Son dakika: Bedelli askerlik ücretini Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar açıkladı

Gelen son dakika haberine göre Ankara’da medya temsilcileri ile buluşan Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, bedelli askerlik ücretini 55 bin 194 lira olarak açıkladı. Kazakistan'daki olaylara değinen Akar, "Kazak kardeşlerimize her türlü yardımı yapmaya, elimizden gelen desteği vermeye hazırız." dedi. Akar ayrıca Yunanistan'a çok sert ifadeler kullandı. Haberlerin detayları...

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :08 Ocak 2022 , 17:09 Güncelleme Tarihi :08 Ocak 2022 , 18:04
Son dakika: Bedelli askerlik ücretini Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar açıkladı

Son dakika haberleri... Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar açıklamasında, "Kazakistan'da arzumuz bir an önce barış ve huzurun gelmesi, nizamın hakim olması. Kazakistanlı kardeşlerimiz kendi imkan ve kabiliyetleri ile oradaki bütün zorlukları aşacaktır. Biz Kazakistan'ın yanındayız. Cumhurbaşkanımız 'her türlü bilgi tecrübe paylaşımına hazırız' dedi. Bu bizim için talimattır. Talep geldiğinde, ihtiyaçları olduğunda, bize talimat iletildiğinde Kazak kardeşlerimize her türlü yardımı yapmaya, elimizden gelen desteği vermeye hazırız." ifadelerini kullandı.

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, basın yayın kuruluşlarının Ankara temsilcileri ile bir araya geldiği toplantıda, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, soruları cevapladı.



Savunma ve güvenlik konuları günlük siyasetin dışında tutulması gerektiğini ve polemik konusu yapılmaması gerektiğine vurgu yapan Akar, "Savunma güvenlik konusu 84 milyonun konusu. Bütün alanların, kesimlerin meselesi" ifadesini kullandı.

Güvenlik ortamının ve güç dengelerinin yeniden şekillendiğini belirten Bakan Akar, milletin hak ve menfaatini korumak için her türlü önlemi aldıklarını söyledi. Akar, "Bir taraftan bazı doktrinler var bunları uygulayarak pratiği götürüyoruz, diğer taraftan da pratikte edindiğimiz izlenimleri vesaire doktrine dönüştürüyoruz" diye konuştu.

Türkiye'nin konumu nedeniyle etrafta, uzakta yakında olan her şeyin kendilerini ilgilendirdiğini aktaran Akar, Türkiye'nin bu bölge halkıyla kültürel ve tarihi bağları olduğuna dikkati çekti. Akar, şöyle devam etti:

"Türkiye Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde içinde bulunduğumuz dönemde bu ortamda, artık uluslararası ilişkilerde artık özne haline gelmiş bulunuyor. Hem etki alanı hem ilgi alanı genişlemiş oluyor. Etki alanı 3 kıta, ilgi alanı da bütün dünya. Nerde ne olursa, şu veya bu şekilde bizi ilgilendiriyor. Bunun sonucunda da Devletimizin ve tabii devletin parçası silahlı kuvvetlerin, Savunma Bakanlığımızın da sorumlulukları, görevleri artmış bulunuyor. Bu manada görevlerimizi yerine getirebilmenin gayreti içindeyiz ve şu anda gerçekten silahlı kuvvetlerimiz cumhuriyet tarihinin en yoğun günlerini yaşıyor. Aşağı yukarı bütün unsurlarımız şu veya bu şekilde angaje olmuş durumda. Yurt içinde ve sınır ötesinde ve bunun yoğunluğunu yaşıyoruz hep beraber. Bu yoğunluğu olabildiğince kırmadan, dökmeden bizim vazifemiz neyse, hukuk çerçevesinde, şeffaf bir şekilde onu yerine getirmek için gayret gösteriyoruz."

TERÖRLE MÜCADELE

Terörle mücadelede yeni bir güvenlik konseptinden bahsedilebileceğini dile getiren Bakan Akar, "Bu da teröristlerin ülkemize gelip herhangi bir şekilde eylemde bulunmaları değil. Onların gelmesini engelleyecek şekilde, kaynağında teröristleri kaynağında etkisiz hale getirmek, amacımız bu" değerlendirmesini yaptı. Tek amaçlarının teröristler olduğunu tekrarlayan Akar, şöyle devam etti:

"Teröristler neredeyse, hedefimiz orası. Bu konudaki amacımız da taarruzi bir anlayışla bunu yaparken, sınırlarımızı ve vatandaşlarımızın güvenliğini sağlamak. Bunun dışında hiçbir amacımız yok. Bu yaptıklarımızın hepsi meşru müdafaa kapsamında ilgili arkadaşlarımızla karşılıklı görüşerek yapılan icraatlardır. Komşularımızın özellikle, Suriye ve Irak başta olmak üzere hiçbir komşumuzun, sınırında, toprağında, hakkında hiçbir egemenliğinde gözümüzün olmadığını böyle bir niyetimizin olmadığını da herkesin bilmesi lazım. Biz komşularımızın toprak bütünlüğüne son derece saygılı davranıyoruz. Çok istismar edilen bir konu da bizim gerçekten din, dil, ırk, mezhep ayrımı yapmamız asla söz konusu değil. Türkiye Cumhuriyeti Devletinde böyle bir şey yok. Bizim asker olarak yaptığımız bu operasyonlarda da tek hedefimiz teröristler bunun altını tekrar tekrar çiziyorum. Bunun dışında bizim hiçbir şekilde başka bir tarafa yönelmemiz söz konusu değil, böyle bir icraat asla söz konusu değil. Türkler, Kürtler, Araplar bizim kendi nüfusumuzda 84 milyon kardeştir ve bunun da en somut örneği şehitliklerdir. Şehitlikleri inceleyin orada bütün coğrafyadan Türk, Kürt, Arap karışık bir şekilde kardeşler yan yanı yatıyorlar. Bu da kardeşliğimizin en açık göstergesidir."

Bakan Akar, TSK'nın yurt dışındaki operasyonları sırasında sivil hedefler başta olmak üzere, tarihi ve kültürel yerler konusunda aşırı hassas davrandığına değindi. Akar, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin envanterine kimyasal silah olmadığını da tekrar tekrar vurguladı. TSK'nin başta FETÖ olmak üzere, PKK-PYD, DEAŞ bunlara karşı mücadelesini sürdürdüğünü belirtirken, en son teröristin etkisiz hale getirilinceye kadar mücadelenin devam edeceğini bildirdi.

"1 OCAK 2021'DEN İTİBAREN DE BİR YILDA İSE 2 BİN 795 TERÖRİST ETKİSİZ HALE GETİRİLDİ"

Mehmetçiğin yüksek bir moralle, kar kış demeden bu faaliyetlerini sürdürdüğüne değinen Akar, "Suriye'nin kuzeyi dahil, 24 Temmuz 2015'ten bugüne kadar 33 bin 275 terörist bugün itibariyle etkisiz hale getirilmiş bulunuyor. 1 Ocak 2021'den itibaren de bir yılda ise 2 bin 795 terörist etkisiz hale getirildi" bilgisini paylaştı.

Bunları yaparken 84 büyük operasyon yapıldığını aktaran Bakan Akar, şöyle konuştu:

"Büyük operasyon demek, 3 tabur ve fazlası büyük operasyon oluyor. Ortak çaplı operasyonlar da bir tabur iki tabur şeklinde yapılanlar onlar da 286. Bu manada toplam 370 operasyon, bu operasyonlar sırasında 1455 mağara/sığınak imha edilmez kullanılamaz hale getirilmiştir. İçindeki teröristlerle beraber. Burada dikkati çekmek istediğim konu, son zamanlarda bu terörist elebaşları özellikle uluslararası basına konuşmaya başladılar. Çok değişik şeyler söylüyorlar. Yakın zamanda sözde ele başlardan birinin söylediği şey şu, TSK'nın etkisini itiraf ediyor; 'TSK çok yönlü saldırıyor' diyor. 'Açıkça söylüyorlar tek bir kişi bırakmayacağız diyorlar. Saldırılar gerçekten çok ağır'. diyor. Diğer bir elebaşı da 'PKK, YPG'ye dış destek devam ediyor.' diyorlar. Bunların PKK'nın YPG'den gittiğini açık açık söylüyorlar. Bir başka elebaşı da 'Avrupa ateşkes ilan etmeyeceksiniz, savaşı sürdüreceksiniz' diyor.' diyor. Bunları da bir tarafa koymak lazım. Sonuçta kim ne derse desin ne yaparsa yapsın 40 yıldan beri milletimizin başına bela olan bu terörü bitirmekte asil milletimizi kurtarmakta kararlıyız."

Milli Savunma Bakanı Akar, "Şu anda 395 üs bölgesinde, bazı üs bölgelerimizde eksi 30 derece, 3 metre kar var. Çığ tehlikesi dahil, karla mücadele dahil tüm zorlu arazi ve iklim şartlarına rağmen Mehmetçik fedakarca görev yapıyor" dedi.

"HUDUTLARIMIZ EN ETKİLİ TEDBİRLERİ İLE KORUNMAKTADIR"

Diğer önemli bir konunun ise çok konuşulan hudutlar meseli olduğuna değinen Akar, hudutların güvenliğinin bir "namus meselesi" olduğunu söyledi. Akar, "Hudut namustur diyoruz. Hudutlarımız şu anda en yoğun şekilde hem fiziki anlamda yapılan tesisle, tesisatla, hem de ilave gönderdiğimiz birliklerle olabildiğince yani gerçekten Cumhuriyet tarihimizin en yoğun günlerimizi yaşıyoruz. Hudutlarımız en etkili tedbirleri ile korunmaktadır" diye konuştu.

Hudutlarda alınan duvar, tel örgü, hendekler gibi güvenlik tedbirlerinden bahseden Hulusi Akar, "Çok ciddi bir mücadele var, çok yoğun teknoloji kullanılıyor, onun getirdiği bir başarı var. Bu rakamlarda da açıkça görülüyor. 1 Ocak'tan itibaren geçmiş veya geçerken toplam 99 bin 602 kişi yakalandı. 314 bin 586 kişi de engellendi. Yakalananların içinde 495'i terörist. Bunların da 248'i FETÖ-PYD, 92'si PKK, 4'ü DHKPC, 3'ü MLKP, 68'ü DEAŞ ve 36'sı da HTŞ mensubu" diye konuştu.

"ORADAKİ KAZDIKLARI KUYULARA TERÖRİSTLER GÖMÜLDÜ"

Akar, bu kişilerle beraber çok miktarda kaçak sigara, uyuşturucu madde ve 1 milyon uyuşturucu hap ele geçirildiğini de bildirdi. Suriye'nin kuzeyinde 2016'da başlayan ve başarı ile icra edilen Zeytin Dalı (2018), Barış Pınarı (2019) ve Bahar Kalkanı (2020) operasyonlarıyla terör koridorunun parçalandığına işaret eden Akar, "Oradaki kazdıkları kuyulara teröristler gömüldü" vurgusunu yaptı.

Operasyonların ardından yaklaşık 1 milyon Suriyeli'nin kendi istekleriyle o bölgelere döndüklerini belirten Akar, bunların 470 bininin de İdlib bölgesine gittiklerini söyledi. Hulusi Akar, o bölgelerde gerçekleştirilen alt yapı ve üst yapı çalışmalarından da bahsetti. Zaman zaman orada Rusların yaptıkları saldırılar olduğunu belirten Bakan Akar, "Geçenlerde bir su deposunu vurdular. Orada İdlib'deki halkın hayatını son derece zorlaştırdılar. Zaten zordu, daha da zorlaştırdı. Bunun dışında çeşitli havadan bomba attıkları oluyor. Bunlarla alakalı arkadaşlarımız kendi muhataplarıyla Türk-Rus görüşme konuşma suretiyle bu konuda dikte veriliyor. İkaz ediyoruz, diğer taraftan da 30 Eylül'de Sayın Cumhurbaşkanımızın Sayın Putin'le yaptığı görüşmenin ardından ateşkes ihlallerinin ciddi şekilde azaldığını görüyoruz. Bizim temennimiz herkes yerinde dursun, ne zamana kadar anayasaya yapılıncaya kadar. Seçimler yapılıncaya kadar. Hem ABD ve hem Rusların daha önce yapılan mutabakatlara uymalarını bekliyoruz. Mutabakatın sürmesine, ateşkesin sürmesine istikrarın devamına katkı için çalışıyoruz" şeklinde konuştu.

Çeşitli bölgelerden tacizler olduğuna dikkati çeken Bakan Akar, bunlara karşı taviz verilmediğini misliyle mukabelede bulunulduğunu söyledi. Türkiye olarak kendilerinin istikrardan yana olduklarını vurgulayan Akar, ateşkesin de kalıcı hale dönüşmesini istediklerini bildirdi.

"AZERBAYCAN BİZİM CAN KARDEŞİMİZ"

Azerbaycan'daki gelişmelere değinen Milli Savunma Bakanı Akar, "Azerbaycan bizim can kardeşimiz. İki devlet tek devlet noktasından hareketle Azerbaycan'ın haklı davalarında onlarla beraberiz" ifadesini kullandı.

Bunun ötesinde amaçlarının bütün Kafkasya'da kalıcı bir barışın olması ve istikrarın sağlanması olduğunu dile getiren Bakan Akar, "Sayın Aliyev ve Sayın Cumhurbaşkanımızın birlikte Ermenistan'a uzattıkları barış elinin bizim dileğimiz, temennimiz Ermenistan tarafından anlaşılması ve tutulması. Bu fırsattan istifade edilmesi. Sadece mesele Azerbaycan Ermenistan değil, tüm bölgede, Azerbaycan, Ermenistan, Gürcistan, Türkiye, Rusya, İran bir bütün halinde oranın bir istikrar adası haline gelmesi." diye konuştu.

Azerbaycan ile ortak askeri çalışmaların sürdüğünü belirten Akar, ateşkesin kontrolü için Ruslarla beraber 30 Ocak'tan bu yana ortak merkez kurulduğunu hatırlattı. Akar, orada ateşkes ihlallerinin kontrol edildiğini belirtirken, "Olaya iyimser bakıyoruz. Gittikçe ateşkes ihlalleri azalıyor. İstikrar daha böyle kapsamlı hale geliyor. Dileğimiz temennimiz önümüzdeki günlerde çok daha istikrarlı bir durum ortaya çıkacak diye düşünüyoruz. Buradaki çalışmaların Türk Rus iş birliğinin başarılı olduğunu, ateşkesin devamlılığına katkı sağlandığımızı görüyoruz" değerlendirmesini yaptı.

Mayın ve el yapımı patlayıcıların temizlenmesi noktasında Azerbaycan askeri ile birlikte çalıştıklarını aktaran Akar, buradaki barışın kalıcı hale dönüşmesinin hem Hazar'da, hem Karadeniz'de olumlu etkilerinin olacağını söyledi.

LİBYA'DAKİ GELİŞMELER

Libya'daki gelişmelere değinen Hulusi Akar, bölgenin uzak gibi görünmesine rağmen Türkiye'nin Libya ile 500 yıllık geçmişi, ortak tarihi olduğunu hatırlattı.

2019'un sonlarına doğru Trablus'un düşmek üzere olduğu zaman Libya'da meşru hükümetinin 5 ülkeye artık bir de NATO'ya mektup yazıldığını hatırlatan Akar, Serrac tarafından yazılan mektuba olumlu bir tek yanıtın Başkan Erdoğan tarafından geldiğini belirtti.

Libya'daki askeri eğitim iş birliği ve yardımlaşma konusunda çalışmaların devam ettiğini aktaran Akar, seçim olmasa dahi bu noktaya gelmenin dahi büyük bir kazanım olduğunu söyledi. Bunun da Türkiye'nin destekleri ile olduğunun altını çizen Akar, "Bundan sonra da bizim temennimiz bir an önce çerçevenin çizilmesi ve seçimlerin yapılması. Birlik beraberlik içinde tek vatan olarak, Libya'nın mutlu yaşaması. 'Libya Libyalılarındır' diyoruz bunun için elimizden geleni yaptık yapmaya devam edeceğiz. Türk askeri Libya'da kesinlikle yabancı güç değildir. Kimse yokken bizim orda olduğumuzun bilincinde oradaki Libyalı arkadaşlarımız" diye konuştu.

Akar, Libya'daki Türk askerinin verdiği eğitim başta olmak üzere yaptığı askeri faaliyetlerden de bahsetti.

AFGANİSTAN KONUSU

Afganistan'daki gelişmelere de değinen Bakan Akar, Türkiye'nin başından beri Afgan halkının rahatı huzuru ve güvenliği için yapılması gerekenler konusunda destek verdiğini aktardı. İlk günden itibaren bugüne kadar 20 binden fazla TSK personelinin Afganistan'da görev yaptığını bildiren Akar, son 6 yılda da Uluslararası Hamit Karzai Havalimanını işletilmesinde görev aldıklarını hatırlattı.

Hızlı ve ani değişen şartlara rağmen en son dakikaya kadar kalmak suretiyle hiçbir şekilde görevlerini bırakmadıklarını belirten Bakan Akar, şartların görev yapılamayacak noktaya gelmesinin ardından da 48 saatten az bir süre içinde Mehmetçiği tahliye ettiklerini söyledi.

Türk askerinin tarihine yakışır şekilde yöre halkın gönlünü kazanarak dünya barışına hizmet etmenin gurur içinde evine döndüğünü belirten Milli Savunma Bakanı Akar, "Şu anda Afganistan'da Kabil Havaalanının ve onun dışında 4 havalimanı daha var onların işletilmesi konusunda teknik yardım konusunda, neler yapılabilir konusunu Katar ile müştereken çalışmak suretiyle ilişkimizi sürdürüyoruz. Önümüzdeki dönemde bunun adı konulacak. Bir mutabakat metni imzalandıktan sonra oradaki çalışmalarımız devam edecek" diye konuştu.

Havaalanlarının hayati önem taşıdığına dikkati çeken Akar, havaalanlarının açık olması için ellerinden gelen gayreti gösterdiklerini göstermeye devam ettiklerini söyledi.

"GERÇEKLERİ GÖSTERECEĞİZ. BİZ GÜÇLÜYÜZ ÇÜNKÜ HAKLIYIZ"

Yunanistan'la Akdeniz ve Kıbrıs'ta sorunlar olduğunu hatırlatan Bakan Hulusi Akar, bu sorunları barışçıl yöntemlerle ve diyalogla çözmek istediklerini söyledi. Türkiye'nin burada yayılmacı gibi gösterilmeye çalışıldığını aktaran ve bunu bir paradoks olarak niteleyen Hulusi Akar, "Yemiyorlar içmiyorlar her gün bir şey söylüyorlar. Gerçekleri göstereceğiz. Biz güçlüyüz çünkü haklıyız" dedi.

Yunanistan'ın uluslararası hukuka aykırı bir şekilde yayılmacı anlayışının devam ettiğine değinen Akar, iki ülke arasındaki sorunları ise, "Karasularının genişliği, Hava sahası, FIR hattı, Arama Kurtarma Sahasına yönelik ihtilaflar, Gayri Askeri Statüdeki Adaların (GASA) silahsızlık statüsünün ihlali, Egemenliği Anlaşmalarla Yunanistan'a Devredilmemiş Ada, Adacık ve Kayalıklar (EGAYDAAK) konusu, Doğu Akdeniz'de ülkemizin ve KKTC'nin hak ve menfaatlerini göz ardı eden iddialar, provokatif silahlanma girişimleri ve diğer provokatif faaliyetler, Batı Trakya Türklerinin haklarını kısıtlayıcı uygulamalar" olarak sıraladı.

"TÜM BU KIŞKIRTMALARA RAĞMEN, BİZ 'GÖRÜŞELİM' DİYORUZ"

Bakan Akar, şunları kaydetti:

"Biz tüm bunlara rağmen, tüm bu kışkırtmalara rağmen, biz 'görüşelim' diyoruz. Güven ve Güven Artırıcı Önlemler 4'üncü toplantı için Ankara'ya bekliyoruz açık davet ettik. Bekliyoruz. Toplantılarda meselelerin tartışılıp iyi komşuluk ilişkileri içinde çözüm bulmasını istiyoruz. Hep bunu söylüyoruz. Tüm barışçıl yaklaşımımıza rağmen ihlallere devam ediyorlar. Hava sahası, karasu ihlalleri yapılıyor. Gemilerin ihlali var, geçtiğimiz yıl içerisinde uluslararası anlaşmalara rağmen GASA'lara EGEAYDAKLARA toplam 90 üst düzel ziyaret yapıldı. Sürekli bir tahrik, provokasyon var. Özellikle bazı siyasilerin provokasyonları gereksiz NOTAM, NAVTEX'ler var. 1988'de mutabakat imzalanıyor. Mutabakatla 'turizm mevsiminde dini ve milli bayramlarda tatbikat yapmayalım.' deniliyor. Bunları çiğniyorlar. Devamlı bir tahrik.

En son Yunan Savunma Bakanı ile görüşmemizde 'biz değil turizm bakanlarımız görüşsün.' dedim. Turizm geliştirelim. Tatbikatları, gerginliği azaltalım bu konuları kendilerine söylüyoruz istenilen yanıtları, cevapları maalesef alamıyoruz. Bu kadar şeye rağmen niyetleri? Kendilerince bir takım böyle gayretlerle, 'Türkiye dış tehdit.' Bunu bir tehdit gibi göstererek durum üstünlüğü sağlamaya çalışıyorlar. Yunanistan'da ekonomik durum malum ciddi sıkıntıları var. Hal böyleyken son derece pahalı silah sistemlerini almaya hevesleniyorlar. Savunma bütçesini artırıyorlar. Biz NATO içinde Yunanistan ile müttefikiz. Yunanistan NATO içinde çeşitli ülkelerle ittifak anlaşmaları mutabakat muhtırası yapıyorlar. NATO varken bunlar niye? Silahlanma var bunlar kime karşı. Diyoruz ki bu silahlanma ne için? Normal savunma için çok fazla, Türkiye için çok az. Kendilerince boylarını aşan iddialar üzerinde yürümeye devam ediyorlar. İttifak içinde ittifak NATO'yu zayıflatır."

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN