Öyle olmadıklarını biliyordum. Ama MİT'çi olmaları sinirimi bozuyordu, rahatsız oluyordum. Çünkü ben solcuydum. Babamla da bu konu yüzünden sürekli kavga ediyorduk.
UTANDIRAN YALANLAR...
Solculuk babanıza tepkiden de depreşmiş olabilir mi?
Hayır. 68 kuşağıyım ben, o yıllar öyle yıllardı, üniversitedeki bütün yakışıklı gençler ve bütün akıllı kızlar solcuydu. Başka şansın yok, sen de solcu oluyorsun. MİT'tekiler de solculuğa son derece sert tepki veren insanlar. Babam, okuduğum bütün kitapları kaldırır atardı. Fakat ilginçtir babam sonunda sosyal demokrat oldu. Cumhuriyet Gazetesi'ni yırtan babam, gün geldi Uğur Mumcu hayranı oldu. Zaten sonra MİT'le ilişiği kesildi, emekli edildi.
Kaç yıl çalıştı MİT'te?
Çok yıl...
Hadi babayı anladım da, anne ne alaka?
Babam Harp Okulu mezunu yakışıklı bir subay. Aydınlı. Aydın'ın en güzel kızlarından biri olan annemle evleniyor. Fakat sonra kanser oluyor, emekli olmamak için de ordudan istifa ediyor. Askeri kökenli olduğu için "Gel seni MİT'e alalım" diyorlar. MİT'te belli departmanlarda çalışıyor. Türkiye'yi koruyor. Anneme gelince, "Çocuklar büyüdü, ben artık çalışmak istiyorum" diyor, babam da ona MİT'te iş buluyor. Ama sonra babam yönetimle ters düşüyor ve emekli ediliyor.
MİT'İ KÖTÜLEDİ!
Dönek MİT'çi oluyor yani!
(Gülüyor) Soner Yalçın, "Babası MİT'te çalışan gazeteci A.A" diye yazdı kitabında, ben de "O, A.A benim!" diye çıktım. Babamın MİT mensubu olmasının benim hayatımdaki karşılığı son derece sevimsizdi, acayip hırpalandım, yaralandım. Bir arkadaşım, üniversitede, bana bir meseleden dolayı kırıldığı için babamın MİT'te çalıştığını yaymıştı. O yıllarda bu, benim de MİT ajanı olduğumu söylemek gibi bir şeydi. Ve ağır bir şeydi. Cüzamlı gibi dolaştım uzun bir süre. O sırada bir flörtüm var müthiş devrimci, bir gün bana dedi ki, "Eğer MİT ajanıysan ve bu nedenle bizim aramızdaysan, neredeysen seni bulur, öldürürüm!" Ben de dedim ki 'Bana bak, ben kendimi asla savunmam! Çünkü savunmak, sana kendimi temize çıkarmaya çalışmak gibi olur. Ben ajan filan değilim ama olsam da söyleyecek halim yok. İnanmak ya da inanmamak sana kalmış. Yaşayıp, göreceksin!'"
KASITLI OLARAK MİT YALANINI YAYDI!
Halk TV sunucusu Ayşenur Arslan'ın "Hem annem hem babam MİT mensubuydu" sözleri yalan çıktı. Arslan'ın babasının MİT'te şoför olduğu belirten Sabah gazetesi yazarı Ferhat Ünlü, Arslan'ın bu iddiayı kasıtlı olarak yaydığını belirterek Arslan'ın yalanlarını bir bir ifşa etti.
Ünlü'nün "TMT'yi, TNT'yle karıştıran yaşlı çocuk" başlıklı yazısı şöyle:
"Ayşenur Arslan, EOKA'nın ne olduğunu hiç olmazsa babasından öğrenmiş olmalıydı. Ne de olsa babasının uzun yıllar MİT'te çalıştığını söyleyen kendisi. Bir röportajında babasının politik nedenlerle Teşkilat'tan kovulduğu izlenimini oluşturmaya çalışarak oradan bile prim çıkarma derdinde olduğunu göstermişti. Hâlbuki babasının, MİT'te karargâhta veya sahada operasyonel bir görevi yoktu. İdari kadroda bir personeldi, tıpkı Can Dündar'ın babası gibi…
EYMÜR: 'HAYAL GÖRÜYOR'
Ve Teşkilat'tan emekliye ayrıldı. Ama Ayşenur Arslan, 2008 yılında MİT'in eski Müsteşarı Emre Taner'le MİT binasında yaptığı görüşmeyi 2016'da Oda TV'de bakın nasıl anlatıyor:
"Medya mahallesinin bildiği üzere, babam uzun yıllar MİT'te çalışmıştı. Benim sol hareketlerin içindeki gençlik yıllarıma denk geldiği için, babamla 'görevi nedeniyle' hep çatışırdık. Ben, onun MİT görevlisi olmasından utanır, üzülürdüm. MİT'te neler yaptığını, 1973 yılında neden 'kovulduğunu' öğrenmem, bu yüzden uzun yıllar sonra mümkün olmuştu.