Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'ye resmi ziyarette bulunan Hollanda Başbakanı Mark Rutte'yi resmi törenle karşıladı.
Rutte'nin bulunduğu makam aracını Cumhurbaşkanlığı Külliyesi önündeki caddede karşılayan süvariler, araca protokol kapısına kadar eşlik etti.
Başkan Erdoğan, Rutte'yi Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nin ana giriş kapısında karşıladı.
Erdoğan ve Rutte'nin tören alanındaki yerlerini almalarının ardından, 21 pare top atışı eşliğinde İstiklal Marşı ile Hollanda Milli Marşı çalındı. Rutte, Muhafız Alayı Tören Kıtası'nı selamladı.
Törende, tarihte kurulan 16 Türk devletini temsil eden bayraklar ve askerler de yer aldı.
İki ülke heyetlerinin takdimi sonrasında Erdoğan ve Rutte, merdivenlerde Türkiye ve Hollanda bayrakları önünde gazetecilere poz verdi.
ORTAK BASIN TOPLANTISI
Erdoğan ve Rutte, baş başa ve heyetler arası görüşmelerin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.
Başkan Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, Rutte ve heyetini Ankara'da misafir etmekten büyük bir memnuniyet duyduğunu belirtti.
Başkan Erdoğan, ocak ayında göreve başlayan hükümetle birlikte 4. kez başbakanlık sorumluluğunu üstlendiği için tebrik ettiği Rutte'ye başarı diledi.
Erdoğan, görüşmelerde ikili ilişkilerin çeşitli yönlerini değerlendirdiklerini, Türkiye-Avrupa Birliği (AB) ilişkileriyle küresel meselelerde fikir teatisinde bulunduklarını söyledi.
"UKRAYNA'DAKİ İNSANİ DRAM ARTARAK DEVAM EDİYOR"
Ukrayna'daki gelişmeleri ayrıntılı şekilde ele aldıklarını bildiren Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
"Sayın Başbakana, Türkiye'nin Ukrayna ve Rusya arasında yürüttüğü diplomatik çabalar hakkında bilgi verdim. Malumunuz perşembe günü de Brüksel'de NATO Olağanüstü Liderler Zirvesi vesilesiyle bir araya geleceğiz. Türkiye olarak Ukrayna'da yaşanan krizin başından bu yana net bir tutum takındık. Her vesileyle sağduyu ve diyalog çağrısı yaptık, tansiyonun düşürülmesi ve diplomasiye alan açılması gerektiğine dikkat çektik. Maalesef Ukrayna'daki insani dram artarak devam ediyor. Binlerce sivil hayatını kaybetti, 3 milyonu aşkın insan ülkesini terk ederek komşu ülkelere sığındı. Bu gidişata bir an evvel son verilmesi için yoğun bir diploması trafiği yürütüyoruz. Sayın Zelenskiy ve Sayın Putin ile temaslarımı sürdürüyorum. Dışişleri bakanım geçen hafta Moskova ve Lviv'de mevkidaşları ile görüşmeler gerçekleştirdi."
Erdoğan, ateşkes ve kalıcı barışa giden yolda ellerinden gelen desteği sunmaya hazır olduklarını bir kere daha vurguladıklarını dile getirdi.
Şartların zorluğunun farkında olduklarını dile getiren Erdoğan, "Diplomasiyi tek çıkış yolu olarak gören samimi girişimlerimizi bundan sonra da sürdüreceğiz." ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, NATO müttefikleri Hollanda ile ilişkileri ve bölgesel konulardaki diyaloğu daha da geliştirme konusunda ortak iradeye sahip olduklarını ifade etti.
"İŞ BİRLİĞİ İMKANLARININ ARTIRILMASI KONUSUNDA HEMFİKİRİZ"
İki ülke dışişleri bakanlarının başkanlık ettiği istişare mekanizması için Wittenburg Konferansı'nın dokuzuncu toplantısını mayıs ayında icra edeceklerini anımsatan Erdoğan, şunları söyledi:
"Ticaret hacmimiz, geçtiğimiz sene yüzde 30'a yakın artışla 11 milyar dolara ulaştı. Bu şekilde 2016'da belirlediğimiz 10 milyar dolar hedefini aşmış olduk. Şimdi ilk etapta 15 milyar dolar, ardından 20 milyar dolar hedefini birlikte ortaya koyduk. Mevcut istatistikler, yakaladığımız ivmenin artarak devam edeceğini gösteriyor. Hollanda, 27,5 milyar dolarla Türkiye'ye en çok doğrudan yatırım yapan ülke konumundadır. Hollanda'daki Türkiye kaynaklı yatırımlar da 16 milyar dolar seviyesindedir. Türk müteşebbisler, Hollanda'da kurdukları 23 bine yakın şirket vasıtasıyla 6 milyar dolara ulaşan yatırımlarıyla 80 bin kişiye istihdam sağlıyor. Enerjiden çevreye, altyapıdan teknolojiye, tarım ve gıdadan finansa kadar tüm alanlarda iş birliği imkanlarının artırılması gerektiği konusunda Sayın Başbakan ile hemfikiriz. Yeşil büyüme ve yeşil dönüşüm de ortak gündemimizde önceliklidir."
Erdoğan, iki ülke ilişkilerindeki önemli bir köprüyü de insani boyutun oluşturduğunu dile getirdi.
Hollanda'daki Türk toplumunun kültürel kimliğini de muhafaza ederek refah ve huzur içinde yaşamasına, hayatın her alanına katılım sağlamasına büyük önem verdiklerini vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Geçtiğimiz yıl 650 bine yakın Hollandalı dostumuzu Türkiye'de misafir ettik. Hollanda'nın seyahat listesinde Türkiye'nin yeşil kategoriye alınması halinde yeniden salgın öncesi rakamlara ulaşacağımıza, hatta bu rakamları aşacağımıza inanıyorum. Son küresel gelişmeler Türkiye'nin AB üyesi olmasının katma değerini yeniden ve tereddüde mahal bırakmayacak şekilde ortaya koymuştur. AB'nin, kısır çıkar hesaplarına teslim olmadan artık üyelik müzakeresi fasıllarını açmasını, Gümrük Birliği'nin güncellenmesi müzakerelerine süratle başlamasını bekliyoruz. Görüşmelerimizin ülkelerimiz ve dünyamız için hayırlara vesile olmasını diliyor, Rutte ve heyetine ziyaretleri için tekrar teşekkür ediyorum."
"BARIŞIN EGEMEN OLDUĞU BİR DÜNYAYI HEP BİRLİKTE KURALIM"
Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, NATO Olağanüstü Liderler Zirvesi kapsamında ikili görüşmeler yapmasının da beklendiği hatırlatılarak, "Görüşmelerde hangi mesajları ileteceksiniz muhataplarınıza? Özellikle NATO müttefikleri konusunda bazı eleştirileriniz olmuştu, Türkiye ile savunma sanayisinde iş birliğinden uzak durmakla eleştirmiştiniz, bu konuda da taleplerinizi dile getirecek misiniz?" sorusu üzerine, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Aslında sorunun cevabını siz de vermiş oldunuz. Yani bunları görüşeceğim NATO üyesi ülkelere tekrar tabii açacağız, kendilerine bu konuyu ısrarla söyleyeceğiz. Eğer NATO üyesiysek, NATO'da berabersek dayanışmamızı ortaya tam manasıyla koymamız lazım. Özellikle de savunma sanayiine yönelik atılacak adımlarda NATO üyesi ülkeler olarak birbirimizle dayanışma içerisinde olmamız lazım. Zira artık dünya hiçbir savunma sanayiinde bir ürününü tek başına yapmıyor, değişik ülkelerden de gelen desteklerle bunları bütünleştirip ona göre de savunma sanayiinde adımını atıyor. Nitekim şu anda Rusya-Ukrayna savaşında da bunu gördük, bundan sonra da kim bilir nerelerde, neyi göreceğiz? Libya'da bunu gördük, Azerbaycan'da bunu gördük. Temennimiz odur ki bunların olmadığı bir dünyayı, barışın egemen olduğu bir dünyayı hep birlikte kuralım ve NATO da bu noktada en büyük rolü alan bir oluşum olsun."
KARADENİZ'DE SÜRÜKLENEN MAYINLAR
Erdoğan, Odessa Körfezi'nden sürüklenen mayınların hem Türk karasularını hem de gemileri tehdit ettiği yönünde iddiaların bulunduğu belirtilerek, "Böyle bir tehdit söz konusu mu, söz konusuysa tedbir alındı mı?" sorusu üzerine, "Bu, şu anda konuşuluyor, görüşülüyor ama bununla ilgili olarak birinci derecede Milli Savunma Bakanlığımız her türlü tedbirini alıyor, almakta ve gereği ne ise bunlar da yapılacaktır, yapılmaktadır. Hiç endişeniz olmasın." dedi.
RUTTE'NİN AÇIKLAMALARI
Rutte, Başkan Erdoğan ile Ukrayna'daki durumu da uzun uzadıya görüştüklerini belirterek, "İkimiz de Rusya'nın işgalini kınıyoruz. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da söylediği üzere bu bölgesel barış ve istikrara ağır bir darbedir. Ben de bu değerlendirmesine tamamen katılıyorum. Komşusunu işgal ederek Putin, Ukrayna'nın egemenliğini ve toprak bütünlüğünü ihlal etmiştir. Bu da tamamen kabul edilemezdir." diye konuştu.
Ukrayna'da Putin'in emirleriyle gerçekleştirilen şiddetin acımasız olduğuna ve kurbanlar arasında birçok masum sivilin de yer aldığına dikkati çeken Rutte, her gün bunun delillerini gördüklerini söyledi.
Rutte, "Mariupol'e yapılan bombardımanın sivil nüfusu terörize etmekten başka amacı yoktur. Ukrayna'daki savaş biz Batı'daki ülkeler için nispeten yakın geliyor ama Türkiye'de çok çok daha yakın aslında. Çünkü Karadeniz'e sınırı olan 3 ülkeden bahsediyoruz." ifadesini kullandı.
Türkiye'nin boğazlardan gemilerin geçişi konusunda Montrö Boğazlar Sözleşmesi çerçevesinde gerekli yükümlülükleri yerine getirdiğini ve bu rol sebebiyle de tebrik ve teşekkür etmek istediğini vurgulayan Rutte, şunları kaydetti:
"Varış noktası Karadeniz olan bu gemileri boğazdan geçirmiyorsunuz. Türkiye sorumluluğunu üstleniyor ve ötesine de geçiyor. Sadece Ukrayna'daki savaş ile alakalı değil diğer alanlarla ilgili olarak da. 2015-2016'da Suriye krizinde, Türkiye yüksek sayıda sığınmacı kabul etti. Bu da kısmen Avrupa ve Türkiye arasında yapılan anlaşmalar temelindeydi. Halihazırda dünyadaki diğer tüm ülkelerden daha fazla sığınmacı barındırıyorsunuz ve bunun için de teşekkürlerimi ifade etmek isterim. NATO zirvesinde gerçekleştireceğimiz görüşmeleri de sabırsızlıkla bekliyorum. Ukrayna'daki saldırganlığı müzakere yoluyla sonlandırma çabalarınız için çok teşekkür etmek isterim."
"TÜRKİYE YAPABİLECEĞİ HER ŞEYİ ZATEN YAPIYOR"
Türkiye ve Hollanda'nın Rusya-Ukrayna savaşını durdurmak için neler yapabileceğine ilişkin soruya yanıt veren Rutte, "Türkiye yapabileceği her şeyi zaten yapıyor, çok kritik bir rol oynuyor. (Türkiye) Almanya, Fransa ve ABD dışında hem Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy ile teması olan ender ülkelerden. Türkiye, Rusya'nın Ukrayna'daki saldırganlığını da alenen kınadı." dedi.
Rutte, Türkiye'nin Rusya ve Ukrayna ile iletişimi olan nadir ülkelerden olduğuna dikkati çekerek, Türkiye'yi bu yolda desteklediklerini vurguladı.
Ukrayna'dan gelen son haberlerin korkunç olduğunun altını çizen Rutte, "Bombardıman, misket bombaları ve bunların masum sivillere yöneltilmesi devam ediyor. Mariupol, Kiev ve başka yerlerden de gelen görüntüleri gördük. Bu yüzden de Rusya'ya yaptırımlarla baskı uygulamaya devam edeceğiz. Aynı zamanda Ukrayna'ya kendisini savunması için silah tedarikiyle de bu baskıya devam edeceğiz. İnsani ve ilaç yardımı yapmaya da devam edeceğiz. Uçuşa yasak bölge veya NATO'nun asker göndermesi (konusu), bu NATO ve Rusya'yı doğrudan ihtilafa sokacaktır. Dolayısıyla bu mümkün değildir." diye konuştu.
Rutte, Rusya'nın Ukrayna'ya açtığı savaş nedeniyle NATO'ya üye devletlerin Rusya'ya yönelik yaptırımlarına Türkiye'nin katılıp katılmayacağına ilişkin soruya, "Türkiye, Birleşmiş Milletler yaptırımlarını uyguluyor. Tabii Türkiye'nin burada coğrafi konumu sebebiyle özel bir konumu var, tabii ki Suriye'deki angajmanı sebebiyle de. Dolayısıyla Türkiye'nin tüm yaptırımları uygulamasını arzularız ama tabii Türkiye'nin şu anda diplomatik rolünü oynamasından da ziyadesiyle memnunuz." yanıtını verdi.
Başkan Erdoğan'ın son dönemde görüşme yaptığı liderler...