İstanbul Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanan P.M. isimli FETÖ'nün mahrem imamına "silahlı terör örgütü üyeliğinden" önce 13,5 yıl hapis cezası verildi. Mahkeme heyeti, etkin pişmanlık kapsamında itirafçı olmasını dikkate akarak P.M.'nin cezasını 2 yıl 9 ay 22 güne indirdi. Sabah'ın aktardığına göre P.M.'nin halen İstanbul'da bir devlet okulunda öğretmenlik yaptığının belirlenmesi üzerine mahkeme, Milli Eğitim Bakanlığına da kararı gönderdi.
İtiraflarında FETÖ ile ortaokulda tanıştığını belirten P.M. ise örgütün Hava Harp Okulundaki yapılanmasına ilişkin önemli bilgiler verdi.
"2012-2016 yılları arasında askeri okula giren Harp Okulu öğrencilerinin tamamına yakınının FETÖ tarafından alınan öğrenciler" olduğunu ifade eden P.M., örgütün öğrencileri 5'e kadar numaralandırdığını, F-16 pilotlarının 5'lik FETÖ'cülerden seçildiğini anlattı.
P.M. örgütte 4'lük öğrencilerin F-4 pilotu, Casa uçağı veya helikopter pilotu yapıldığını, 3 ve altında numaralandırılan öğrencilerin ise uçuş eğitiminden elenip yer sınıfına alındıklarını kaydetti.
TAMAMINA YAKINI FETÖ'CÜ
Harp Okulunda FETÖ'den olmayanların yalan ihbar mektuplarıyla karalanıp elenmelerini sağlandıklarını anlatan P.M., "2012-2016 yılları arasında askeri okula girenlerin tamamına yakını FETÖ tarafından alınan öğrencilerdi. Askeri öğrencileri barkod sistemi ile kodluyordum. İsim ve soy isim tutmamızı istemiyorlardı, daha çok kodlama sistemi uyguluyorduk" dedi.
P.M.'nin ifade ve savunmalarındaki diğer itirafları özetle şöyle:
"Hava Harp Okulu öğrenci yapılanmasından sorumluydum. Bana öğrenciler değil, öğretmenler bağlıydı. Benim konumum örgütte genel müdür ve öğretmenler arasındaki bir köprü göreviydi. Sohbetlere katılmayanları ankesörlü hattan aradığımız oluyordu. İkinci telefonumda ByLock kullandım. Hava Kuvvetlerinde daha çok Eagle isimli programı kullanmıştım.
"ÖKSÜZ VE BATMAZ'LA..."
2010 yılında Hava Kuvvetlerinde mahrem yapıda görev yaparken, moral amaçlı olarak ABD'ye gönderildim ve Fetullah Gülen'i ziyaret ettim. ABD'de kaldığım dönem boyunca Gülen'in sohbetine Öksüz ve Batmaz ile birlikte katıldık. O çiftlikte, ayrı odalarda kaldık. Üst düzey yönetici olduklarını daha sonra öğrendim. Bu şahıslarla 2-3 kez daha görüştüm.
15 Temmuz 2016 gecesi televizyonu açtığımda, darbe girişimini FETÖ'nün yaptığını öğrenmiş oldum. Darbe sonrası Akıncı üssünde bulunan mahrem imam Kemal Batmaz'ı tanıdığımdan darbe girişiminin bu hain örgüt tarafından yapıldığına kanaat getirdim.
15 TEMMUZ'DAN SONRA AYRILANLARI TEHDİT ETTİLER
15 Temmuz'a kadar yapılanma içerisinde bulunmaya devam ettim, ardından ayrıldım. Telefonumu ve sim kartımı parçalayıp attım. C.Y. evime gelip "bu hainliktir" diyerek, tehdit etti. Bana "Ne yapacaktık? Malımıza mülkümüze el koydular" dedi. Bu durumu kolluk kuvvetlerine bildirdim. Bunların bu şekilde kan dökeceklerini bilseydim kesinlikle bağlantı kurmazdım."