Yansın tabii, hepimiz konuşuyoruz da kendisini çare olarak sunan Kılıçdaroğlu'nun şimdiye dek yönettiği tek devlet kurumunu iflas ettirdiğini de unutamıyoruz. Ülke ekonomisinin kendisine emanet edilmesini talep eden Kılıçdaroğlu'nun SSK müdürü olduğu dönemden bahsediyorum. Bazı gazete başlıklarını aktarıyorum." ifadelerine yer verdi, okurlarına şu hatırlatmalarda bulundu:
"SSK'nın gizli iflas raporu": Şubatta emekliye maaş ödenmeyecek.
"SSK maaş ödeyebilmek için mallarını sattı": Sosyal Sigortalar Kurumu, yaklaşık 2.5 milyon emeklisinin 6 trilyon 200 milyar lira tutan maaşlarını ödeyebilmek için yurdun çeşitli yerlerinde bulunan 374 gayrimenkulünü Emlak Bankası'na 5 trilyona devretti.
"Dokuz yılda SSK'yı batağa sapladı": 1999'da Kılıçdaroğlu'nu SSK Genel Müdürlüğü'nden alan Çalışma Bakanlığı, başarısızlık tablosunu ortaya koydu. 1991'de SSK Genel Müdürü olan Kılıçdaroğlu, 128 bin kârla aldığı kurumu ertesi sene zarara geçirdi.
"SSK Genel Müdürü sert çıktı: Zammı veren kaynağını bulsun:" SSK Genel Müdürü Kılıçdaroğlu, iktidardakilerin kurumu oy uğruna çıkmaza soktuğunu vurgulayarak, "Yapılan zamlar SSK'yı ciddi bir finansman çıkmazına sokacak" dedi.
Aynı haberde bugün EYT konusunu siyasi malzeme haline getiren Kılıçdaroğlu'nun emekli yaşının yükseltilmesinin SSK'yı rahatlatacağını da söylediğini ekleyeyim. Sayın Kılıçdaroğlu... Ekonomi konusunda "kurtarıcı" rolüne kendinizi ısındırdığınızın farkındayım ama devlet hazinesine nispetle küçücük kalan bir kurumu bile kârlı pozisyondan emanet alıp 9 yılda zarar ettirerek iflasa sürüklemişken bari siz konuşmasanız mı diye düşünmemek de elde değil.