranda hızlanmaktadır. Yükseköğretim kurumlarının ülke geneline yayılması, refahın da adil yayılması anlamını taşımaktadır.
TEKNOFEST'te ülkemizin dört bir yanından gençlerimizin kendilerine fırsat verildiğinde ne büyük başarılara imza attıklarını görüyoruz. Anadolu'daki evlatlarımızın önünü tekrar kesmek isteyenlere izin vermeyeceğiz. Tam tersine tüm gençlerimizin yapacağı her çalışmaya destek olmayı sürdüreceğiz. Yatırımlara devam edeceğiz. Son dönemde yükseköğretim sisteminde yapısal değişiklikler getiren önemli adımlar attık.
15 ÜNİVERSİTEMİZ BÖLGESEL KALKINMA ÜNİVERSİTESİ OLARAK BELİRLENMİŞTİR
11 asıl ve 5 aday üniversitemiz araştırma üniversitesi, 15 üniversitemiz bölgesel kalkınma üniversitesi olarak belirlenmiştir. Tematik ve mesleki ağırlıklı üniversitelerle ilgili de çalışmalar yürütülmektedir. Buna rağmen doktoralı insan kaynağımızın halen hedeflerimizin çok gerisinde olduğunu görüyoruz. Doktora mezunu sayısını daha da yükseltmemiz gerekiyor. Ekonomiye daha çok katkı yapmamız için de doktora mezunu sayısını da artırmamız gerekiyor.
Özel müfredatla ve özel hocalarla üstün nitelikli bilim insanları yetiştirmek için öğrencilerimizi destekliyoruz. Gençlerimizin sosyal ve beşeri yönlerini güçlendirmelerine katkı sunuyoruz. Bu yıl taban puanları düşürerek daha fazla sayıda gencimizin üniversite programlarına yerleşmelerini sağladık. Son yıllarda atılan bir diğer önemli adım geleceğin meslekleri projesiyle, ön lisans, lisans programlarının yükseköğretim sistemine kazandırılmasıdır.
Staj programının ocak ayında başlayacak 2022 başvurularına tüm gençlerimizi davet ediyoruz. Vakıf üniversiteleriyle ilgili yeni düzenlemelere giderek sorunların çözümü konusunda adımlar attık. Türkiye yükseköğretimde kapasite sorunu olmayan bir ülke konumuna gelmiştir.
Elbette temel bilimlere ve ileri teknolojiye dayalı araştırma alanlarına özel önem vereceğiz ama önümüzdeki gerçeklere de gözlerimizi kapatmayacağız. Üniversite kampüslerini toplumdan kopuk alanlardan çıkarmalıyız. Sadece devletten gelen destekle bu hedeflere ulaşılamayacağı açıktır. Ülkemizde de yapmamız gereken işte budur. Bizim gözümüzde başarılı üniversite yöneticisi, bu tür büyük sıçramaları yapabilen kişi demektir. Dünyadaki gelişmeleri yakından izleyerek, potansiyelini harekete geçiren üniversitelerimizin önünde hiçbir engel göremiyorum.
Salgın döneminde pek çok alanda gereken altyapıya sahip olduğumuzu hep birlikte gördük. Artık belirleyici konuma gelmemiz gereken bir döneme geldik.
BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ'NDEKİ OLAYA SERT TEPKİ
(Boğaziçi Üniversitesi'nde olaya tepki) Bazılarının her konuda olduğu gibi yükseköğretim konusunda da yapılanları takdir etmek gibi bir derdi olmadığını üzüntüyle takip ediyoruz. Hele hele rektörünün arabasının üstüne çıkıp orada tepinen öğrencilerin olduğu bir Türkiye'yi ben kabullenemiyorum. Böyle öğrenciler bize gerekmez. Rektörünüz aracın içinde, siz önünü kesiyorsunuz ve daha sonra da aracın üzerine çıkıp tepinmeye başlıyorsunuz. Böyle bir öğrenci olamaz. Bunlar olsa olsa ancak üniversitelerin içine sızmış teröristlerdir. Gelişmiş ülkeleri geride bıraktığımız bir kapasite var. Ülkemizde üniversite eğitimi almak isteyen hiçbir gencimizin maddi kaynak sıkıntısı çekmemesi için eşi benzeri görülmemiş adımlar attık.
SÖZDE YURT SORUNU
Yurt sayımızı 190'dan 794'e çıkardık. Yurtlarımızın fiziki şartlarını iyileştirdik. Eskiden 30-40 kişilik koğuşlarda kalan öğrencilerimiz artık 3-4 kişilik otel standardında odalara sahiptir.
EN FAZLA BARINMA İMKANI SAĞLAYAN ÜLKEYİZ
Türkiye 1 milyonun üzerindeki yurt yatak kapasitesiyle en fazla barınma imkanı sağlayan ülkedir. Nedir o Allah aşkına?
"BUNLAR AYNI GEZİ'DE OLDUĞU GİBİ TERÖRİSTLER"
Parklarda bankların üzerinde yatanlar... Bunlar öğrenci mi? Bunlar aynı Gezi'de olduğu gibi teröristler... Biz öğrenciye en büyük saygıyı gösteren bir iktidarız. Göreve geldiğimizde verilen burs 45 liracıktı... Şu an 650 liraya çıktık. Nereden nereye...
"110 BİNİN ÜZERİNDE YENİ YATAĞI ÖĞRENCİLERİMİZİN HİZMETİNE SUNACAĞIZ"
110 binin üzerinde yeni yatağı öğrencilerimizin hizmetine sunacağız. Yurt sorununu tamamen çözmüş olacağız. Aylık 570 lira da beslenme yardımı yapıyoruz. Bu yardımdan yurtlarımızda kalan tüm öğrencilerimiz yararlanıyor. Hatta bazı şehirlerimizde 'Komşum' projesiyle yurtlarda artan yemekler ihtiyaç sahibi ailelere dağıtılmaktadır. Hiçbir evladımızın maddi imkansızlık sebebiyle eğitiminden geri kalmasına izin vermiyoruz. Geçmişte üniversiteler 'harç' diye bir sorun var. Harçları protesto için eylemler yapılırdı. Sonuç olarak bugün artık ülkemizde gençlerimizin önünde hiçbir mani kalmamıştır. Yeter ki gençlerimiz bu yolda yürüsün. Diğer tüm sıkıntıları çözmek, talepleri karşılamak bizim işimizdir, biz bunları çözeriz.