"DÜNYADA ZULÜM VAR, HELE AFRİKA ZULMÜN EN YOĞUN İŞLENDİĞİ YER"
Başkan Erdoğan, Togolu bir gencin "Ülkelerimize döndüğümüzde dünyadaki küresel düzeni değiştirebilmek için ne yapmalıyız?" şeklindeki sorusunu, "Küresel soruda da üzerinde durmamız gereken en önemli konu sizler ülkelerinize döndüğünüzde isterim ki oralarda her halde siyasete soyunursunuz. Ve siyasete soyunduğunuz andan itibaren orada bir şeyi hedefe koyacaksınız. BM'de alınacak kararlarda. Şu andaki dünya adil mi. Şu andaki dünyada zulüm var. Hele hele Afrika zulmün en yoğun işlendiği yer. Sizin ülkelerinizin Afrika fakir değil zengin. Ama bütün yeraltı zenginliklerini açık açık söyleyeceğim Avrupa ülkelerinden geliyorlar ve oralardan bütün fosforları, altınları, mücevherleri alıp kendi ülkelerine götürüyorlar. Size bırakıyorlar mı hayır. Yıllar yılı zengin Afrikalı maalesef fakirliğe mahkum edildi. Bunlar demek ki bu insanları bu şeklide soydular soğana çevirdiler. Ondan sonra da dünyada saltanat sürüyorlar. Peki şimdi bunu aslına kim çevirecek. Siz çevireceksiniz. Döneceksiniz döndükten sonra da 'biz yılların hesabını sormak için okuduk geldik, şimdi de bu hesabı soracağız' diyeceksiniz. Demeniz lazım. Bu sizin hakkınız. Sizin varlıklarınızı soydular. Dünya diyorum 5'ten büyüktür. Bunu beraber halletmemiz lazım. Niye BM'de 5 tane daimi üye var. 15 tane de geçici üyeler var. Peki bu 5 daimi üye ne derse onların dediği oluyor mu? İki dudağının arasında. O 15 geçici üyenin herhangi bir hükmü var mı, yok. Onları da aldatıyorlar. Ben diyorum ki buradaki bütün genç kardeşlerim ülkelerine döndükten sonra 'Biz artık geçici üye değil, biz de daimi üye olmalıyız' diye bunun mücadelesini vermeleri lazım. Eğer vermezseniz bunlar daha çok Afrika ülkelerine gelip soyup soğana çevirirler. Erdoğan'ın dediklerini bu 5 daimi üye kabul eder veya etmez. Biz üzerimize düşeni yapalım, onlar kabul etmesin" diyerek yanıtladı.
Programa katılan Tunuslu bir öğrenci ise çocukluğundan beri Türkiye hayranı olduğunu ve Başkan Erdoğan ile görüşmeyi hayal ettiğini anlattı. Türkçe öğrenmeye başladığını ve Türkiye'de okuyarak burada evlendiğini söyleyen genç kadın, Başkan Erdoğan ile görüşerek bu hayalini de gerçekleştirdiğini söyledi.
"DÜNYANIN 5'TEN BÜYÜK OLDUĞUNU KENDİNİ BÜYÜK KABUL EDENLER DE KABUL EDECEKLER"
Buluşmada Afrika ülkelerine ziyaretlerinden de bahseden Erdoğan, Afrikalı muhataplarına "kendinize güvenin" telkininde bulunduğunu belirterek, "Gün ola inşallah göreceksiniz bu dünyanın 5'ten büyük olduğunu kendini büyük kabul edenler de kabul edecekler. Olacak olan şey şu. BM üyesi ülkeler hepsi dönüşümlü olarak BM'de daimi üye olma hüviyetine kavuşacaklar. Dolayısıyla bugün Zimbabve icabında geçici üye değil yarın daimi üye olacak. Türkiye geçici değil daimi üye olacak. Er veya geç dönüşümlü olarak hepimiz orada daimi üye olma hakkını elde edeceğiz. Yarının güçlü Türkiyesi inşallah bunu başaracak. Buna Afrikalı ülkelerin de inanması lazım. Şu anda bu 5 daimi üye ülke içinde bir tane Müslüman ülke var mı? Yok. Müslümanların orada daimi üye olma hakkı yok mu. Biz inancımızın da mücadelesini vermemiz lazım. Afrikalı niçin orada yerini almasın. Bunları başarmamız lazım. İşte bu gençlik. Siz niye okuyorsunuz. Yarın buralardaki haklarınızı elde etmek için okuyorsunuz. Bunu başarmanız lazım. Tayyip Erdoğan'ın da, sizin de göreviniz bu. Bunu başarmanız lazım. Onun için azmedeceğiz, kararlı olacağız, inanacağız ve bu işi başaracağız" dedi.
Afrikalı gençlerle buluşma programına Başakşehir ve Fenerbahçe'nin eski futbolcusu Pierre Webo ve Fenerbahçe ve Milli Takım'ın Afrika kökenli oyuncusu Nazım Sangare de katıldı. Katılımcılara Türkiye deneyimlerini anlatan Webo, Paris Saint Germen maçında maruz kaldığı ırkçılık sonrası Türkiye'nin desteği için teşekkür etti. Webo, ülkesi Kamerun ve tüm Afrika'da Türkiye'nin elçisi olmak istediğini sözlerine ekledi.
"ERDOĞAN BU ÜLKEDE CUMHURBAŞKANI OLDUĞU SÜRECE BİZ ASLA SURİYELİ MİSAFİRLERİMİZİ BU ÜLKEDEN KOVAMAYIZ"
Başkan Erdoğan, gençlerin sorusu üzerine Türkiye'nin ırkçılık konusunda kesin bir duruşu olduğunu belirterek, "Dinimizde ırkçılık yasaklanmıştır. Maalesef bizde muhalefet partisinin özellikle de son dönemlerde Suriyelilere karşı bir tavrı var. İşte 'İktidar olduğumuzda Suriyelileri kendi memleketlerine göndereceğiz' falan diyor.
Bizim öyle bir derdimiz yok. Biz şu anda yaklaşık 4 milyon Suriyeliye ev sahipliği yapıyoruz. Irak'tan gelenlerle beraber bu 5 milyon. Hepsine ev sahipliği yapıyoruz. Çünkü hepsi bizim misafirimiz. Bunlar kendi yurtlarından zevkle ayrılmadılar. Yaşama imkanı bulamadıkları için ülkelerinden ayrıldılar. Bunlara tabii kapılarımızı açtık ve ev sahipliği yapıyoruz. Bundan sonra da Erdoğan bu ülkede cumhurbaşkanı olduğu sürece, AK Parti bu ülkede iş başında olduğu sürece biz asla bu misafirlerimizi bu ülkede kovmayız, kovamayız. Irkçılık bizim dinimizde men edilmiştir. 'Ne Arap'ın beyaza, ne beyazın Arap'a bir üstünlüğü yoktur. Üstünlük sadece Allah'a olan yakınlaşmadadır.' Ölçü bu. Biz Müslümanlar olarak böyle bir ayrımı yapmayız. Ebedi alemde bunun hesabını veremeyiz" dedi.