İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) yönetimi skandal bir kararla Ayasofya'da sabah namazına giden Halkla İlişkiler Müdürlüğü Alo 153 Beyaz Masa çalışanı Tayyip Akyol'u (26) işten çıkardı. Fesih evrakını ise 'Sözleşmesi bitti' olarak düzenledi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) yönetimi skandal bir kararla Ayasofya'da sabah namazına giden Halkla İlişkiler Müdürlüğü Alo 153 Beyaz Masa çalışanı Tayyip Akyol'u (26) işten çıkardı. Fesih evrakını ise 'Sözleşmesi bitti' olarak düzenledi.
SABAH'a konuşan Tayyip Akyol, 2017 yılından bu yana taşeron şirketler üzerinden direkt olarak İBB'ye bağlı çalıştığını, görev yerinin ise Beyaz Masa olduğunu dile getirdi.
İşten çıkarılma sürecinin ise geçen yıl mart ayında AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe'nin sosyal medya üzerinden Ayasofya'da sabah namazına gençleri davet etmesine "O saatte tramvayla namaza yetişemem. Beni evden alırsanız katılırım" yanıtı vermesiyle başladığını anlattı.
YÖNETİCİLERİMİ DE ÇIKARDILAR
Akyol, bu paylaşımının ardından sabah namazına gittiğini ve Ayasofya'da çektiği fotoğrafı sosyal medyada yayınladığını belirtti. Akyol, bu paylaşımdan sonra başına gelenleri ise şöyle ifade etti:
Ayasofya'da kıldığımız sabah namazı sonrasında bu sosyal medya paylaşımlarımın ekran görüntüsü İBB üst yönetimine gönderilmiş. Kurumumdan beni çağırıp 'Bu paylaşımlarını kaldır. Üst yönetim seni işten çıkarmak istiyor' dediler. Ben de o saatten sonra sosyal medyada pasif duruma geçtim. Bu durum ağustos ayına kadar devam etti.
O ay ilgili müdürüm, İBB yönetiminin benimle çalışmak istemediğini söyledi. İBB yönetimi, gerekçe olarak ise AK Parti'yle iltisakımın olduğunu ve ne olursa olsun benimle çalışmak istemediklerini ifade etmiş. Aynı gün taşeron şirketteki müdürüm ve 5 yöneticim de benimle birlikte işten çıkarıldı. Yöneticilerimin çıkarılma nedenleri de AK Parti döneminde işe alınmaları ve seçim döneminde yaptıkları paylaşımlar olarak gösterildi.
Ancak bizim yıllık izinlerimiz olduğu için 'İzinlerinizi kullanın, bittikten sonra insan kaynakları ile süreci ilerleteceksiniz' dediler. İznimiz bitince insan kaynakları bizi çağırdı. Bizim önümüze sundukları evrakları ise, sanki biz istifa ediyormuşuz gibi düzenlemişler. Bu şekilde mahkemeye başvurup işe iade davası açmamızın önüne geçilmeye çalışılmış. Biz evrakları imzalamadık. Onlar da o tarihten itibaren bizi işe almadılar, 31 Aralık'ta ise resmi olarak çıkışımız verildi.
