Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Memur-Sen'in kamu görevlilerinin haklarını savunmanın yanında kurucu genel başkanı Mehmet Akif İnan'ın çizdiği çerçevede, Türkiye'de ve tüm dünyada hakkın, adaletin, merhametin, özgürlüklerin gür sesi olduğunu ifade etti.
Erdoğan, İstanbul Kongre Merkezi'nde düzenlenen Memur-Sen Büyük Türkiye Buluşması'nda, konuşmasına, Memur-Sen çatısı altında ülkenin dört bir yanında emek mücadelesi yürütenlere selam göndererek başladı.
Bu güzel atmosferde kalplerini buluşturan Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın ve Memur-Sen Yönetim Kurulu'na teşekkür eden Erdoğan, kendileriyle son olarak 2,5 sene önce Ankara'daki yeni hizmet binasının açılışı dolayısıyla bir araya gelip hasret giderdiklerini hatırlattı.
Erdoğan, bugün, "Büyük Türkiye Buluşması"nda bir kez daha kendileriyle beraber olmaktan memnuniyet duyduğunu dile getirerek, ahde vefaları ve muhabbetleri için teşekkür etti.
"MEHMET AKİF İNAN'I RAHMETLE YAD EDİYORUM"
Memur-Sen üyesi gençlerin, "Dik dur eğilme Memur-Sen seninle" sloganları üzerine, "Dimdik ayaktayız." ifadesini kullanan Erdoğan, "Rabbim aramızdaki bu dayanışmayı daim ve kaim eylesin diyorum. Bu vesileyle Memur Sen'in kurucu genel başkanı, fikir, dava, aksiyon ve gönül adamı, şair ve mütefekkir merhum Mehmet Akif İnan'ı bir kez daha rahmetle yad ediyorum. Merhum İnan 'Kim demiş her şeyin bitişi ölüm. Destanlar yayılır mezarımızdan' derken işte bugünleri anlatıyordu." ifadelerini kullandı.
"MEMUR-SEN MİLLİ İRADENİN GÜÇLENDİRİLMESİ ADIMLARINA DESTEK VERMİŞTİR"
"Akif İnan'ın en önemli eseri olan Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen, bugün 1 milyon 50 bine ulaşan üye sayısıyla ülkemizin en büyük konfederasyonu olarak büyük ve güçlü Türkiye davamıza omuz veriyor." diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Vefatının üzerinden geçen 20 yıla rağmen merhum İnan'ın mütevazi imkanlarla kurduğu müesseseler, aziz milletimizle birlikte tüm emekçilere, mazlumlara, mağdurlara hizmet etmeyi sürdürüyor. Memur-Sen kamu görevlilerimizin haklarını savunmanın yanında Akif İnan'ın çizdiği çerçevede, ülkemizde ve tüm dünyada hakkın, adaletin, merhametin, özgürlüklerin gür sesi oluyor. İnsanı ve insan onurunu esas alan özgün bir sendikacılık anlayışıyla bu çatı altında yürütülen çalışmalar elbette her türlü takdirin üzerindedir. İdeolojik sendikacılıkla arasına mesafe koyan Memur-Sen, milli iradenin güçlendirilmesi yönünde atılan her türlü adıma da destek vermiştir."
"27 NİSAN BİLDİRİSİNDEN GEZİ OLAYLARINDAN 17-25 ARALIK GİRİŞİMİNE 15 TEMMUZ İHANETİNE..."
Başkan Erdoğan, Memur-Sen'in 28 Şubat başta olmak üzere darbe ve vesayete dönük tüm teşebbüslerin karşısında dik bir duruş sergilediğinin altını çizerek, "27 Nisan bildirisinden 367 garabetine, gezi olaylarından 17-25 Aralık girişimine, 15 Temmuz ihanetinden 16 Nisan referandumuna kadar ülkemizi, milletimizi, istiklalimizi, istikbalimizi ilgilendiren her kritik hadisede Memur-Sen onurlu, dirayetli, demokratik bir tavır takınmıştır. Son 19 yılda vesayetçi sisteme, cuntalara, ihanet çetelerine ve terör örgütlerine karşı verdiğimiz zorlu mücadelede dağ gibi yanımızda duran Memur-Sen'e, Memur-Sen'in siz yürekli mensuplarına burada bir kez daha şahsım, milletim adına teşekkür ediyorum." diye konuştu.
Koronavirüsle mücadelede verdiğiniz destek için de şükranlarımı sunuyorum. Merhum İnan'ın temellerini attığı rotasını belirlediği şekilde güçlenerek yolunuza devam edeceğinize inanıyorum.
"SADECE MEB'DE 33 BİN ÖĞRETMEN DİSİPLİN SORUŞTURMASI GEÇİRDİ"
Buradakiler Türkiye'nin 19 yıl öncesini, iyi hatırlıyor. 28 Şubat'ta ya memur ya öğretmen ya da öğrenci olarak tecrübe etti. Sakalından dolayı, başörtüsünden dolayı okullarından atılanlar fikirlerinden dolayı soruşturma geçirenler oldu. İltica ile mücadele kılıfı adı altında yaklaşık 6 milyon insanımız vesayetçiler tarafından fişlendi.
Sadece MEB'de 33 bin öğretmen disiplin soruşturması 10 bini aşkın öğretmen disiplin cezası aldı 10 bini aşkın öğretmen istifa etti. Hanım kardeşlerimiz inançları ile meslekleri arasında tercih yapmaya zorlandı. Milletin inançlarıyla kavgalı darbeci zihniyetin Türkiye ekonomisine verdiği zarar 300 milyar doların üzerindedir.
Bu faşist zihniyetin eğitim sistemindeki tahribatın etkilerini ortadan kaldırmak için halen uğraşıyoruz. 30'un altındaki genç Memur-Sen'li kardeşlerimiz için uzak tarihlerdeki hikâyeler gibi göründüğünün farkındayız.
"MEMUR KARDEŞLERİM BAY KEMAL'İN TEHDİTLERİNE PABUÇ BIRAKMAYACAK"
Bay Kemal tehdit ediyor Öğretmenleri, subayları, polisleri, tehdit ediyor. Hangi memur sınıfında kardeşimiz varsa hepsini tehdit ediyor. Ama bilmiyor ki benim memur kardeşlerim kamu görevlilerim bunlara pabuç bırakmayacak. Kardeşlerim tüm bunlar ve çok daha fazlası daha 25 yıl öncesine kadar ülkemizin gerçekleriydi.
Son 19 yılda her başarının gerisinde çok ciddi bir emek gayret sabır strateji ve alın teri vardır. Her eser proje ve demokratik reform için çetin mücadeleler verdik. Çanakkale'de son tabliyenin vidalarını sıktık. Şimdi bu köprüden 6 dakikada karşıdan karşıya geçeceğiz. Bu nasıl yapıldı? Söyleyeyim... Burası 2 milyar 400 milyon avroya çıkmış olan bir köprüdür.
Bunu biz yap-işlet-devretle inşallah 12 yıl sonra bu köprü devlete, millete kalacak... Ama bunların kafası buna basmaz. Diyor ki nasıl yaptınız bunu işte böyle yaptık. Türki firmaları ve Kore işbirliği ile yaptık. 5 bin kişi çalışıyor. Millet aç diyor... Kafanız nasıl çalışıyor... Biz bu noktada ekonominin kitabını yazdık. Yazmaya devam ediyoruz.
Türkiye'nin dört bir yanında yollar yapılıyorsa... Bu yolları 28 bin km'ye çıkardıysak iş bilenin kılıç kuşanın şekliyle olur. Okullarımızın hallerini biliyorsunuz... Kitabımız yoktu kitabımız... Kırtasiyeci dükkanından kitap alamazdık. Biz sıralarımızın üzerine kitaplarımızı koyacağız. Yavrularımız ücretsiz okuyacak dedik.
"HANİ KİMSEYİ KAPIYA KOYMAYACAKTINIZ?"
Belediyelerde vatandaşlarımı sokağa atan sizsiniz. İşçilerimizi sokağa atan sizsiniz. Hani kimseyi kapıya koymayacaktınız. Akşam yalan sabah yalan... Kardeşlerim Türkiye'ye hizmet yolculuğumuzda gizli açık pek çok müdahaleye maruz kaldık. Gezi'de Bay kemal taksimdeydi, senin ne işin var orada? Çünkü o da Gezi'ci. Bunlar değil miydi... Bezmialem Valide sultan Cami'ye bira kutularıyla girenler. Camiden başbakanlık ofisine kanal açarak gidenler bunlar değil miydi? Ah kardeşlerim ah... Bunlar tahribat yapar biz ise iş yaparız.
Biz sürekli üretiyoruz. Milleti tepeden bakanlarla hep karşılaştık. Türkiye'nin güçlenmesini istemeyenlerin operasyonlarına maruz kaldık. Hiçbirine eyvallah etmedik. Onlar Gezi olaylarında AKM'ye teröristleri astı biz yeniden muhteşem bir opera binası yaptık. Taksim Cami'ni yaptık mı? Yaptık, bizim işimiz yapmak bunların işi yıkmak.
Demokrasimizi güçlendirdik. Ekonomimizi bir avuç elite rağmen büyüttük. Savunma sanayimiz yüzde 20 yeriydi. Şimdi yüzde 80 yerli. Ah memur kardeşlerim... İlk seçim kazandığımızda ABD ve Avrupa ziyareti yaptım. Bush'a gidip bak biz terörle mücadele yapıyoruz İHA verecektiniz vermediniz dedim. Dış İşlerini çağırdı Türkiye'ye süratle insansız hava aracı vereceksiniz dedi. 38 saat süreyle aldık. Bu bizi ev sahibi yaptı. Bayraktarın sahibi Allah rahmet eylesin oğullarıyla yaptı. İHA'larımız SİHA'larımız var. Teröristleri yok ediyoruz. Hem içeride hem de sınır dışında. Evet kötü komşular bizi ev sahibi yaptı.
"10'A KATLAMAYI BAŞARDIK"
Üretimimizi asalaklara rağmen arttırdık. Ülkemize çağ arttırdık. 10'a katlayan başarılara imza attık. Bu kutlu yürüyüşü çok daha kararlı şekilde sürdüreceğiz. Türkiye'nin son yıllarına baktığımızda bizim dünyamızda sadece sadece muhabbet kardeşlik var.
Biz 84 milyonun birliği için uğraşırken karşıdakiler vatandaşlarımızı kamplaştırmaya çalışıyor. Ülkemiz ve milletimiz için vizyonları yok. Sıra yalana geldiğinde sınır tanımıyorlar. Yabancılarıyla yancılarıyla birlikte milli kalkınma projelerimizi engellemeye çalışmaktan şehit yakınlarına hareketler yağdırmaya kadar her türlü rezilliği sergiliyorlar.
Dün 27 mayısa giden yolu yalanla döşeyenler bugün de aynısını yapmak için devam ediyorlar. Bir kadın genel başkana Allah aşkına soruyorum sizlere küfretmek yakışır mı? Ya sen bir kadınsın. O küfrü nasıl yapıyorsun? Şunu bil ki bu millet kime neyi yakıştıracağını çok iyi biliyor.
Öyle omurgasız yapıyorlar ki biz hicap duyuyoruz. Mesela seçim döneminde meydanlarda namus sözü diyerek ne taahhüdü etmişlerse belediyelerde tam tersini yaptılar. En büyük personel kıyımına imza atarak çiğnediler. Bu zihniyet nasıl bir ülke hedeflediğini göstermiştir.
Artık şu gerçekleri hepimiz görüyoruz. Bunların hayalindeki Türkiye tek parti dönemindeki gibi bir ülkedir. Ekonomisi IMF komiserleriyle yönetilen Türkiye'dir bunların hayalindeki. Bunların tek vaadi eski Türkiye'yi yeniden hortlatmaktır. Milletimizi bu zihniyetin insafına bırakmayacağız.
ASGARİ ÜCRET VE 3600 EK GÖSTERGE MÜJDESİ
Sendikal hareketler cesaret yürek işidir. Ülkeye hizmet için yapılırsa anlamlıdır. Sadece Türkiye sözü verenlerin kamu görevlilerine de herhangi bir hayrı olmaz. Ne kadar saklamaya çalışsalar da milletimiz de biliyor. Memurları tehdit edenlerle güçlü Türkiye inşa edilemez. Bugüne kadar sabit ücretle çalışan kardeşlerimizi enflasyona ezdirmedik, ezdirmeyiz.
Memurlarımızın tüm taleplerini dikkate aldık. Kamu görevlilerimizi anayasal güvenceye biz soktuk. 280 bin sözleşmeli personeli kadroya geçirdik. Kılık kıyafet yasakları kaldırdık. İnanç özgürlüğü getirdik. Kamu görevlilerimizi ek gelir sağladık. Emekli kamu görevlilerine bayram ikramiyelerine kadar pek çok destek verdik.
3600 ek gösterge meselesini önümüzdeki yılın sonuna kadar çözüme kavuşturmayı planlıyoruz. Memur-Sen'in gayretinin şahidiyiz. Bunu sahiplenmeye çalışan CHP gibi fırsatçılar olduğunu görüyoruz. Bundan sonra Memur-Sen'le işbirliği halinde kamu görevlilerimizin durumlarını iyileştirmeye devam edeceğiz.
Sizlerin aracılığıyla Türkiye'de ne mafyaya ne de mafya siyasetine yer vardır. tehdit dilini öznesi haline getirenlerin bu ülkenin polisini öğretmenini rahatsız etmesine izin vermeyiz. Kimse biz bu makamdayken sizin kılınıza dokunamaz.