Milletvekili Seçimi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, AK Parti ve MHP'li milletvekillerinin ortak imzasıyla TBMM Başkanlığına sunuldu.
Teklife göre, seçimlerde yüzde 10 olarak uygulanan ülke seçim barajı yüzde 7'ye indiriliyor.
İttifakın aldığı oy toplamı ülke barajını geçtiği takdirde, seçim çevrelerinde milletvekili hesabı ve dağılımı, ittifak içinde yer alan her bir partinin o seçim çevresinde almış olduğu oy sayısı dikkate alınarak yapılacak.
İttifakı oluşturan siyasi partilerin her birinin çıkaracağı milletvekili sayısı, her seçim bölgesinde ittifak içinde elde ettiği oy sayısı esas alınarak genel D'Hondt uygulamasıyla belirlenecek.
Seçime katılma yeterliliği elde eden parti, Siyasi Partiler Kanunu'nda öngörülen ve parti tüzüğünde belirtilen süreler içerisinde ilçe, il ve büyük kongrelerini üst üste iki defadan fazla ihmal etmemiş olma koşuluyla seçime katılma hakkını muhafaza edecek. Salt TBMM'de grup kurmuş olmak, seçime katılabilmenin yeter şartından biri olamayacak.
MUHALEFETİ ŞOKE EDEN MADDE
Konuyu bugünkü köşesine taşıyan Sabah gazetesi yazarı Mahmut Övür "muhalefeti şoke eden maddeyi" açıkladı. Övür'ün yazısı şu şekilde:
AK Parti ve MHP'nin birlikte Meclis'e sundukları yeni seçim ve partiler yasasıyla ilgili öneri, deyim yerindeyse Millet İttifakı ya da yeni ismiyle 28 Şubat İttifakı partilerinin ezberini bozdu.
En önemlisi de, başından beri söylüyorum sadece gündemde olmak için uydurulan "Erken seçim olacak" öngörüsü de yerle bir oldu. Zaten başkanlık sisteminde "erken seçim" diye bir kavram yok, olamaz da. Çünkü sistemin ruhuna aykırı...
Ama bunu rağmen bile bile hem CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hem de İP Genel Başkanı Meral Akşener, ısrarla şu tarihte erken seçim olacak deyip durdular, ama hiçbir öngörüleri de tutmadı. Son tasarıyla bu tamamen bitti.
Yeni tasarı bir şeyi daha bitiriyor; milletvekili transferini. Bu yasa Meclis'ten geçtiğinde artık partilerin seçimlere katılmaları için grup kurma şartı olmayacak. 40 ilde örgütlenmeleri ve kongrelerini yapmaları yeterli olacak.
Tasarının muhalefeti şaşkına çeviren en önemli maddesine gelince... Yeni tasarı, ittifak içi oyların yeniden hesaplanmasını öneriyor. Teklife göre ittifakı oluşturan partilerin her birinin çıkaracağı vekil sayısı, seçim bölgelerinde aldıkları oy oranlarına göre hesaplanacak.
Böylece bir önceki seçimde CHP ve İP'in ittifak oyları sayesinde fazladan aldıkları 15-16 civarındaki milletvekilini kaybedecekleri anlamına geliyor.
Bu da CHP ve İP'i öfkelendiriyor. Nasıl öfkelenmesinler, siyaset üretme zahmetine katlanmadan, halkın ayağına gitmeden bedavadan 10-15 milletvekiline sahip olmak az şey değil.
Tabii işin bir de ittifakı çatlatma boyutu var. Artık küçük partiler milletvekili çıkartacakları yeni arayışlara mı yönelecek yoksa mesela Ali Babacan veya Ahmet Davutoğlu gibi isimler büyük meydan okumalarla kurdukları partileri bir yana bırakıp, CHP veya İP listelerinden mi aday olacaklar göreceğiz. Buna CHP'liler ne der ve bu iki aktörün siyasi bir iddiası kalır mı o da ayrı sorun.