KILIÇDAROĞLU'NA BAKARSANIZ MASAL DİNLERSİNİZ
CHP Genel Başkanı geçen hafta katıldığı bir televizyon programında bir yalana bin yalan ekleyerek şu ibret verici değerlendirmelerde bulundu: Terör konusunda bir şey geldi de biz hayır mı dedik? Terörle mücadelede yapmayın mı dedik?
Hayır, bu temelsiz, mesnetsiz açıklamayı duyduktan sonra ne söylesek boştur. Irak ve Suriye'ye asker gönderilmesini iki yıl uzatan Cumhurbaşkanlığı tezkeresi 26 Eylül 2021 günü oylanırken CHP hayır dedi mi? Elbette dedi. Bu tezkereye HDP hayır dedi mi? Kuşkusuz dedi. İP sadece 2-3 milletvekiliyle oylamaya iştirak edip kerhen evet dedi mi? Bu da oldu. Gönülsüz 2-3 evetle durumu kurtarmaya çalıştılar.
Kılıçdaroğlu'na bakarsanız Suriye'ye barış getireceğiz masalını dinleyeceksiniz. Neden bizim askerimiz Suriye'de şehit oldu diye sorup, Irak ve Suriye tezkeresine hayır oyu kullanan Kılıçdaroğlu mu terörle mücadeleyi destekliyor?
KILIÇDAROĞLU'NA DİAYDER TEPKİSİ
Kılıçdaroğlu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde devam eden teftiş sürecinde görevli müfettişlere ateş püskürüyor. İmralı canisi tarafından kurulan PKK ve KCK yapılanması arasında yer alan DİADER referansıyla işe alınanların destekçisi Kemal Kılıçdaroğlu'dur. Bize Saray'ın sözcüsü diyen Kılıçdaroğlu, Kandil'in tedarikçisidir. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede Kılıçdaroğlu'nun adı geçiyor mu geçmiyor mu? Bu zat DİADER yöneticileriyle toplantı yaptı mı yapmadı mı? Yalan söylemek vicdanı müebbete mahkum eden suçtur.
8 MADDELİK HATIRLATMA
22 Mart 2016 tarihli grup toplantımızda açıkladığım mücadele sürecine katkı vereceğimi düşündüğüm 8 maddeyi sizlerle tekrar paylaşıyorum:
1. Terörle mücadele, teröristle mücadele değildir. Yüksek akıl ve algı gerektirmektedir. Terörizmle mücadele vizyonu geliştirilmelidir.
2. Terörle mücadele, terörün ön aldığı süreçte gösterilen günlük tedbirler değildir. Terörle mücadele konsepti oluşturulmalıdır.
3. Konseptten çıkarılan terörle mücadele stratejisi ortaya konulmalıdır.
4. Bu stratejinin ülkemizdeki bütün unsurlara görev yükleyen terörle mücadele siyaseti oluşturulmalıdır.
5. Toplumsal ittifakın oluşması gerekmektedir. Terörle mücadelede kitle kazanma programı devreye sokulmalıdır.
6. Sorunun içten ve dıştan alabileceği bütün desteklerin kesilmesini sağlayacak eylem planı hazırlanmalıdır.
7. Terörle mücadele mutlak tedbirlerle önlenemeyecektir. Güvenlik güçlerini yeniden eğitecek eğitim ve icra programı uygulanmalıdır.
8. Tutarlı, dengeli, istikrarlı terörle mücadele tanıtım çalışmasına ihtiyaç vardır.
KAZAKİSTAN'DAKİ OLAYLARDA FETÖ'NÜN ROLÜ ARAŞTIRILMALIDIR
2 Ocak Pazar gününden itibaren Kazakistan'da yaşanan olayların iç kargaşanın yalnızca LPG zamlarıyla açıklanması basit ve kolaycı yaklaşımdır. Bize göre, mağdur kesimlerin hak arayışı da değildir. Küresel ekonominin, küresel siyasi mücadelenin ana mihveridir. Stratejik değeri üst düzeydedir. Kazakistan'da söz konusu zamlar geri alınmıştır, yeni paketlerin sözü verilmiştir. Bu ülkede hükümet istifa etmiş, Nazarbayev Güvenlik Konseyi'nden ayrılmak zorunda kalmıştır. Kazakistan'da devlet kanunsuz göstericilere direnmiştir.
21. yüzyılın ikinci çeyreğinde Ortadoğu'dan Orta Asya'ya sonu gelmez çatışmaların planlandığı anlaşılmaktadır. Yeni bir renkli devrim kuşağı oluşturma çabası budur. Latin Amerika, Balkanlar'da yapılmak istenen budur. Toplumların siyasi ve ekonomik talepleri dış güçlerin vasıtasıyla silaha dönüştürülmekte, beliren namlu ise kendi devletlerine, kendi bağımsızlıklarına çevrilmektedir.
Demokrasi bu süreçte en çok istismar edilen kavramdır. 2. Dünya Savaşı ertesinde kurulan dünya düzeni sarsılmaktadır. Bloklar arasındaki fay hatları çatlamaktadır. Salgın sonrası başka bir dünyanın hedeflendiği açıkça görülecektir. Türkiye'nin 2023 hedefleri doğrultusunda yürüyüşü devam ettikçe, pek çok hamleler vuku bulmaktadır.
Bize kalırsa Kazakistan'daki gösterilerde FETÖ parmağını araştırmak elzemdir. Bu örgütün nasıl maşa gibi kullanıldığını bilen ülke Türkiye'dir. Sorun sadece Kazakistan'ın değil, Türküm diyen herkesin sorunudur. Kardeşimiz zordaysa onun yanında durmak, onunla dayanışma içine girmek milli itibarımızın şüphe götürmez gerçeğidir. Bu Kazakistan'da olan yarın Türkiye'de denenmek istenecektir.
İSİMLER DEĞİŞSE DE KURGU AYNI
Dün hedef Bülent Ecevit'ti. Bugün hedef Recep Tayyip Erdoğan'dır. İsimler değişse de kurgu aynıdır komplo aynıdır. Demokrasi düşmanlarının Sayın Cumhurbaşkanımızı göndermelerine gücü asla yetmeyecek. Sokak hareketlerine direnmeyi de çok iyi biliriz. Çatışma ortamı gözleyen odaklar, herkesi uyarıyorum, emel sahipleri bu yükün altından kalkamayacaklar.
TTB'YE TEPKİ
Türk Tabipleri Birliği, adında Türk olsa da Türk düşmanlarının toplandığı çatı olmuştur. Koronavirüsün Omicron varyantı gibidir. Tabipler birliği virüs kadar tehlike saçmaktadır. Tıbbın yüz karası meslek örgütüdür, hiçbir işe yaramıyorlar.