İşte Hasan Basri Yalçın'ın yazısından ilgili bölüm:
Aylardır "güçlendirilmiş Parlamenter sistem" ifadesinin ne anlama geldiğini kavramaya çalışıyoruz. Pek başarılı olduğumuzu söyleyemem. Fakat aynı his Millet İttifak'ında da oluşmuş galiba. Kavramdaki anlamsızlığı keşfettiklerinden olsa gerek yeni bir ekleme daha yapılmış.
Meral Akşener şimdi de "iyileştirilmiş, güçlendirilmiş parlamenter sistem" demiş. Yok, daha neler! Bari ultra süper lüks güçlendirilmiş parlamenter sistem deselermiş.
Bu işin gerçekten suyu çıktı. Ülkede muhalefetin söylem üretme becerisinin her gün yeni zayıflıklarıyla karşılaşıyoruz. Çapraşık ve anlamsız ifadeler etrafında dönüp duruyoruz. Hâlbuki iktidara gelmek isteyen siyasi partilerin her şeyden önce ne dediklerini topluma anlatabiliyor olması gerekir. Reklamcılığın ve propagandanın altın kuralıdır.
Mesaj net ve anlaşılır olacak. Ancak biz Millet İttifakı'nın hem Cumhurbaşkanlığı adaylığı meselesinde hem de Parlamenter sistem vizyonlarında ne dediklerini anlayabilmiş değiliz. Çünkü bence mesele basit bir "derdini anlatamama" sorunu değil. Asıl sorun şu ki, ortada bir siyaset ve vizyon yok. Bunlar boş laflar etrafında döner durursunuz.