Yalova Bağlarbaşı Mahallesi'nde 2018 yılında ruhsatı alınarak yaptırılan Hacı Hafız Yaşar Sabri Yıldırım Cami, deniz manzarasını kapattığı iddiasıyla etrafındaki arsa sahipleri tarafından mahkemeye verildi.
Tamamlanması ile ibadete açılan ancak kısa bir süre sonra gelen tebligat ile Yalova Belediyesi, Milli Emlak ve Yalova Müftülüğüne dava açıldığını öğrenen cami cemaati, büyük bir şok yaşadı.
Yürütmenin durdurulması ve ruhsatın iptalinin istendiği öğrenen cami cemaati, arsa sahibi firmanın Bursa 4. İdare Mahkemesine, arsalarının değer kaybı yaşadığını ve deniz manzarasının kapandığını ileri sürdüğünü öğrendi.
Konuyla ilgili basın açıklaması yapan Hacı Hafız Yaşar Sabri Yıldırım Camisi Yapma ve Yaşatma Derneği Başkanı Murat Kalaycı, yapılanı insanlığın vicdanına bıraktıklarını söyledi.
Kalaycı, "Bugün çok üzücü bir olay aslında burada toplanmamız. Duygulanarak bunları söylüyorum gerçekten. İki gün önce acı bir haber aldık. Bizim için çok acı, kutsal ve dinimizle ilgili bir çalışma yaptık. Rabbim bize nasip etti camiimizi bu nokta getirdik. Fakat burada boş arsası olan yani herhangi bir inşası olmayan bir yerin sahibi bize dava açtı. Yalova Belediyesi'ne, Milli Emlak'a dava açtı. Bu binanın durdurulması ve ruhsatın iptali diye. Biz yasal olmayan hiçbir şey yapmadık. İlimiz Bağlarbaşı Mahallesi Ferhat Bey Caddesi üzerinde hayırseverlerin ve vatandaşların desteği ile yapımı tamamladığımız bu binanın Hafız Yaşar Sabri Yıldırım ana sponsorumuz olan caminin ismini taşıdığı maalesef ki kendisini bilmez art niyetli kişiler tarafından mahkemeye verilmiştir. Gerekçesi camiinin deniz manzarasını yok edip hak kaybını söylemiş. Ne yazık ki Bursa 4. İdare Mahkemesi bunu kabul etmiş dava olarak gündeme taşımıştır." ifadelerini kullandı.
Temelinden bugüne kadar hiçbir hukuksuz iş yapılmadan devlete ve dine layık olacak şekilde cami inşasını tamamladıklarını anlatan Kalaycı, şöyle konuştu:
"Biz bu caminin inşasına 2018 tarihinde ruhsat aldık, bu noktaya getirdik ama bu şahıs bu ruhsatın iptali ve yürütmeyi durdurma kararı almış. Bunu da sizler aracılığıyla önce dinimizin ve Türkiye kamuoyuna vicdanlarına havale ediyoruz. Yüce mahkemenin vereceği karar doğrudur, bellidir, her şey yasaldır. Bu konuda mahkemenin kararlarını bekleyeceğiz. Bu konuda elimizden gelen her şeyi yapacağız. Biz dernek başkanı, dernek yönetimi ve cemaat olarak görüyorsunuz küçük bir cemaat topladık buraya. Daha kadro açılmadı ama birkaç büyüğümüz namaz kıldırıyorlar. Biz de görevimizi yerine getiriyoruz bu şekilde. İnsanlığın vicdanına bıraktık biz bu işi artık."
