İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, TBMM Genel Kurulu'ndaki konuşmasında İBB'ye alınan 33 bin kişiden 12 binin güvenlik kayıtlarına bakıldığını, 557'sinin terör örgütleriyle bağlantılı olduğunu açıklamıştı. Gazeteci Nedim Şener, konuya ilişkin bir yazı kaleme alarak "Terör örgütü PKK ya da DHKP-C üyesi ya da ilişkili bir İspark görevlisi, teröristlerin hedefi olan bir kişinin aracını nereye bıraktığı bilgisini örgüte ilettiğinde sonuçlarının neler olabileceğini hiç düşündünüz mü?" dedi.
Şener'in bugünkü köşesinde yer verdiği yazı şu şekilde:
Terör örgütü PKK ya da DHKP-C üyesi ya da ilişkili bir İspark görevlisi, teröristlerin hedefi olan bir kişinin aracını nereye bıraktığı bilgisini örgüte ilettiğinde sonuçlarının neler olabileceğini hiç düşündünüz mü?
Ya da, doğalgaz ya da su sayacını okumak için gelen kişinin PKK'lı ve DHKP-C ile ilişkili bulunmasının nelere sebep olabileceğini tahmin edebiliyor musunuz?
İstanbul'da yaşayanların belediyede bulunan tüm bilgilerinin terör örgütlerinin eline geçmesinin nasıl bir tehlike doğuracağını düşündünüz mü?
Ekrem İmamoğlu ve ekibi ateşle oynadığının farkında mı acaba?
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun, "İstanbul'a yaklaşık 33 bin kişi alındı ve bu 33 bin kişiden ancak 14 bin kişinin bilgisi bize intikal ettirildi ve 33 bin kişiden 12 bin kişiye ancak bakıldı; 455'inin PKK ve KCK kaydı var, 80'inin DHKP-C kaydı var, 20'sinin MLKP kaydı var, 2'sinin MKP kaydı var ve diğerlerinin de kayıtlarını her birinize gönderebilirim" açıklaması herkesin uykusunu kaçırmalı. En başta da Ekrem İmamoğlu'nun sorumlu bir kişi olarak, "Değil 557 kişi, bir kişi bile terör örgütleriyle ilişkili olsun hemen gereğini yaparım, eğer bu personel alımında ihmal ve kusur varsa ilgili personel hakkında da işlem başlatırım" demesini beklerdim.
13 BİN KİŞİ ÇIKARIP 33 BİN KİŞİ ALMIŞ
Ama o siyasi polemiği, basın sözcüsü de savunuculuğu seçti. İmamoğlu'nun boyunu çok aşan "liyakat" gibi kelimeleri geçtim, "tasarruf" deyip eski yönetimden kalan 13 bin kişiyi çıkarıp 33 bin kişiyi almasındaki hesapsızlığı da önemsemiyorum ama terör örgütlerinin belediyeyi mekân tutmasına göz yumması herkes için çok tehlikeli.
Hele hele, basın sözcüsü Ongun'un "'İBB'de 557 terör örgütleriyle ilişkili çalışan var' dendi. Havuz medyası bugün sayıyı 7'ye indirdi. İncelemede 3'ü mevsimlik olmak üzere çalışanların hiçbirinin işe girişte adli sicil kaydına rastlanmadı. Bu konuda Emniyet birimlerince de herhangi bir bilgi paylaşımı yapılmadı" açıklaması, ciddiyetten iyice uzaklaştıklarını gösteriyor.
İŞTE O İSİMLER
Çünkü, mesele "adli sicil kaydının" olup olmaması değil, bu kişilerin terör örgütü faaliyetlerine katılmış olmaları, kimilerinin de gözaltına alınmış olmasıdır. Adliye ve Emniyet'in elinde bu hukuki ve istihbarı bilginin bulunmasıdır.
Basında fotoğraflarıyla isimler yayınlanıyor. Ben de hatırlatayım:
Ömer Keleş: 2013'de PKK/KCK terör örgütü içerisinde faaliyet göstermek üzere dağ kadrosuna katıldı. 2017'de güvenlik güçlerince yakalandı. Örgütün gençlik yapılanması içerisinde birçok illegal eyleme katıldı.
Mustafa Kılıç: 2013'de PKK/KCK içerisinde faaliyet göstermek üzere dağ kadrosuna katıldı. Örgütün gençlik yapılanması içerisinde birçok illegal eyleme katıldığı tespit edildi.
Nurettin Kaya: KCK/TM içerisindeki faaliyetlerinden dolayı "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan hakkında bulunan yakalama kararına istinaden 14 Temmuz 2012'de yakalanıp tutuklandı.
Osman Bozan: 2015'te HDP ve DBP il binası önünde düzenlenen ve "Önderliğin Özgürlüğü Özgürlüğümüzdür" şeklinde Özgür Kadın Kongresi (KJA) ibareli pankart ile teröristbaşı Abdullah Öcalan'ın fotoğrafı bulunan dövizlerin taşındığı eyleme katıldı.
Emrullah Ataman: 2015 yılının başında Irak'ta faaliyet göstermek üzere Ağrı Dağı'ndan PKK/KCK terör örgütünün dağ kadrosuna katıldığı belirlendi.
Hüdeydan Ece: İBB iştirakı Boğaziçi Konut Hizmet Yönetimi İşletim ve Ticaret A.Ş.'de çalışıyor, kimlik bilgileri, 26 Ocak 2001'de Gercüş'te yapılan arazi arama-tarama sırasında örgüt sığınağında bulundu.
Serbun Yurtsever: İSPER İstanbul Personel Yönetim A.Ş'de ev cihazları teknikeri olarak çalışıyor, 2014'ün başında Irak'ta faaliyet göstermek üzere PKK/KCK'nın kırsal alanına katıldığı tespit edildi. Ayrıca örgütün gençlik yapılanması içerisinde birçok illegal eyleme katıldığı tespit edildi.
Melikşah Kaya: İSPER İstanbul Personel Yönetim A.Ş.'de çalışanı, PKK'nın gençlik yapılanmasında faaliyet yürüttüğü ve örgütsel faaliyetlerden dolayı 2 defa gözaltına alındı.
Eyüp Çelik: İstanbul Ağaç Peyzaj Eğitim Hizmetleri ve Hayvanat Bahçesi İşletmeciliği San. Tic. A.Ş'de çalışan Eyyüp Çelik'in, kırsal alanda faaliyet yürüten terör örgütü mensuplarına yardım ve yataklık ettiği ve "terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etme" suçundan 31 Temmuz 2017 ve 13 Şubat 2019 tarihleri arasında cezaevinde kaldığı ortaya çıktı.
Sevtap Ayman: İSPER İstanbul Personel Yönetim A.Ş'de büro işçisi, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturma 26 Kasım'da gözaltına alındı. Ayman hakkında PKK/KCK terör örgütü adına kırsal alana eleman aktarımı faaliyetlerinde bulunduğu yönünde beyan ve teşhis bulunduğu öğrenildi.
Veysi Altuntaş: PKK/KCK terör örgütünün sözde "siyasal alan" yapılanmasına üst düzey yönetici yetiştirmek maksadıyla "siyaset akademileri" adı altında örgütsel eğitimlere katıldığı ve 10 Ocak 2018'de gözaltına alındığı belirlendi.
Turan Akkaya: PKK terör örgütünün gençlik yapılanmasında yer aldı, ayrıca terör örgütü propagandası yapmak ve 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet suçlarından 3 kez adli işlem görmüş.
Bunlardan birisi bile doğru olsa durum vahimdir. Hele bu durumda tedbir almak yerine savunuyorlarsa, asıl vahameti daha sonra göreceğiz demektir.
PARTİLERE GÖRE İŞE ALINIYOR
Bir süre önce CHP İstanbul İl Başkan Yardımcısı Özgür Nas, CHP İBB grubunda işçi alımlarında "100 kişi alınıyorsa işe, 35 CHP, 15 İYİ Parti, 15 diğerleri, 20-25 de İBB kariyer üzerinden gidiyor. Süreç bu şekilde" sözleri sosyal medyada yayınlanmıştı.
Eleman alımını partilere göre yaparken, "yüzde 15 diğerleri" şeklinde kastettikleri içinde, diğer partiler yanında HDP'lilerin de olduğu görülüyor.
Başka türlü 455 PKK/KCK ilişkili kişinin alımı izah edilemez. Parti içinde DHKP-C terör örgütüne yakın isimlerin referansı olmadan 80 kişinin belediyede işe girişi açıklanamaz.
Terör örgütü PKK'nın siyasi ayağı HDP ile CHP arasındaki ilişki, seçim ittifakı boyutunu geçti, siyasi amaç birlikteliğine yol alıyor. Korkarım, suç ortaklığına doğru gidiyorlar. İmamoğlu'na sesleniyorum; yol yakınken dönün, insanların güvenliğini tehlikeye atmayın, ateşle oynamayın...