27 Temmuz 2020 yılında yapım ruhsatı alınan caminin bulunduğu araziye daha önceden konulan yağmur suyu borusu nedeniyle kanal sayılabileceği belirtilerek durdurulduğunu aktaran caminin Mimarı Mehmet Osmanlıoğlu, "Temmuz 2020'de buranın bütün yasal prosedürleri yeri getirilerek ruhsatını alıp inşaata başlandı.
Neticede projenin onay görebilmesi kanalı, altyapısı gibi teknik işlerde onay gerekiyordu. Gerek Eyüpsultan Belediyesi'nden gerekse ilgili tüm kurumlardan onaylar alındı. Bu cami inşaatı başladıktan sonra İBB yönetimine şikayet gidiyor. Çok eskiden arsanın bir noktasından 10-15 santim çapında bir kanal borusu geçmiş. En sonunda bu caminin yapını durdurmak için İSKİ'ye bakıyorlar. İSKİ'den de onaylı bu iş. Ama büyükşehir belediyesi bu küçük kanal borusunu gerekçe göstererek 'burası dere yatağı sayılır bu bina yapılmaması lazım' diyor. Hatta photoshopla caminin yapılmış bodrum katını bir dere içinde gösteriyorlar. Süreç içerisinde bu görsellerin sahte olduğu ortaya çıktı. Ancak neticede kendi iddialarını güçlendirdi. Sonuç olarak 'Biz bunu durduruyoruz' dediler ve zabıta gücüyle durdurdular" dedi.
'ONAYLAR VE KARARLAR OLSUN BEN İZİN VERMİYORUM'
Sabah'ın haberine göre konunun yargıya taşındığını, mahkemenin konuyu incelemek için bilirkişi tayin ettiğini aktaran Mimar Osmanlıoğlu, "İstanbul Teknik Üniversite'sinden gelen bilirkişi heyeti yaptıkları incelemede herhangi bir tehlike olmadığını, bölgenin dere yatağı olmadığı raporlayıp caminin yapılmasına engel teşkil edecek unsurların olmadığını belirterek olumlu görüş bildirdi.
Zaten kanal yok, yağmur borusu gibi bir şey var o bahane ediliyor. İSKİ'yi devreye koyuyorlar ancak İSKİ zaten 'caminin yapımına engel teşkil edecek bir şey yok' diyerek onay vermiş. Hem İSKİ onayı hem mahkemenin atadığı bilirkişi raporuna rağmen inşaata başlatılmadı. 'İstinaftan dönsün, oraya itiraz ederiz buraya itiraz ederiz' diyerek süreci uzattılar.
Bu durum böyle devam edince de hayırsever olan kişi inşaat için bekletilen 50 ton civarındaki demir çürüdüğü için satmak zorunda kaldı. Camiyi yaptıracak kişi de çok mağdur edildi. Bu durum nedeniyle çok morali bozuldu.
Şu anda da hala bu şekilde çözümsüz olarak duruyor. Yani büyükşehir belediyesinde bir niyet var ve kasıtlı olarak burayı yaptırtmıyor.
Ruhsatı olduğunu mahkeme, bilirkişi, İSKİ tüm yasal prosedürlerin olduğunu defaten söylüyor ama 'Olsun ben izin vermiyorum' diyor." diye konuştu.