ABD güdümündeki
Soner Çağaptay'ın raporunda 'Kılıçdaroğlu'nun üzerinin çizildiği' mesajını da değerlendiren Övür, "O gün
Deniz Baykal çizilirken ses çıkarmayıp onun koltuğuna oturan
Kılıçdaroğlu, bugün çizilirse hiç şaşırmam. Etme bulma dünyası, şimdi ihanete uğrama sırası onda... Peki, yeni ihanetçi kim? Sanıyorum
Kemal Bey de, CHP'liler de biliyor ama şimdilik söyleyemiyorlar" ifadelerini kullandı.
İşte Sabah Gazetesi Yazarı Mahmut Övür'ün "ABD raporunun mesajı o işarette saklı" başlıklı köşe yazısı;
Türkiye ne zaman seçim sürecine girse ya da bir siyasi iktidar ABD'nin çizdiği sınırların dışına çıkmaya çalışsa, ABD'li düşünce kuruluşlarının karın ağrısı başlıyor. Daha doğrusu onların ipini elinde tutan derin ABD'nin... Artık kartları açık oynadıkları için buna Beyaz Saray'ı da ekleyebiliriz.
"TÜRKİYE'DE İKTİDARI DEĞİŞTİRMELİYİZ"
Son 50-60 yılda buna o kadar alıştılar ki, onlar için Türkiye'de iktidarı değiştirmek hiç sorun olmadı. Öyle rapor falan da yazmalarına gerek yoktu. Ya
"Bizim çocuklar" dedikleri cuntalara darbe yaptırırlardı, ya TÜSİAD'ı devreye sokarlardı ya da sokakları ateş vererek istedikleri partiyi iktidara taşırlardı.
İtiraz eden siyasi aktörlere de ya idam ya da şapkasını alıp gitmek düşerdi. Son dönemde
Başkan Erdoğan'ın
"dik duruşu", ABD eksenli güçleri çılgına çevirdi. İstedikleri hiçbir şeyi yaptıramıyorlardı. Sık sık
"Ne yapacağını kestiremiyoruz" deyip durdular.
Zinde kuvvetleri harekete geçirdiler, olmadı;
Zeyno Baran,
Michael Rubin veya
Henry Barkey gibi çoğu CIA elemanı müptezellere rapor yazdırıp
"Yüzde 50 darbe ihtimali var" diye korkutmaya kalktılar, tutmadı. Sonunda en
"mahrem" güçleri FETÖ'yü harekete geçirip kanlı darbe girişimleri bile işe yaramadı.
Ne yaptılarsa başaramadılar. En sonunda bizzat ABD Başkanı
Joe Biden, kendini rezil ederek şunu söyledi:
"Darbeyle değil, muhalefet partilerini destekleyip seçimle Erdoğan'ı devireceğiz."
Fotoğrafta: Soner Çağaptay
ABD yönetimi, yatırımcıyı korkutarak ekonomiyi çökertmekten siyasi baskıya kadar her yolu denedi, deniyor. Şimdi de arkalarına ABD medyasını alarak harıl harıl Türkiye karşıtı rapor hazırlatıyor. O raporlardan birini de
Soner Çağaptay denilen Türkiye düşmanı yazmış. Çağaptay, öyle coşmuş ki,
"Erdoğan'ın son oyunu" adıyla hezeyanlarını teori diye
Foreign Affairs gibi dünyanın en ünlü dergisinde yayınlamış.
Özeti şu: "
Erdoğan nasıl olsa gidecek, son yıllarda ciddi güven duyulan ordu aracı olsun, seçimlerden önce çekilsin. Böylece Türkiye kaosa sürüklenmesin."
Hâlâ orduyu devreye sokmaya çalışıyorlar. Neresinden tutsanız elinizde kalıyor. Bir kere niyetleri kötü... Tabii bunları söylerken ilginçtir, tıpkı muhalefet gibi AK Parti'nin ilk dönemine övgü düzmeyi de ihmal etmiyor. Meğer AK Parti ne güzel şeyler yapmış. Senaryonun tek elden çıktığı o kadar açık ki...
Bu tespitlerin amacı, topluma korku salmaktan başka bir şey değil.
ABD, KILIÇDAROĞLU'NU ÇİZDİ Mİ?
İşin garip tarafı, uzun uzun bu hezeyanlarını anlatan Çağaptay, yazıda muhalefete de bir işaret veriyor.
Bence yazının asıl mesajı o işarette saklı. Muhalefete ve özellikle CHP Genel Başkanı
Kemal Kılıçdaroğlu'na verilen mesajda
Ekrem İmamoğlu, Mansur Yavaş veya
Meral Akşener'den birinin aday olması isteniyor.
Acaba sağcı ve milliyetçi oldukları için mi yoksa başka özel ilişkileri mi var?
Neyse yazıda,
adaylık için kendini paralayan Kılıçdaroğlu'nun adı bile geçmiyor.
Bu da ABD'nin onu çizdiği anlamına
geliyor. Eminim bu mesajı Kılıçdaroğlu
hepimizden daha iyi anlamıştır; çünkü
ABD'lilerin kime nasıl mesaj vereceğini en iyi
o biliyor. Onun CHP'nin başına nasıl geleceğini
yine bir raporla onlar duyurmuştu.