Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosu tarafından FETÖ'nün sağlık yapılanması, 2006 yılı polis memurluğundan komiser yardımcılığına geçiş sınavı ve Jandarma Genel Komutanlığı yapılanması soruşturması kapsamında 158 kişi hakkında gözaltı kararı verildi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosunun yürüttüğü soruşturmalar kapsamında FETÖ'nün sağlık, sınav ve Jandarma Genel Komutanlığı yapılanmasında olduğu tespit edilen 158 örgüt mensubu hakkında gözaltı kararı verildi. Sağlık yapılanması kapsamında meslekten çıkarılan 10 , aktif olarak çalışan 4 ve 1 sivil olmak üzere 15 kişinin örgütün gizli haberleşme aracı bylock yazışma programını kullandıkları, haklarında ardışık arama, bank asya, tepe yönetimle görüşme, örgütle iltisaklı iş yerlerinde SGK kaydı bulunduğu tespit edildi.
2006 YILI SORULARINA İLK OPERASYON
Polis memurluğundan komiser yardımcılığına geçiş sınavı soruşturması kapsamında 2006'da sınav sorularına erişilerek örgüt mensuplarına dağıtıldığı tespit edilmesi üzerine söz konusu yıla ilişkin ilk kez düzenlenen operasyonda, sınav sorularını alarak komiser yardımcısı olan ve soruların dağıtılmasına aracılık eden 11 kişiye Ankara merkezli 9 ilde gözaltı kararı verildi.
JANDARMA MAHREM YAPILANMADA 132 GÖZALTI
MİT, Emniyet Genel Müdürlüğü TEM ile SİBER Daire Başkanlıkları tarafından, örgütün Jandarma Genel Komutanlığını hedef alarak içerisinde yuvalanan ve 'mahrem imam' oldukları tespit edilen 2'si görevde kamu personeli, 74'ü daha önce ihraç edilmiş kamu görevlisi ve 56'sı özel sektör çalışanı olmak üzere 132 'mahrem imam'ın, Ankara merkezli 50 ilde gözaltına alınmalarına karar verildi. Gözaltı kararı verilen kişilerin yakalanmasına yönelik işlemlerin Ankara İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince devam ettiği öğrenildi.
SAĞLIK YAPILANMASINDAKİ FETÖ PARMAĞINI İFŞA ETMİŞTİK!
Sağlık yapılanmasındaki FETÖ parmağı, Muğla'da yaşanan ve Türkiye'nin günlerdir konuştuğu olay ile birlikte ifşa olmuştu.
14 Mart 2022 günü saat 23.45 sıralarında Muğla İl jandarma Komutanlığı'nda görevli uzman çavuş Ali Akdağlı, rahatsızlanarak Muğla Eğitim Araştırma Hastanesi Acil servisine gitti.
Olay önce acil serviste doktor Tahir Tarımer'in beyanlarıyla medyaya yansıdı. Doktor Tarımer muayene esnasında, aralarında arbede yaşandığı, uzman çavuşun doktor Tahir Tarımer'e bağırarak hakaretlerde bulunduğu, boğazından sıkmak suretiyle sol gözüne ve sırtına yumruk attığı, bunun üzerine beyaz kod verdiği ve şikayetçi olduğunu iddia etti. Ancak ortaya çıkan kamera kayıtları doktorun yalan söylediğini gözler önüne sererken, yaşanan olay sonrasında uzman çavuş hakkında başlatılan adli işlem tamamlandı ve görevine iade edilmesi kararı alındı.
KAMERA KAYITLARI GERÇEĞİ ORTAYA ÇIKARDI
Uzman Çavuş Ali Akdağlı tarafından saldırıya uğradığını iddia edip, şikayetçi olan doktor Tahir Tarımer ile ilgili ortaya çıkan görüntülerde, evrağını masadaki görevlilerden alıp ayrılmak isteyen uzman çavuş Akdağlı'nın peşinden gidip ittiği, bu sırada da kayıp düştüğü görüldü. Görüntülerin ardından hastane yönetimi doktor Tarımer hakkında idari soruşturma başlattı.
Foto: Tahir Tarımer
Öte yandan uzman çavuş Akdağlı, doktor Tarımer hakkında kendisine iftira attığı gerekçesiyle savcılığa suç duyurusunda bulundu.
Uzman çavuş Akdağlı verdiği ifade de asıl mağdurun kendisi olduğunu belirtip, "Sağlık çalışanına hakaret etmedim, fiziki müdahalede bulunmadım. Kamuoyunda haksız bir şekilde linç edildim ve iftiraya uğradım. Bu nedenle doktordan şikayetçiyim" dedi.
Muğla Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan açıklamada, kamu görevlisine hakaret, kasten yaralama ve mala zarar verme suçlarının işlendiği iddiasıyla yürütülen soruşturmada, olay mahallinin güvenlik kamerası kayıtları getirtilerek ayrıntılı şekilde incelendiği belirtildi.
Foto: Tahir Tarımer
Açıklamada, "Dosyadaki tüm delillerle birlikte değerlendirildiğinde, şüpheliye isnat olunan suçların vasıf ve mahiyetiyle, mevcut delil durumu, özellikle güvenlik kamerası kayıtları dikkate alınıp şüpheliye adli kontrol hükümlerinin uygulanması uygun görülmüştür. Söz konusu soruşturma titizlikle yürütülmektedir" denildi.
EMNİYET KAYITLARINDA OLAY NASIL YER ALDI?
Soruşturma ve Emniyet ifadeleri, Muğla'da yaşanan olayla ilgili detayları da ortaya koydu.
Buna göre 14 Mart 2022 tarihinde saat 23.50'de Yatağan Devlet Hastanesi'nde muayene edilen ve apandisit şüphesiyle hastaneye sevk edilen hastaya ultrason yaptırması söylendi.
Acil servise giden uzman çavuş Ali Akdağlı, burada sarı alanda muayene edilmek üzere kabul edildi.
Uzman çavuşun "Bu hastanede ultrason yok mu, USG çekecek doktorunuz yok mu?" diye sorması üzerine doktor Tahir Tarımer ile sözel bir gerginlik yaşandı.
Kayıtlara göre muayene edilemeyeceğini düşünen uzman çavuş Akdağlı, hastane acil servisinden ayrılmak istedi. Uzman çavuşun elindeki sevk evrağını kamera kaydındaki görüntülerle ortaya çıktığı gibi doktor Tahir Tarımer arkadan yanaşıp almak istedi. O esnada da bir arbede yaşandı. Uzman çavuş Ali Akdağlı evrağı geri almak istedi. Beyaz kod işlemi başlatan doktor Tarımer, birlikte çalıştığı acil doktorları ile birlikte olayı sosyal medya hesaplarında paylaşarak çarpıtılmış bilgilerle provokasyona zemin hazırlayan bir algı operasyonu yürüttüler.
Bu arada Menteşe Devlet Hastanesi'ne başvuran ancak orada tetkikleri yapılamayan uzman çavuş Akdağlı, tekrar saat 06 sularında Muğla Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne başvuru yaparak Genel Cerrahi tarafından apandisit ameliyatı oldu.
İŞTE DOKTOR TAHİR TARIMER'İN FETÖ BAĞLANTISI
Uzman çavuş Ali Akdağlı'nn kendisine saldırdığı yalanını ortaya atıp, görevden alınmasına da neden olan doktor Tahir Tarımer'in FETÖ bağlantısı ortaya çıktı. Emniyet kayıtlarına göre Tarımer, FETÖ'den gözaltına da alınmıştı.
Muğla Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2022/1679 sayılı soruşturma dosyası kapsamında "FETÖ/PDY Terör Örgütüne Üye Olma" suçundan 4 Mart 2022 tarihinde TEM Şube Müdürlüğü'nde ifadesi alınan doktor Tarımer'in adı adli ifadelerde "terör örgütü organizesinde yapılan iftar yemeğine ve toplantılara katıldığı, sorumlu düzeyde faaliyet gösteren şahıslarla irtibat ve ilişkisinin bulunduğu, örgüt evlerinde kaldığı" şeklinde geçti.
1992 doğumlu Tahir Tarımer, 2018 yılında Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden mezun oldu. 2022 yılı itibariyle Muğla Köyceğiz Devlet Hastanesi'nde göreve başladı.
2011-2014 yılları arasında FETÖ'nün Ankara yapılanması içerisinde sorumlu düzeyde faaliyet gösterdi.
Gaziantep'teki öğrenciliği döneminde FETÖ yapılanması bünyesinde sorumlu düzeyde faaliyet gösteren bir örgüt mensubunun ilgilendiği öğrenciler arasında yer aldı.
2021 yılında FETÖ soruşturmaları kapsamında gözaltına alınan çok sayıda örgüt mensubunun ifade ve teşhis tutanaklarında ismi geçti. Ayrıca Tarımer'in adı soruşturma kayıtlarında "Örgüte sosyal medya üzerinden para yardımı topladığı", "Örgüt içerisinde çeşitli görevlerde bulunduğu" şeklinde de geçti.
BABASI VE KARDEŞİ DE FETÖ İLE İLİŞKİLİ
Doktor Tahir Tarımer'in babası İlhan Tarımer'in, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Teknoloji Fakültesi'nde profesör ünvanıyla öğretim üyesi olarak görev yaptığı dönemde çevresinde FETÖ/PYD sempatizanı, örgütün görüşlerini benimseyen bir kişi olarak tanındığı, FETÖ/PYD soruşturmaları kapsamında bir süre görevinden uzaklaştırıldığı, bilahare iade edildiği, hakkında 2016'da adli işlem yapıldığı ve takipsizlik kararı verildiği ortaya çıktı.
Kardeşi Mehmet Levent Tarımer'in adının da FETÖ/PYD soruşturmaları kapsamında 10 Temmuz 2019 tarihinde Mersin'de gözaltına alınan bir örgüt mensubunun ifadesinde; "Mersin'de 2014-2015 yılları arasında FETÖ/PYD kontrolündeki öğrenci evinde kaldığı" şeklinde yer aldığı, FETÖ soruşturmaları kapsamında 2019'da hakkında adli işlem yapıldığı ve takipsizlik kararı verildiği belirlendi.
İŞTE FETÖ'NÜN YENİ KAOS PLANI
Muğla'da FETÖ'cü bir doktor üzerinden sahnelenen oyunun arkasında toplumu tahrik edip, sinir uçlarıyla oynayacak, hükümete karşı ciddi bir tepki yaratmayı amaçlayan plan ortaya çıktı. Bu plana göre FETÖ, doktor haklarının korunmasını sabote etmek için devrede. Hükümetin hekimlerle ilgili çalışmaları gizli bir el tarafından sürekli engelleniyor. Covid salgını ile birlikte ciddi fedakarlıklarla çalışan sağlık çalışanları üzerinden karanlık odaklar, halkla doktorları karşı karşıya getirecek ve sağlık sektöründe bir kaos ortamına sebep olacak provokasyon istiyor. Özellikle FETÖ, sağlıkta şiddeti körüklüyor, doktorlara yönelik darp olayları FETÖ tarafından tam bir kaos malzemesi yapılıyor.
DOKTOR RÜMEYSA BERRİN ŞEN'İN "36 SAAT NÖBET TUTTUĞU" YALANI
28 Ekim 2021'de Ankara Şehir Hastanesi Kadın Doğum Kliniği Asistanı doktor Rümeysa Berrin Şen nöbet dönüşü geçirdiği trafik kazası sonucu hayatını kaybetti. Doktor Rümeysa Berrin Şen'in 36 saat nöbet saat nöbet tuttuğu öne sürüldü. Kamuoyu bir anda fazla nöbet tuttuğu için Rümeysa Berrin Şen'in kaza geçirdiğini düşündü. Kamuoyu vicdanı sosyal medyada infialdeydi.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, "Doktor Rümeysa arkadaşımızın kazadan önce 24 çalıştığı şeklinde bilgi yanlıştır" açıklamasıyla yalanlarken, FETÖ'nün yön verdiği algı mekanizması hükümeti ve sistemi hedef aldı.
Muğla'daki olaya benzerlik ve kamuoyunun bilmediği pek çok detaydan biri de trafik kazasında hayatını kaybeden Rümeysa Berrin Şen'in de FETÖ ile bağıydı. Ölen doktor Şen aile boyu FETÖ ile bağlantılıydı. Muğla'daki olay gibi Şen'in trafik kazası sonucu ölmesi bir anda sosyal medyada infiale dönüştürülürken, kamuoyu yanlış yönlendiriliyor, FETÖ kamu vicdanını ve toplumun sinir uçlarını kaşıyordu.
Doktor Rümeysa Berrin Şen'in FETÖ'nün Bank Asya'da hesap açanlar arasında yer aldığı belirlendi. Kayıtlara "Hesap Açma Tarihi: 28.01.2014, 01.01.2014 Bakiyi: -, Giriş: 262.629,13, Çıkış: 169.095,00, 29.05.2015 itibarıyla Bakiye: 93.534,13" Hesap Acma Tarihi: 28.01.2014, 01.01.2014 Bakiye: -, Net Giriş: 54840,00, Ödeme ve Çıkış: 54.840,00, 29.05.2015 itibarıyla Bakiye: -" ibaresiyle geçti.
FETÖ/PYD kontrolünde faaliyet gösterdiği gerekçesiyle KHK ile kapatılan okullarda 2006-2014 döneminde öğrenim görmüştü.
Babası Murat Şen, Kayseri'de FETÖ/PYD kontrolünde faaliyet göstermekteyken KHK ile kapatılan üniversitede 30.07.2009-23.07.2016 döneminde çalıştığı, mezkur üniversitede son olarak Hukuk Fakültesi Dekanlığı yaptığı, FETÖ/PYD soruşturmaları kapsamında, 2018-2019'da Kayseri ve Ankara'da "Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma" silahlı Terör Örgütü Kurma veya Yönetme" suçundan adli işlem yapıldığı, 12 yıl hapis cezasına çarptırıldığı, Mart 2022 itibarıyla Kayseri'de tutuklu olduğu belirlendi.
15.07.2016 darbe girişimi öncesinde, FETÖ/PYD Kayseri Adliye yapılanmasında sorumlu düzeyde faaliyet gösterdiği, ayrıca örgüt içerisinde HSYK üyelerinin sözde "abisi" olduğu ve sözde "imam" olarak örgüt üst yönetiminin talimatlarını hakim ve savcılara ilettiği tespit edilen baba Murat Şen'in FETÖ/PYD soruşturmaları kapsamında evinde yapılan aramalarda, elebaşı Gülen ibaresi bulunan tükenmez kalem, ABD'de çekildiği değerlendirilen fotoğraflar ve örgütsel kitaplar ele geçirildi. Bank Asya'daki hesap bilgileri de kayıtlara "Bank Asya'da hesap açanlar arasında "Hesap Açma Tarihi: 18.07.2003, 01.01.2014 Bakiye: 197.539,40, Giriş: 273.631,90, Çıkış: 380.833,20, 29.05.2015 itibarıyla Bakiye: 97.506,96" şeklinde geçti.
Annesi Yasemin Şen, 2018'de Kayseri'de FETÖ/PYD soruşturmaları kapsamında "Silahlı Terör Örgütü Kurma veya Yönetme, Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma" suçundan "takipsizlik" kararı verildiği tespit edildi.
Kardeşi Serra Şen için bulgular ise şöyle:
Bank Asya'da hesap açanlar arasında "Hesap açma Tarihi: 28.01.2014, 01.01.2014 Bakiye: -, Giriş: 294.750,61, Çıkış: 202.546,38, 29.05.2015 itibarıyla Bakiye: 91.835,64" ve "Hesap Açma Tarihi: 28.01.2014, 01.01.2014 Bakiye: -, Net Giriş: 70.683,00, Ödeme ve Çıkış: 70.683,00, 29.05.2015 itibarıyla Bakiye: -" ibareleriyle yer aldı.
FETÖ/PYD kontrolünde faaliyet gösterdiği gerekçesiyle KHK ile kapatılan okullarda 2006-2016 döneminde öğrenim gördü.
Kardeşi Arda Şen'in FETÖ iltisakı ise şöyle:
Bank Asya'da hesap açanlar arasında "Hesap Açma Tarihi: 28.01.2014, 01.01.2014 Bakiye: -, Giriş: 277.330,10, Çıkış: 180.796,13, 29.05.2015 itibarıyla Bakiye: 96.533,97" ibaresiyle yer aldı.FETÖ/PYD kontrolünde faaliyet gösterdiği gerekçesiyle KHK ile kapatılan okullarda 2012-2016 döneminde öğrenim gördü.
ANKARA'DA DARP EDİLEN DOKTORDA DA FETÖ İZİ
23 Şubat 2022 günü Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin Yenimahalle Semt Polikliniği'nde görevli Nöroloji Uzmanı Dr. Ebru Ergin Bakar'a ilaç yazdırmak isteyen F.Y. tarafından saldırıya uğradı. Doktor Bakar, rapor olmadan ilacı yazamayacağını söyledi, Feray Y. de raporu olduğunu ve eve gidip alacağını söyleyerek odadan çıktıktan kısa süre sonra geri dönüp Bakar'a saldırdı.
Nöroloji Uzmanı Doktor Ebru Ergin Bakar'ın, 15 Temmuz FETÖ darbe girişiminde aktif rol alan eski Deniz Kuvvetleri Hareket Daire Başkanı Tuğamiral İhsan Bakar'ın eşi olduğu ortaya çıktı.
1975 doğumlu olan Doktor Bakar'ın da FETÖ ile ilişkisi kayıtlara geçti.
1998'de Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden mezun oldu.
2014'ten itibaren Sağlık Bakanlığı TKHK Ankara İli 1. Bölge KHB Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde çalıştı.
Darp olayında kendisine saldıran F.Y'nin 15 Temmuz darbe girişiminde şehit olan bir polis memurunun eşi olduğu belirlendi.
Kullanıcısı olduğu GSM'in irtibatları arasında FETÖ/PYD soruşturmaları kapsamında adli işlem yapıları, KHK ile görevine son verilen ve Bylock kullanıcısı şahıslarla irtibatının olduğu tespit edildi.
FETÖ'CÜ EŞİNİN RÜTBESİNİ ELEBAŞI FETULLAH GÜLEN TAKMIŞ
FETÖ/PYD soruşturmaları kapsamında 17.07.2016'da Ankara'da tutuklandı. 27.07.2016'da 668 sayılı KHK ile görevine son verildi. OHAL Komisyonu'na yaptığı başvurusuna ret cevabı verildi. Adına kayıtlı GSM hatta tespit edilebilen ilk tarih 11/08/2014 olmak üzere FETÖ/PYD mensupları ve müzahir şahıslarca kullanılan Bylock isimli uygulamayı kullandığı belirlendi.
Darbe girişiminde aktif olarak yer aldığı için ihraç edilen 22 amiral arasında yer alan İhsan Bakar, yüzbaşı olduktan sonra tüm rütbelerinin bizzat terör örgütü elebaşı Fetullah Gülen tarafından Altunizade'deki örgüt evinde verildiği, 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Tuğamiral Muhittin Ergin ve Hasan Kulaç ile birlikte Deniz Kuvvetleri Karargahı'nı ve hareket merkezini kontrol altına almaya çalıştıkları tespit edildi.
YENİ DOKTOR SENDİKALARI KAOSUN NERESİNDE?
Doktorlara yönelik zam ve emeklilik kanun düzenlemesi Aralık ayında geri çekilince sağlıkta sendikalaşmaya dönük bir hareketlilik yaşandı. HEKİMSEN dışında yeni sendikalar kuruldu. Doktorların haklarını savunuyor gibi görünen sendikaların özellikle FETÖ'nün cirit attığı platformlar olduğu bildirildi. Yeni kurulan sendikalar ise Hekim Birliği Sendikası ve Tabip-Sen.
HEKİMSEN GENEL BAŞKANI ADİL KURBAN'DAN SKANDAL SÖZLER
Hekimsen Genel Başkanı Adil Kurban'a ait bir konuşmada özellikle kaos çağrısı, doktorlar üzerinden sahnelenen kirli oyunun izleri dikkat çekiyor. Sendika üyesi doktorlara yönelik olduğu iddia edilen konuşmasında Kurban, vatandaşın hastalığı ile ilgili skandal sözler sarfediyor. "Hastalar şimdi zırlıyor hiç meraklanmayın, üçüncü gün kıyameti koparacaklar" gibi sözlerle doktorlara sağlık hizmetini aksatması, hükümetin vatandaşla karşı karşıya kalması için akıl veren Kurban şöyle konuşuyor:
"Biz adeta bir kar tanesi gibiydik şimdi böyle çığ gibi oldu. Emin olun ben Adrasan'da anlaştığımız bir yer vardı, oranın sahibi beni aradı rahatsızmış. Hocam hastaneye gittim kapalı diyor. Hastanede uzmanlar hizmet vermiyor diyor. Adrasan'da iki yer var. Hem Adrasan hem Kemer o bölgede iki hastane var ikisi de kapalı. Tunceli'ye kadar kapalı. Van Ağrı'ya kadar kapalı. Çok fazla hastane kapalı. Ben 40 bin diye tahmin etmiştim ama oran çok daha fazla. Çok büyük oranda bir katılım var buna. Hastalar şimdi zırlıyor şimdi hiç meraklanmayın. 3. gün kıyameti koparacaklar. Velhasıl hiç problem değil. Zaten bizim sayımız arttıkça etkimiz artacak. Yakında sayımız arttığı için bizi mütemadiyen çağırıyorlar. Psikolojik olarak olayı bir değerlendirin. Yani biz böyle eylem yaptığımız için hemen bize böyle bütün taleplerimiz pata küte verilse ne olur biz şantaj yapar gibi eylem yaparız değil mi? Bu tür birşeyden korkuyorlar. Onların verdiği tepkiyi şu an izlemekteyiz. Bunlar tepki vermez. Verirlerse hata edeceklerini bilirler. Ama ciddi bir hazırlık yapıyorlar ve yapacaklar. Ben size demiştim, programlarda da demiştim.
"GEREĞİNİ DE YAPACAĞIZ ENDİŞELENMEYİN"
Her yerde dedim arkadaşlar 14 Mart'a bir şey yetişmez dedim. Bakanlıklar birbirleriyle anlaşamıyorlar. O bir şey diyor diğeri bir şey diyor. Toplantı yapamamışlar nerede bir şey yetiştirecekler. Mümkün değil. Mesela Maliye Bakanının önerdiği bildirilmiş Sağlık Bakanlığı da boşuna verme diyor bu kabul edilmez diyor. Hekimler tarafından kabul edilmez diyor. Şimdi bunun kavgası oluyor. Başdanışman bir yandan onları koordine etmeye çalışıyor. Cumhurbaşkanının emrini onlara iletiyor falan filan da. Şu anda hiçbir şey yapılamamış durumda. Yapılamaz bu kadar süre içinde. Bütün sorunlar bizi bekliyor zaten yapılamaz. Sanki her şey bizim kurulmamızı ve çözmemizi bekliyormuş gibi. Gereğini de yapacağız endişelenmeyin. Ama şu anda bunların 14 Mart'a yetişmesi mümkün değildi. Bunları lütfen anlayın, yetişemezdi bir kere pratik olarak mümkün değil.
"YAKINDA ÇOK ŞEY DEĞİŞECEK"
Ayrıca bir iki ay içinde çok anlamlı düzeyde şeyler değişecek. Bizim aleyhimize değişsin diye zaten ağırlığımızı koyacağız meraklanmayın. Akabinde de bu iş çok ciddi. Bizim rızamız olmadan bir kanun bile çıkarılamayacak bizim hakkımızda. Lütfen bundan da emin olun. Kıyameti koparırız. Sayımız da gün geçtikçe artıyor. Kuruluşu aşamasında 20 bine ulaştı sayımız. Diğer sendikalar için kimseye söz veremem kusura bakmayın. Biz kendi sendikamız için söz veririz. 21 bini doldurduk şu an çok anlamlı bir rakam. Başvuru tabi. Bunlar bir de onaylanınca 3. sendikasız o zaman masada oturacak sendikayız. Bakın bir kere sevinecek birşeyimiz daha var, masada da kıyameti koparabiliriz. Yani gereken herşeyi yapacağız lütfen endişelenmeyin. Şu an siz dinlenin tatiliniz yapın kafanızı dinleyin. Ailenizle gezin gidin yemek yiyin. Hiçbir şeyi takmayın . Yani siz şu an tatildesiniz öyle varsayın."
Bu arada Hekim-Sen genel Başlanı Adil Kurban'ın Youtube'da Risale Akademisi hesabına konuk olarak, "Risale-i Nur'un Mili Eğitim Bakanlığı müfredatına girmesi gerektiğini söyledi.
HEKİM-SEN'DEKİ FETÖ İZİ
8 Ağustos 2018 tarihinde HEKİMSEN (Hekim ve Diğer Sağlık Çalışanları, Sağlık ve Sosyal Hizmetler Sendikası) adıyla kurulan yapı Hekim-Sen (Hekim Dayanışma ve Yardımlaşma Platformu) olarak güncellendi.
Merkezi Kocaeli'nde.
Sendikal faaliyetlere son dönemde başta hekimler olmak üzere sağlık çalışanlarının "kaybolan saygınlığını geri kazandırma" gerekçesiyle girdi.
Kurucu (7) üyeden sadece *brahim Taka'nın FETÖ/PDY "Silahlı Terör Örgütü Kurma, Yönetme veya Üye Olma" suçundan adli kaydının olduğu tespit edildi. FETÖ terör örgütü mensubu 3 şahsın ifadesinde adının geçtiği, kız kardeşi Ümeyye Taka Aydın'ın cezaevlerinde tutuklu/hükümlü bulunan FETÖ/PDY terör örgütü üyelerine maddi yardımda bulunduğu belirlendi.
HEKİMBİRLİK SEN VE TABİP-SEN'DE DE CİRİT ATIYORLAR
Hekim Birlik Sen (Hekim ve Sağlık Çalışanları Birliği Sendikası) Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın 16 Aralık 2021 tarihli onayı ile 28 Aralık 2021'de kuruldu.
Merkezi İzmir'de.
Kuruluş amacının TTB (Türk Tabipler Birliği)'nin sendikal yapıdan bağımsız meslek örgütü olması nedeniyle, yürütülen toplu sözleşme görüşmelerinde hekimlerin hak menfaatlerini koruyamaması olduğu, kurucu 7 üyeden sadece 1'inin "eski eşinin" Ege Üniversitesi ve Dokuz Eylül Üniversitesinde PKK/KCK terör örgütü sempatizanı öğrenciler tarafından 26.11.2001-05.12.2001 tarihleri arasında Kürtçe'nin seçmeli ders programına alınması ile ilgili düzenlenen imza kampanyasına katılım gösterdiği tespit edildi.
TABİP-SEN (Tabip ve Diğer Sağlık Çalışanları Sağlık ve Sosyal Hizmetler Kamu Görevlileri Sendikası) 17 Ocak 2022 tarihinde kuruldu.
Kuruluş amacının TTB (Türk Tabipler Birliği)'nin ideolojik/siyasal hareket etmesi, hekimlerin/sağlık çalışanlarının sorunlarına karşı gerekli/yeterli mücadeleyi sağlayamaması olduğu, sendikaya katılan/katılmayı düşünen hekimlere/sağlık çalışanlarına 'Kapıdan girdiğinizde ideolojileriniz dışarda kalacak' şeklinde söylemlerde bulunulduğu belirlendi.
Sendika adresi İstanbul'da.
22 kurucu üyesi olan Tabip-Sen'in özellikle muhafazakar görünüp radikal unsurların yer aldığı, hekimleri birlik olmaya davet edip, diğer sendikaları da örgütleyip eylem yapmalarına cesaret veren bir işleve sahip olduğu dikkat çekiyor. Tespitlere göre, üye sayısı en az olmasına rağmen (2 bin gibi), iktidar yanlısı göründüğü için diğer sendikalara da meşruiyet kazandıran, FETÖ ve terör örgütlerinin faaliyetlerini kolaylaştıran bir işlev üstlendiği kaydedildi.
RADİKAL GRUPLAR SENDİKALAR İÇİNDE
Kuruculardan biri PKK/KCK terör örgütünün gençlik yapılanması DYGM (Demokratik Yurtsever Gençlik Meclisi) içerisinde faaliyet yürüten Harran Üniversitesi öğrencilerinin kurduğu HÖDER (Harran Öğrenci Derneği) organizesinde, 31 Aralık 2012 tarihinde tanışma gecesi adı altında düzenlenen konsere katılım sağladığı, bir başka ismin FETÖ/PDY terör örgütüne yönelik Edirne'de yapılan operasyonda gözaltına alınan şahsın ifadesinde adının geçtiği, bir başka ismin El Kaide yanlısı Fatih merkezli bir grubun güdümünde Elazığ'da faaliyet yürüten şahıslar ile irtibatlı olduğu, bir başka ismin de M. İ.'nin kurduğu radikal bir örgüt içerisinde faaliyet yürüttüğü, bir başka isim hakkında FETÖ/PDY terör örgütü mensubu olduğu şeklinde CİMER ihbarı bulunduğu, bir başka ismin de El Kaide terör örgütüyle iltisaklı faaliyet yürüten M.R. K. ile irtibatının bulunduğu tespit edildi.