28 Şubat'ta attığı skandal manşetlerle 'Post modern darbe'nin önemli ayaklarından biri olan Ertuğrul Özkök ve Hürriyet'ten kovulan yandaşı magazinci Cengiz Semercioğlu ile skandal Türkiye-Rusya ilişkileri üzerinden skandal bir algı operasyonuna girişti.
Konuyu köşesine taşıyan Sabah gazetesi yazarı Dilek Güngör, "Kime hizmet ediyorsunuz?" başlıklı yazısında, "Ne ara finansçı olmuşlar anlamadım. Ama o kadar belli ki, birilerine hizmet ettikleri… Yoksa durduk yere bir magazinci ile şarapçı başımıza finansçı kesilir mi?" ifadelerini kullandı.
İşte Güngör'ün bugünkü yazısı;
Önceki gün TV100 kanalında bir magazinci, bir 'şarapçı' (!) çıkmış bir şeyler gevelemiş… Sonradan haberim oldu… Oturup biraz izledim...
Biliyorsunuz, bunlar Hürriyet'ten kovulmuşlardı. Biri oradayken magazin yazardı, diğeri şarap, gezi filan… Ne ara finansçı olmuşlar anlamadım.
Ama o kadar belli ki, birilerine hizmet ettikleri… Niye böyle düşündüğümü izninizle anlatayım.
Ertuğrul Özkök, Rusya Merkez Bankası'nın ödeme sistemi Mir'i yeni duymuş olacak ki, "Benim kulağıma gelen bilgiye göre…" diye başlıyor.
Arkasından da "Türkiye'den iki kamu bankası Rus bankalarıyla anlaşma yapacakmış… Mir diye bir sistem üzerinden… Özel bankalar bu sisteme girmeye temkinliymiş… Rusya'ya AB ve ABD'de yaptırımlar söz konusu olduğu için başlarına bir şey gelebilir diye… Çünkü onlar Batı bankalarıyla ilişkililer… Swift sistemiyle çalışıyorlar..." diye anlatıyor.
Karşısındaki magazinci Cengiz Semercioğlu da "Bana da öyle bilgiler geldi hatta bir banka daha varmış" falan diyerek gizemli istihbarat bilgisi paylaşıyor!
Güler misin, ağlar mısın?
Yahu, birincisi, özel bankalar swift ile çalışıyor da kamu bankaları güvercinle mi dünya finans sistemiyle haberleşiyor.
İkincisi, yıllar önce gündemde olan Mir kartı işini şimdi yeni bir şeymiş gibi anlatmaya çalışmak niye?
Onu da ben söyleyeyim… Hatırlayın, Halkbank'ın ABD'nin İran yaptırımlarının içine sokulması için birileri nasıl çabalıyordu?
FETÖ'sü bir yandan, gazetecisi diğer yandan, siyasetçisi öteki yandan seferber olmuşlardı. Uluslararası bankacılık kuralları ve hukuka uygun işlemlere rağmen Amerika'nın İran'a uyguladığı ekonomik yaptırımları delmek suçlamasıyla banka aleyhine dava açılmasını elbirliğiyle başarmışlardı.
Komplocu değilim de belli ki, şimdi de birileri aynı oyunu sergilemek için çalışıyorlar. Denge siyasetiyle dünyada adından söz ettiren Türkiye'yi bir tarafa sürüklemek istiyorlar. ABD ve AB'de Rus finans sektörüne yönelik yaptırımlar gündemdeyken, uluslararası bankacılık teamüllerine göre hareket eden Türk bankaları ve kamu bankaları üzerine algı yürütmeye çalışıyorlar.
Yoksa durduk yere bir magazinci ile şarapçı başımıza finansçı kesilir mi?
YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN