Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Dolmabahçe'de Şehit Aileleri ile İftar Programı'nda şehit yakınlarıyla bir araya geldi.
Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Ofisi'nde şehit aileleriyle bir araya geldiği iftar yemeğinin ardından yaptığı konuşmada, başı rahmet, ortası mağfiret, sonu ebedi azaptan kurtuluş olan mübarek ramazan-ı şerifi canı gönülden tebrik etti.
Her ramazanda olduğu gibi bu yıl da ilk iftarlarını şehit yakınlarıyla yapmak istediklerini aktaran Erdoğan, kendilerine sofralarını şereflendirdikleri için şükranlarını sundu.
"Güzel bir kelam-ı kibardır.; Muhabbetten Muhammed oldu hasıl, Muhammed'siz muhabbetten ne hasıl? Şimdi, burası bir muhabbet sofrası ve bu muhabbet sofrasının da baş tacı sevgililer sevgilisi Peygamberimiz Hazreti Muhammed Mustafa." diyen Erdoğan, tüm şehit yakınlarına ve gazilere, ülkesi ve milleti için canını vermeye hazır şekilde görev yapan kahraman askerlere, polislere, jandarmalara, güvenlik korucularına, gerektiğinde düşmanın ve hainlerin silahlarına göğsünü siper etmeye hazır her bir vatandaşa, şahsı ve milleti adına şükranlarını iletti.
Bu mübarek ayın ülke, millet, bölge ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını Allah'tan niyaz eden Erdoğan, "Sizlerin de yakından bildiği gibi 2020 yılından beri ramazan aylarını koronavirüs salgınının gölgesinde biraz da buruk bir şekilde geçirdik. Hamdolsun, artık salgın belasını büyük ölçüde başımızdan defettik. İnşallah birkaç aya kadar bu konuya özellikle uzak durur, bunu gündemimizden tamamen çıkarmış olmayı hedefliyoruz." ifadelerini kullandı.
Ancak bu yılki ramazan ayını da Karadeniz'in kuzeyinde cereyan eden, siyasi ve sosyal etkileri Türkiye'ye kadar ulaşan bir savaş ortamında karşıladıklarını belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
"Her ikisiyle de yakın insani, siyasi, ekonomik ve tarihi ilişkilere sahip olduğumuz Rusya ve Ukrayna arasında süren savaşı bitirmek için yoğun gayret sarf ediyoruz. Enerjiden gıdaya kadar pek çok alanda küresel ticaretin dengelerini bozduğu için olumsuz yansımalarını bizim de hissettiğimiz bu savaşın bir an önce sona ermesini özellikle diliyoruz. Daha önce Suriye'de gördüğümüz insani trajedilerin bir benzeri şimdi Ukrayna'da yaşanıyor. Bu tablo bize vatan topraklarını korumanın, özgürlüğümüze sahip çıkmanın, onurumuzu muhafaza etmenin ne denli önemli olduğunu bir kez daha göstermiştir. Unutulmamalıdır ki vatanı olmayanın özgürlüğü olmaz. Özgürlüğü olmayanın onuru kalmaz. Onuru kalmayanın da başına her türlü musibet gelir."
"ÜLKEMİZİ DÜNYANIN EN BÜYÜK 10 EKONOMİSİ ARASINA SOKACAĞIZ"
Erdoğan, "Dünyanın en köklü devlet geleneğine ve vatan sevgisine, en güçlü milli birlik ve beraberliğine sahip millet olarak kendimizi asla bu duruma düşürmedik ve düşürmeyeceğiz." vurgusu yaparak, şunları kaydetti:
"Türkiye, özellikle son 10 yıldır güneyinde ve kuzeyinde sergilenen senaryoların hepsine maruz kalmış bir ülkedir. Rabb'ime sonsuz şükürler olsun ki milletimizle birlikte üzerimizde oynanan oyunların hepsini de birer birer bozduk, istiklalimize ve istikbalimize halel getirmedik. İnşallah bundan sonra da getirmeyeceğiz. Sokaklarımızı karıştırarak, ülkeyi kana ve ateşe boğmak isteyenlere fırsat vermedik, vermeyeceğiz. Darbelerle milli iradeyi ayaklar altına alıp boynumuza esaret zincirini geçirmek isteyenlerin heveslerini kursaklarında bıraktık. Gözlerini ekonomimize dikenlerle de var gücümüzle mücadele halindeyiz. İnşallah bu mücadeleyi de başarıyla neticelendirerek, ülkemizi dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına sokacağız."
"ELBETTE ZORLUKLARIMIZ VARDIR AMA UNUTMAYIN İMKANLARIMIZ DA VARDIR"
Bu öz güvene, milletten aldıkları güç ve destekle, şehit ve gazilerin fedakarlığı sayesinde sahip olduklarına işaret eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Elbette zorluklarımız vardır ama unutmayın imkanlarımız da vardır. Elbette sorularımız vardır ama bizi bekleyen gelecek cevaplarla doludur. Elbette sıkıntılarımız vardır ama unutmayın umudumuz daha büyüktür. Öncelikle sahip olduklarımızın değerini bilmeliyiz. Hamdolsun vatan toprakları üzerindeki tüm vatandaşlarımız can ve mal güvenliklerinden emin şekilde huzur içinde hayatlarını sürdürmektedir. Dünya ekonomik sarsıntıların beraberinde gelen işsizlik tehdidinin sancısıyla kıvranırken, hamdolsun biz istihdamımızla, üretimimizle, ihracatımızla hedeflerimize doğru adım adım ilerliyoruz. Hayat pahalılığıyla mücadele ederken asıl önceliği her insanımızın çalışacak işe sahip olmasına veriyoruz. İnşallah 2023'ten sonra Türkiye bambaşka bir döneme girmiş olacaktır. Şehitlerimize ve gazilerimize olan şükran borcumuzu ödemenin en güzel yolunun, özellikle de ülkemizi 2023 hedeflerine ulaştırmak, gençlerimize 2053 vizyonunu miras bırakmak olduğuna inanıyoruz. Sizler şehit aileleri, şehit yakınları olarak bir şeye çok inanmalısınız. O da 'Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyiniz. Onlar diridirler ancak siz bilemezsiniz.' Rabbim yar ve yardımcımız olsun. Rabbim tüm şehit yakınlarımızı inşallah cennetiyle cemaliyle Sevgili Habibi'ne komşu olan şehitlerimizle beraber haşru cem eylesin."