Tetikçi medya yeni Gezi kalkışmasının hayalini kuruyor! Kapatılan Taraf gazetesi yazarı Ayşe Hür'den sokağa çıkma çağrısı

Kapatılan Taraf gazetesi yazarı Ayşe Hür skandal ifadeler kullanıp Başkan Recep Tayyip Erdoğan'a ve iktidara karşı sokağa çıkma çağrısını sosyal medya üzerinden yaparken, daha önce attığı iletilerde ise sistemin can damarlarına hücum etmek gerektiğini yazarak ekonomiye saldırılması gerektiği imasında bulundu.

AYŞE HÜR'DEN SKANDAL PAYLAŞIM, SOKAĞA ÇIKMA ÇAĞRISI YAPTI!
Ayşe Hür, sokağa çıkma çağrısından önce sosyal medya hesabından "Ne yapmalı?" sorusunu takipçilerine sorarken şu ifadeleri kullandı: "Tabanını adım adım kendi 'Armageddon'una hazırlıyor. Tabanını o gün sokağa, darbe yapmaya çalışan veya yaptırılmaya çalışılan askerler için çağırmıştı. Yarın meşru talepleri için sokağa çıkan halka "darbeci" der, yine çağırır. Bu sefer yanlarına askerleri de kor. Ne yapmalı?"
Sonra ise Ayşe Hür şunu yazdı: "Ne yapmalı? sorusuna verilen cevaplar için teşekkür ederim. Hepsini okudum, hepsi çok değerli görüşler. Takdir edersiniz ki tek tek cevap vermem mümkün değil. Ama siyaset bilimci arkadaşların okuyup yararlanacaklarına eminim"
Ayşe Hür daha sonra skandal ifadelerle sokağa çıkma çağrısını ise şu şekilde dile getirdi: "Ne yapmalı sorusuna verilen cevaplara baktım da çoğu kişi sokağa çıkmayı tehlikeli ve/veya provakatif görüyor. Bense yığınsal (yüzbinler, milyonlar) çıkışın çok etkili olacağını düşünüyorum. Küçük grupların dayak yemesi ihtimali hakikaten yüksek, bu da gurur ve heves kırıcı, kabul."

GELEN YORUMLAR SONRASI KIVIRDI "GENEL GREV" DEDİ
Youtube Kanalı isimli bir sosyal medya kullanıcısı Ayşe Hür'ün sokağa çıkma çağrısı sonrasında şunları yazarak "Aslında sokağa çıkmadan yapılabilecek bir şey var. Genel grev" yorumunda bulundu.

Ayşe Hür ise bu yorum üzerine sokağa çıkma çağrısı yaptığı ifadelerini kıvırarak sokağa çıkma çağrısıyla kastının genel grev olduğunu iddia etti. Sabah'ta yer alan habere göre Youtube Kanalı isimli sosyal medya kullanıcısının yorumuna Ayşe Hür "Ben de o anlamda dedim zaten" diyerek kıvırdı.

EKONOMİYE HÜCUM EDİLMESİ GEREKTİĞİNİ YAZMIŞTI!
Ayşe Hür, 28 Haziran'da 2021 tarihinde attığı bir iletide ise "Kürt hareketi, kadın hareketi ve şimdi de LGBTİ hareketi hak mücadelesinin ön saflarını oluşturuyor. Hakikaten kıran kırana alanlarda yer alıyorlar. Saygı duyulası. Emek hareket onlara katılıp, ardından öncülük rolünü üstleninceye kadar ekonomik-siyasi iktidarı zorlamak kolay değil" ifadelerini kullandı.
Rumuzlu bir sosyal medya kullanıcısı ise Ayşe Hür'ün iletisine hakkında şunları yazdı: "Her şey iyi güzel ama o son cümle olmamış. Emek hareketine bel bağlamak kesinlikle yanlış. Emek hareketi, sonra o saydığınız üç harekete karşı. Ayrıca bu hareketler kendi kendine öncülük ediyor zaten, kimsenin öncülüğüne ihtiyaçları yok. O sizin dediğiniz 80lerde bitti."

Ayşe Hür takipçisinin yorumuna cevaben ekonomiye hücum edilmesi gerektiğini yazdı. Hür şunları söyledi: "Dünyada iktidarları deviren kimlik hareketi görmedim ben. Sistemin can damarlarına (yaratım-finans-üretim-dağıtım-tüketim hattına) hücum edeceksin, aksi takdirde alanlarda dayak yediğinle kalırsın!"

KAZAKİSTAN'DA NELER OLUYOR? ÜLKE NASIL KARIŞTI?
Türkiye'de kalkışma ve yeni Gezi hayali kuranların zamanlaması oldukça manidar. Kazakistan örneğini köpürten muhalif medya, ülkede yaşanan protestolar sonucu hükümetin istifa etmesini fırsat bilerek benzer bir senaryoyu ülkemizde de devreye sokmak istiyor.

Kazakistan'da Başbakan Askar Mamin başkanlığındaki hükümetin ülkede LPG fiyatlarına yapılan zamma karşı düzenlenen protestolar nedeniyle istifa ettiği açıklandı.

Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, sabah saatlerinde Başbakan Askar Mamin başkanlığındaki hükümetin istifasını kabul etti.

Cumhurbaşkanlığından yapılan açıklamaya göre Başbakan Vekili görevini daha önce Başbakan Yardımcısı olan Alihan Smailov yürütecek.

Kazakistan'ın batısındaki Janaözen kentinde, sıvılaştırılmış petrol gazına (LPG) yapılan zamma karşı çıkan sürücülerin protestoları ülke geneline yayılması sonucu Almatı şehri ve Mangistau eyaletinde Olağanüstü Hal ilan (OHAL) edilmişti.

OHAL'a ilişkin Cumhurbaşkanı Tokayev'in imzaladığı kararnamede, ülkede kamu güvenliğini sağlamaya yönelik durumun ağırlaşması nedeniyle söz konusu bölgelerde 5 ile 19 Ocak tarihleri arasında sokağa çıkma yasağı getirilmişti.

Ülkenin eski başkenti Almatı'da ise binlerce kişinin katıldığı gösteriler gece boyuna sürmüştü. Polis, ses bombası ve göz yaşartıcı gaz kullanarak müdahale etmişti.

2 Ocak'ta ülkenin Hazar Denizi kıyısındaki Mangistau eyaletine bağlı Janaözen kentinde araba sürücüleri LPG fiyatına yapılan zammı protesto etmeye başlamıştı. Kentin anayollarını kapatan sürücüler LPG fiyatının litre başına 120 Tengeden 60 Tengeye indirilmesini istemişti.

Protesto daha sonra eyaletin merkezi olan Aktau şehrine sıçrayarak göstericiler valilik binasının yer aldığı meydana toplanmıştı. Ardından bölgedeki büyük petrol sahalarında çalışan işçiler de gösterilere destek vermişti.

Kısa sürede Kazakistan'ın tüm petrol ve doğal gaz rezervlerinin bulunduğu batı kesimindeki Aktau başta olmak üzere Atırau, Aktöbe ve Oral şehirlerinde düzenlenen destek amaçlı gösteriler öğleden sonra ülkenin diğer kesimlerine yayılmıştı.

Kurulan özel hükümet komisyonu, ktau'da protestocularla görüşerek, LPG fiyatını litre başına 50 Tengeye (0,11 Dolar) düşürdüklerini açıklamıştı. Ancak buna rağmen devam eden gösterilerde ise mevcut yönetim sistemini eleştiren siyasi sloganlar atıldı ve halkın sosyoekonomik durumunun iyileştirilmesine ilişkin talepler dile getirilmişti.

Kazakistan'da hükümeti düşüren süreçte, LPG fiyatı litre başına 60 Tengeden 120 Tengeye çıkartılmıştı.

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN