ERDOĞAN BALKANLAR'DA ETKİLİ
Büyük güçlerin Balkanlar'da barışı sürdürmesi gerektiğini söyleyen Dodik, Başkan Erdoğan'ın Balkanlar'daki güçlü siyasi etkisine de vurgu yaptı.
Savaşı savunmuyorum ama özellikle Başkan Erdoğan ile iyi siyasi ilişkilerimiz var. Erdoğan'ın anlayışının, bu alandaki en önemli yaklaşımlardan birisi olmasını istiyorum. Tabii bir de Sırbistan, Hırvatistan, Macaristan ve Slovenya da var. Bunların hepsi sürece dahil olan ülkeler. Bence durumu daha iyi anlayabilecek konumda olan insan çemberini genişletiyoruz. Bu yüzden büyük güçlerin Balkanlar'da çatışmasını istemiyorum.
ERDOĞAN GÜÇLÜ BİR ÜLKENİN GÜÇLÜ LİDERİ
Bölgedeki krizin çözümü için yoğun bir diplomasi trafiği yürüten Başkan Erdoğan'a Boşnaklar sosyal medya üzerinden teşekkür etmişti. Sırp lider Milorad Dodik ise kriz çözümünde tansiyonu düşüren Başkan Erdoğan'ı büyük bir ulusun büyük bir lideri olarak gördüğünü söyledi.
Ayrıca Türkiye'nin ekonomik ilerleyişinin uluslararası arenada dikkat çektiğini belirten Sırp lider, Balkanlar'da da bu tarz bir ekonomik sıçramayı görmek istediğini belirtti.
Şu ifadeleri kullandı;
"Elbette biz Türkiye'yi güçlü ve büyük bir ülke olarak görüyoruz ve Başkan Erdoğan'ı da büyük bir ülkenin ve büyük bir ulusun büyük lideri olarak görüyorum. Türkiye ekonomide çok aktif. Türkiye'nin yaptığı şeyler çok etkileyici, örneğin Sırbistan ile işbirliği halinde olması gibi. Türkiye'de birçok firmanın yatırım yaptığı görülüyor. Bu yatırımları ülkemizde, Sırp Cumhuriyeti'nde ve tüm Bosna Hersek'te görmek istiyoruz. Türkiye'nin siyasetin ve milletin duygularının her zaman bir tür benzer düşünceye bağlı olduğunu, Bosnalı Müslümanlara bağlı olduğunu anlıyoruz. Ayrıca, Başkan Erdoğan'ın dengeli bir politika izlediğine ve herkesin iyi bir işbirliği içinde olmasını istediğine inanıyorum. Dün veya bugün burada bulunmamın nedeni de bu; Erdoğan'ın dışarıdan dayatılan çözümlerin değil de, sadece iç anlaşmaların işleri dengeleyebildiği değerlendirmesine inanıyor olmam.
Ülkede gerilimin tırmanmasını istemediğini belirten Sırp lider, sorunların çözümünün iş birliği ve bir arada yaşama fikriyle olabileceğinin altını çizdi.
Öncelikle birbirimize daha çok saygı duymalıyız ve her çözümün herkesi memnun edecek şekilde olması gerektiğini, kaybeden ve kazananın olamayacağını kabul etmeliyiz. Ancak bu şekilde Bosna Hersek'te yaşayan tüm insanlar için iyi bir iş yapabiliriz. Barış, işbirliği ve bir arada yaşama fikri, beni başkalarına müdahale etmeme ve çözüm dayatma ile bağdaştırıyor."