Türkiye 2023 seçimlerine doğru gidiyor... Cumhur İttifakı'nda Başkan Erdoğan'ın adaylığı açıklanırken Millet İtifakı'nda belirsizlik sürüyor. Başkan Erdoğan'a karşı bir aday belirleyemeyen İttifakta çatlaklar başlamış durumda.
CHP'nin yapmış olduğu seçim analizinde Başkan Erdoğan'a karşı oyların İyi Parti ile yeterli olmayacağı açıklandı. Bu açıklama sonrası CHP'nin HDP ile perde arkasında gizli değil açık bir ittifak yürüttüğü kulislerde konuşuluyor.
"AYRILABİLİRİZ"
CHP Parti İçi Eğitim Sorumlusu Prof. Dr. Aytuğ Atıcı, partisinin çarşamba günü başlayacak olan doğu illeri programı öncesi açıklama yaptı.
Atıcı, "İttifakların ne olacağı belli olmaz" derken, "İYİ Parti yarın ayrılabilir, hakkıdır, biz ayrılabiliriz İYİ Parti'den, hakkımızdır. HDP destekler, desteklemez hakkıdır. Yani HDP seçmeninin ve İYİ Parti seçmeninin desteklemediği bir ittifakta da biz ancak muhalefette kalırız" diye belirtti.
HDP'YE YAKLAŞABİLİRİZ
Atıcı, "Bu bir demokrasi ittifakıdır. Ama bozulmaz, böyle, mezara kadar sürecek bir ittifak değildir" derken, "Biz HDP tabanına yaklaşabiliriz, bu mümkündür, HDP tabanı da bize yaklaşmaya şu anda çok hazırdır" dedi.
"OYLAR KAZANMAYA YETMİYOR"
Atıcı ayrıca, "Oyları toplayın, İYİ Parti ile CHP'nin oyları cumhurbaşkanlığı almaya yetmiyor. Buradaki kritik cümle odur, HDP ile ittifak değil, HDP seçmeninin oyunu almak. HDP seçmeninin oyunu cumhurbaşkanlığında alma ihtimalimiz yüksektir uygun bir aday bulursak eğer. O nedenle de cumhurbaşkanlığında söz sahibi olacağımıza ben inanıyorum. İş o noktaya gelince milletvekilliği seçimlerinde de aslında CHP ve İYİ Parti'nin bu şekilde HDP'li milletvekillerinin de desteğiyle Meclis'te de çoğunluğu sağlayacağına inanıyorum. O nedenle İYİ Parti ittifakının korunması ama HDP seçmenine de uzak olunmaması gerektiğini düşünmemiz lazım."dedi.
CHP TIKANDI KALDI
"Bu hassasiyetlere dikkat ederek biz HDP tabanına yaklaşabiliriz," diyen Atıca "Bu mümkündür, HDP tabanı da bize yaklaşmaya şu anda çok hazırdır. Çünkü gördüler birleşince başarabildiğimizi. İktidarı çıldırtan da bu zaten. Bir andan ittifakı sağlam tutup bir yandan HDP seçmenine yaklaşmak lazımken biz de bir yandan CHP oylarını kendi özgücümüzle yükseltmeye çalışıyoruz. Doğu turunun da hikayesi bu." dedi.
Sabah gazetesi yazarı Mahmut Övür ise "Millet İttifakı" içinde inanılmaz oyunlar oynanıyor." diyerek bir yazı kaleme aldı. İttifakta durumu tespit eden Övür'ün yazısı şu şekilde,
Geçmişte Bizans'a benzetilerek "CHP'de oyun bitmez" deniyordu. Şimdi ise hem CHP içinde hem de CHP'nin başını çektiği "Millet İttifakı" içinde inanılmaz oyunlar oynanıyor.
Sadece son birkaç aya bakın. Çok açık biçimde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kendisini adaylaştıran çıkışlar yapınca, Millet İttifakı içinde kıpırdanmalar başladı ve arka arkaya meydan okumalar geldi.
Bunun öncülüğünü de İP Genel Başkanı Meral Akşener yaptı. Akşener, önce İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nu "Fatih"leştiren çıkışıyla gündemi sarstı. Sonra cumhurbaşkanı adaylığından vazgeçip, "Başbakan olacağım" hamlesi geldi. Yetmedi, "mürit" olacağını bile söyledi. Böylece Kılıçdaroğlu'nu ters köşeye yatıracağını düşündü. Tabii bütün bunlar ikincil aktörlerin söyledikleriyle daha da büyüdü.
O günlerde konuştuğum bir CHP'li şöyle diyordu:
"CHP içinde Kemal Bey'i hafife alanlar hep yanıldı. Şimdi aynı şeyi muhalefet cephesinde görüyoruz. Kemal Bey'in hamlelerine Meral Hanım, CHP içindeki bir aktörü parlatarak cevap veriyor. Şunun farkında değiller; Kemal Bey, istediği anda İmamoğlu'nu da Yavaş'ı da öyle bir itibarsızlaştırır ki, sokağa bile çıkamazlar..."
Bu tespit, CHP'nin tezkereye HDP ile birlikte "hayır" demesinden sonra daha da anlamlı oldu. Kılıçdaroğlu, "Tezkereye evet dersek cumhuriyete ihanet etmiş oluruz" gibi öyle ağır bir ithamda bulundu ki, "milliyetçi" İP'çilerin sesleri solukları kesildi, dilleri dolandı. Akşener, bu vahim açıklama karşısında bile tek kelime etmedi, edemedi.
Sadece İP'li Müsavat Dervişoğlu, kıvrana kıvrana şunları söyleyebildi:
"Partimizi cumhuriyetle ihanet noktasında bir değerlendirmeye tabi tutabilmek için önce akıldan vareste olmak lazım."
Gördüğünüz gibi Kılıçdaroğlu hiç gözünün yaşına bakmadan, kendisine karşı çıkma ihtimali gördüğü Akşener'i ve partisini "ihanetle" suçlamaktan geri durmadı.
Böylece Kılıçdaroğlu, HDP ve küresel dostu Biden'ın Suriye tezine destek verdiğini ilan ederken, Akşener'e de şu mesajı iletti
"Sakın başka oyun kurmaya kalkma, birinci turda HDP'yle birlikte hareket eder ve senin oyununu bozarım..."
Bugüne kadar bütün tezkerelere "evet" diyen Kılıçdaroğlu'nun, son tezkereye "evet" diyenleri "cumhuriyete ihanetle" suçlaması, ilk bakışta kendisini etkili kılsa da, Millet İttifakı'nı zora soktu ve 10 ülke büyükelçisinin çıkışıyla birlikte AK Parti ve Cumhur İttifakı'na da müthiş bir fırsat sundu.
Bu da Millet İttifakı'nın 2023 yolculuğunda derin bir siyasi kırılma anlamına geliyor. Bunu telafi etmeleri ve halka umut vermeleri de çok zor.
YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ
KILIÇDAROĞLU CHP'Yİ HDP'LEŞTİRİYOR
AK Parti'nin CHP'yle ilgili yaptığı değerlendirmede "Kılıçdaroğlu, CHP'yi HDP'lileştirme yolunda bir adım daha attı" ifadeleri yer aldı.
CHP HDP'NİN İSTEĞİNE GÖRE HAREKET EDİYOR
CHP 2019 yerel seçimlerinde ittifakın gizli ortağı olarak Millet İttifakı denklemine dâhil olan HDP'nin istek ve tutumlarına göre hareket etmektedir. CHP son dönemde HDP'nin kamuoyu önünde yaptığı çağrıları destekler nitelikte açıklamalar yapmakta ve politikalarını bu yönde geliştirmektedir. CHP tarafından Irak ve Suriye Tezkeresi bu bağlamda reddedilmiş ancak farklı gerekçeler ortaya atılarak dezenformasyonla kamuoyu yanıltmaya çalışılmıştır.
Suriye ve Irak'ın kuzeyinde gerçekleştirilen operasyonlarla yönetim kadroları etkisiz hale getirilen PKK'nın güç kaybetmesi, HDP'nin söylem ve politikalarını sertleştirmekte ve ittifak ortaklarını bu eksende kararlar almaya zorlamaktadır. Kemal Kılıçdaroğlu'nun bir televizyon yayınında "YPG bize mi saldıracak" sözleri akıllarda yerini korurken, CHP'nin tezkereye yönelik bugün ortaya koyduğu tutum, HDP üzerinden dolaylı olarak PKK/PYD'ye destek niteliğinde olmakla birlikte içinde bulundukları siyasi çıkmazı göstermektedir.
Kılıçdaroğlu CHP'si, partinin içine düştüğü bu durumu kamuoyu ve toplumdan gizleyebilmek adına yine dezenformasyon siyasetini devreye sokmaya çalışmış, tezkerede yabancı askerlerin ülkede bulunmasına ilişkin bulunan ibareyi çarpıtarak dikkatleri dağıtmaya çalışmıştır. Ancak ilgili kısmın daha önce kabul edilen tezkerelerde de bulunan rutin bir prosedürden ibaret olduğu, NATO unsurları ve müttefik unsurların olası bir durum hâlinde hareket kabiliyetinin kısıtlanmaması adına eklendiği bilinmektedir. CHP, 2015 ve 2020 yılları arasında evet oyu verdiği tezkerelerde de yer alan maddeyi bu kez farklı aksettirmeye çalışmış ancak durum kısa süre içerisinde ortaya çıkmıştır.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, CHP'nin tezkereye yönelik tutumunu, "Bu tezkere ülkemize yönelik sınır ötesi terör tehditlerine karşı uzun yıllardır devam eden rutin bir uygulamadır. Suriye ve Irak ile ilgili tezkerenin amacı sınırlarımız boyunca kurulmak istenen terör koridoruna izin 7 vermemek ülkemize yönelik saldırıları kaynağında kurutmaktır. HDP yöneticileri CHP'ye çağrı yaptı. CHP tehdit ediliyordu. Onurlu bir partinin ve liderin çıkıp siz kim oluyorsunuz diyerek HDP'lilere ağızlarının payını vermesi beklenirdi. Ama karşımızda böyle bir CHP yönetimi mevcut değildir. Burada asıl önemli olan, ülkemizin en büyük 2. partisi durumundaki CHP'nin terör örgütünün oyuncağı HDP'ye teslim olması, biat etmesi, boyun eğmesidir. Yazık. Hem demokrasimiz adına hem milli güvenliğimiz adına ne kadar üzüntü verici hazin bir tablo." sözleriyle eleştirmiş ve CHP'nin HDP'ye yönelik tutumunu ortaya koymuştur.
CHP-HDP İLİŞKİSİ
PKK terör örgütünün siyasi uzantısı olarak varlığını sürdüren HDP, "tezkerelere hayır" kampanyasını devam ettirmiştir. PKK/YPG'nin Suriye ve Irak'taki varlığını sürdürmesi amacıyla tezkerenin mecliste kabul edilmemesine yönelik mevcut muhalefet partilerini "hayır" kampanyasına davet etmiştir. Bu oylamanın bir sınav mahiyetinde olduğunu söyleyen HDP, muhalefete yönelik tehditkâr söylemlerde bulunmuştur. CHP'yi büyük oranda etkisi altına alan HDP, gayri milli tavrını ittifak ortağına da aşılamış ve bu yolla CHP'nin Türkiye'nin ulusal güvenliğini engelleyici tavır göstermesine sebep olmuştur.
HDP Parti Sözcüsü Ebru Günay, "Kimi muhalif partilerin bütün tespitlerimizi paylaştıktan ve sergilenen oyuna dikkat çektikten sonra tezkereye evet oyu vermiş olmaları kendileri açısından hazin bir sonuç, bir ibret vesikasıdır. Ne tarih ne Türkiye halkları bu siyasi riyakârlığı asla unutmayacak" sözleriyle tezkereye evet oyu veren ittifak ortakları İyi Parti'yi eleştirmiştir. Kılıçdaroğlu ise "Suriye ve Irak tezkerelerine 'Hayır' oyu vermelerine ilişkin, "Evet' dersek Cumhuriyet'e ihanet etmiş oluruz. Bu ülkenin topraklarına yabancı postallar bassın istemem" değerlendirmesinde bulunmuş, üstü kapalı olarak ittifak ortağı İyi Partiyi ihanetle suçlamıştır.
İyi Parti Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu ise "Bizim partimizi Cumhuriyet ile ihanet noktasında değerlendirmeye tabi tutabilmek için akıldan vareste olmak lazım. Birine hain demek bu kadar kolay mıdır?" ifadeleriyle karşılık vermiş, daha önceki Tezkere ile bu tezkere arasında süresi dışında bir fark olmadığını belirterek "birinci tezkereye evet verip bugünkü tezkereye hayır diyenin durumu tartışılır" demiştir. Böylelikle milli güvenliği ilgilendiren böylesine önemli bir meselede dahi Millet İttifakı'nın ortak bir görüntü sergileyemediği tekrar ortaya çıkmıştır.
CHP 'HAYIR İYİ PARTİ 'EVET' DEDİ
Türk askerinin 2 yıl daha Irak ve Suriye'de sınır ötesi operasyonlarına gitmesinde Başkan Recep Tayyip Erdoğan'a yetki verilmesini öngören tezkere TBMM'den geçti. Millet İttifakı ortaklarından İYİ Parti tezkereye 'evet' derken CHP ise 'hayır' dedi.
KILIÇDAROĞLU'NDAN SKANDAL SAVUNMA: İHANET ETMİŞ OLURUZ
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, daha sonra 'evet' demelerini skandal bir açıklamayla savundu. Kılıçdaroğlu, "Terörle mücadele edilecekse, bu ülkenin saygıdeğer polisleri, şanlı şerefli askerleri yapar. Yabancı askerler gelecek Türkiye'de terörle mücadele edecek bana da 'Buna evet de' diyorlar. 'Evet' dersek Cumhuriyet'e ihanet etmiş oluruz. Bu ülkenin topraklarına yabancı postallar bassın istemem." dedi.
HDP ARTIK GİZLİ DEĞİL AÇIK ORTAK
CHP, bugüne kadar HDP ile gizli ittifak yaptı. Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanı adaylığında Akşener'den resti yiyince HDP'yi mutlu etmek için tezkereye 'hayır' dedi. Açıklamalarında bir adım daha öteye giden CHP Genel Başkanı adaylığında aradığı desteği bulmak adına HDP'yi kafalamak için ittifakı gizliden açığa taşıdı.