İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun FETÖ elebaşı Gülen'le iletişimde olduğu iddiaları sonrası yeni belgeler ortaya çıkmaya başladı.
Konuyu köşesine taşıyan Sabah yazarı Mahmut Övür, Kılıçdaroğlu'nun FETÖ elebaşı Gülen ile kontağını sağlayan firari Mustafa Yeşil'le yaptığı görüşmelerde Diş Hekimi Özzeybek'in gün gün tuttuğu notları ifşa etti.
İşte Övür'ün bugünkü yazısı;
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, zaman zaman CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "özel" ilişkilerine dikkat çeken çok ağır şeyler söyledi. Kılıçdaroğlu "Devlet bizi dinliyor" iddiasında bulununca, Bakan Soylu da Kılıçdaroğlu'nun Pensilvanya mukimi FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'le telefon görüşmesini gündeme taşıyarak şu iddiayı seslendirdi: "Türkiye Cumhuriyeti Devleti eğer Kemal Kılıçdaroğlu'nun telefonlarını dinleseydi kendisinin Pensilvanya ile konuştuğunu kaydederdi. Konuşmadıysa konuşmadım desin. Şu şu kişiyle bir dişçiye gitmedim, Pensilvanya ile konuşmadım desin."
Doğrusu Kılıçdaroğlu bu iddiaya hiçbir zaman açık ve net bir cevap vermedi, hatta "Bu yalandır" bile demedi. Sadece "Adalet Yürüyüşü"nü eleştiren MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin "Pensilvanya'ya kadar gidin, geri gelmeyin" sözüne karşı şunu söyledi: "Ben hayatım boyunca ne Pesilvanya'ya gittim, ne Pensilvanya ile konuştum, ne de teşekkür ettim. Fetullah Gülen rahatsız olduğu zaman gazetelerde yayınlanan teşekkür ilanında genel başkan olarak sadece benim adım yok."
Kılıçdaroğlu'nun özgüvenle "Teşekkür listesinde benim adım yok" vurgusu dikkatinizi çekmiştir. Bunun ne anlama geldiğini yazının sonunda göreceksiniz. Bu tartışmaya geçen hafta bir yenisi daha eklendi. Bu kez İçişleri Bakanı Soylu, sadece Kılıçdaroğlu'nu değil 6'lı ittifaktaki partileri de suçlayarak çok daha sarsıcı bir iddiayı seslendirdi. Şöyle diyordu: "Türkiye'yi yönetmeye talip oluyorlar değil mi? Altılı bir masa kurmuşlar. Buradan Kılıçdaroğlu'na bir şey söylemek istiyorum, bir de o altılı masadaki diğerlerine. O masada Kılıçdaroğlu biraz doğruysan, biraz dürüstsen, biraz bu millete ait en ufak bir inancın varsa, ilk altılı masa toplantısından sonra, sen beraber oluşturduğunuz o hepinizin tutanak altına almaya çalıştığı bildiriyi hangi büyükelçiliğe düzelttirmeye gönderdin? Biraz edebin varsa bunu açıkla." İçişleri Bakanı, 6 muhalefet genel başkanını açık açık dış güçlerle iş tutmakla suçladı ama hiçbiri de bu vahim suçlamaya cevap veremedi. Tıpkı Kılıçdaroğlu'nun bir dişçi muayenehanesinde Gülen'le görüşüp görüşmediğine cevap veremediği gibi. Kılıçdaroğlu da CHP yetkilileri de hatta foncu medyaları da hep sustu. Sanki söylenen normal bir şeydi. Oysa konuşulan kişi Gülen, darbeci bir örgütün lideriydi ve bir CIA ajanı olarak devletin kılcal damarlarına kadar sızmış, kurduğu örgütle binlerce insana kumpas kurmuş ve en sonunda da 15 Temmuz darbe girişimine imza atmıştı. Bu kirli yapı, Kılıçdaroğlu ve çevresinin de yıllarca F Tipi diye adlandırdığı ve "irticacı" dediği bir yapıydı. Kılıçdaroğlu'nun bu kirli yapıyla gizli ilişkisi en son yine İçişleri Bakanı Soylu tarafından A Haber'de tekrar edilince bu kez medyanın bir bölümü ilgisiz kalmadı ve "Bu dişçi kim?" diye o diş muayenehanesinin izini sürerek sahibine ulaştı. Sözü edilen Diş Hekimi A.Arif Özzeybek'ti. Özzeybek, Kılıçdaroğlu'nun 7 yıl danışmanlığını yapmış, sonra da istifa ederek AK Parti'ye geçmişti. Görüşmeye ilişkin ayrıntı vermiyordu ama görüşmeyi de reddetmiyordu. Peki, o görüşme ne zaman olmuştu ve Kılıçdaroğlu ile FETÖ elebaşı Gülen ne konuşmuştu? Şimdi gelin, CHP'li bazı yetkililerin sadece "Kim görüşmüşse Allah belasını versin" diyebildikleri o görüşmenin tanığı olan diş hekiminin "özel notlarını" birlikte okuyalım.