Habertürk yazarı gazeteci Muharrem Sarıkaya, gerçekleştirdiği bir yayın sırasında İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabiri Ahmet Demir'e tokat attı. Görüntülerin sosyal medyaya düşmesiyle birlikte Sarıkaya'ya yönelik tepkiler yükseldi.
Habertürk yazarı gazeteci Muharrem Sarıkaya, gerçekleştirdiği bir yayın sırasında İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabiri Ahmet Demir'e tokat attı. Görüntülerin sosyal medyaya düşmesiyle birlikte Sarıkaya'ya yönelik tepkiler yükseldi.
GERÇEKTEN İSTİFA ETTİ Mİ?
Habertürk'ten yapılan açıklamada "Ciner Medya Grubu Ankara Temsilcisi Muharrem Sarıkaya görevinden istifa etti. Habertürk TV'nin Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Başkanı Fatma Şahin'in konuk olduğu canlı yayında Muharrem Sarıkaya, sosyal medyaya yansıyan İHA Gaziantep kameramanı Ahmet Demir'e tokat attığı görüntüleri sonrasında görevini bıraktı" denildi. Sarıkaya'nın Habertürk TV'deki programına ve Habertürk'teki yazılarına devam edip etmeyeceği hakkında ise bilgi verilmedi.
90 GÜN SONRA BAŞKA GÖREV Mİ?
Habertürk koridorlarından sızan iddialara göre Muharrem Sarıkaya '90 gün izne' çıkartıldı. Habertürk'ün bu tavrı olayı bir süreliğine soğutma taktiği olarak yorumlanırken, Sarıkaya'nın 90 günlük 'bu zorunlu izin' sonrası yeni bir görevlendirme ile kurum içinde kalacağı yönünde.
Görüntülerin ortaya çıkmasından özür dileyen Sarıkaya, Habertürk'teki görevinden isitfa etmişti. Sarıkaya, bugün de TGC'den istifa etti ve uzun bir açıklama yaptı.
Sarıkaya'nın açıklaması şu şekilde:
Tarafıma yolladığınız 21 Aralık 2021 tarih ve 590/E-157 sayılı mektubunuzu aldım. Yayında yaşananlara hiçbir mazeret aramayacağımı, tekrar yaşanmaması için genç nesillere meslek hatası olarak aktaracağımı daha ilk günden belirttim…
DAVRANIŞ HATAYDI
Size vereceğim yanıt, hataya mazeret şekline dönüşebilir diye savunma yapmıyorum. Amacım tarihe not düşmektir… Ardı sıra gelen teknik aksaklıklar sırasında, istemeden yapılan bir hareketin, ne denli büyük sorunlara yol açacağının, kimlere fırsat yaratacağının ve nasıl bir olumsuz mesleki deneyime yol açabileceğinin bir de benim cephemden görülmesi için yazıyorum…
Gazeteciliğin her aşamasında bulunmuş, emeği ile bu günlere gelmiş, gazetecilik dışında başka iş yapmamış biri olarak, bir basın emekçisine karşı yaptığım davranış hataydı.
HİÇ ŞİDDET UYGULAMAMIŞ
Yaşamımın ve 42 yıllık meslek hayatımın hiçbir aşamasında arkadaşlarımın kişiliğine yönelik kötü söz söylemedim, şiddet uygulamadım. Yetişme kültürümde olmayan, stres altında içimden yükselen hiddetli çocuk davranışının şimdi çilesini çekiyorum. Detaylarına girmeyeceğim, nedenlerine sığınmayacağım…
Öfke kontrolü yapamadım. Canlı yayını fiilen imkansızlaştıran, neredeyse bilinçli diyebileceğim müdahalelere karşı yayını koruma hassasiyetime yenik düştüm. Ani ve ölçüsüz bir tepki idi ama bilinçli şiddet değildi…
ÖZÜR DİLEMİŞ
Hata yaptığımı anında fark ettiğim için de yayın biter bitmez kameraman Ahmet Demir'den ve İHA Bölge Müdürü Orhan Akın'dan özür diledim. Bir saat sonra ve ertesi gün tekrar arayıp özrümü yineledim. Bunları da detay kamerası çekiminin, iki gün sonra sosyal medyaya gizlice servis edilmek üzere kaydedildiğinden habersiz yaptım…
Her üç konuşmamızda, kendileri de yaşananları canlı yayın stresine bağlı bir durum olarak görüp, özrümü kabul etti. Önü arkası incelenmeden, sosyal medyada bilinçli alevlendirilen amaçlı lince, medyada birilerine kin kusmak için aportta bekleyen arena kitlesi ruhlu kişilere TGC Yönetim Kurulu'nun da katıldığını görüyorum. Kitlelerdeki zihniyetin tekleşmesi kanununun, TGC yönetimine de hâkim olduğuna tanıklık ediyorum.