6'lı masayı derinden sarsan Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal'ın sözleri sonrası 28 Şubat İttifakı'nın dengesini bozuldu.
2023 GÖREMEYECEKLER
Dün yaptığı grup toplantısında muhalefetin 2023'ü göremeyeceğini belirten Başkan Erdoğan , "Vatandaşlarımız, 6'lı masanın her gün yenisi patlayan skandallarını, bol aldatmacalı, bolca yalan, ihtiras ve ihanet dolu bir pembe dizi gibi kimi zaman gülerek kimi zaman da utanarak takip ediyor. Sürekli kavga eden, birbirlerine çelme takan, kapris ve kumpas peşinde koşan 28 Şubat ittifakı, bırakın 2023 seçimlerini Allah'ın izni ile 2023'ü bile göremeyeceklerdi." dedi.
Konuyu köşesine taşıyan Sabah gazetesi yazarı Mahmut Övür ise, "Ben bu çıkışı, Mansur Yavaş'a bağlasam da İyi Parti çevresinde farklı şeyler konuşuluyor. Onlara göre masanın dağılmasını isteyen kilit isim, İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener." ifadelerini kullandı.
İşte Mahmut Övür'ün bugünkü yazısı;
Yeni seçim yasası 6'lı 28 Şubat İttifakı'nın dengesini bozunca, çatlak sesler çıkmaya başladı. Aslında bu fotoğraf ve son tartışmalar, yeni yasa olmasa da içeriden birilerinin 6'lı ittifakı sabote etmek istediğini gösteriyor.
Öyle olmasa ne masanın en küçük partisi DP Genel Başkanı Gültekin Uysal o çıkışı yapardı, ne de söyledikleri bu kadar tartışılırdı.
Uysal'ın cumhurbaşkanı adayını tarif ederken söylediği sözleri, iş olsun diye söylemediği o kadar açık ki:
"20 yıllık AKP döneminde sorumluluğa ortak olmamış olmak." Kimden söz ediyor dersiniz? Masada yan yana oturduğu eski başbakan Ahmet Davutoğlu veya AK Parti'nin 16 yılında bakan, başbakan yardımcılığı yapan Ali Babacan'dan mı?
Onlardan söz etse, masada yan yana nasıl oturacak? Ayrıca onların cumhurbaşkanlığı adaylığı gibi bir beklentileri olmadığını en iyi Uysal biliyor.
Peki, o zaman bu söz kime ve neden söyledi?
Arka planda hâlâ adı adaylık için geçen Abdullah Gül veya benzeri biri için olabilir mi?
Kılıçdaroğlu'nun aklında hâlâ Gül olsa da sanmıyorum. Geriye bir tek masanın dağıtılması fikri kalıyor ki, Uysal'ın yaptığı tam da bu... Ben bu çıkışı, Mansur Yavaş'a bağlasam da İyi Parti çevresinde farklı şeyler konuşuluyor.
Onlara göre masanın dağılmasını isteyen kilit isim, İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener.
Son günlerde Akşener'in kendi partisinde yeni bir oyun kurduğu biliniyor. Şimdi de aynı şeyi masada yapıyor.
İyi Parti'yi içeriden bilen bir siyasetçi şöyle diyor:
"Bu oyun yeni de değil. Akşener, başından beri Ekrem'i de tahrik ederek kendi oyununu kuruyor. Artık CHP'ye ihtiyacı olmadığını gördü. Seçimlere ayrı girmek istiyor. Çevresine de sık sık;
'HDP ve CHP yükünü neden taşıyayım' diyor. Ama masayı da bozan olmak istemediği için devreye Uysal'ın girmesini istedi ve masayı salladı." "Çankaya'nın noteri ve tabuta konan aday" Doğrusu Kılıçdaroğlu da Akşener de kendi mahallelerinden bir aktörün veya adayın öne çıkmasını, sonra da seçimi kazanmasını zaten istemiyor. Bu, ikisinin de siyasi hayatının sonu demek. Zaten bu nedenle istedikleri adayı tarif ederken birbiriyle çelişen onlarca şey söylendi.
"Sembolik ve düşük profilli olacak", "Bize danışacak", "Yetkisini devredecek" gibi... Yüzde 50 artı bir oy alan bir siyasi aktörün bu rolleri üstlenmeyeceği açık.
Üstlense bile yerine getirmeyeceği de...
Tecrübeli bir siyasetçi şöyle diyor:
"Seçecekleri adamı şimdiden tabuta koydular... Rahmetli Demirel'in deyimiyle 'Çankaya Noteri' bile bu kadar kimliksiz bir tarif değildi. Böyle bir cumhurbaşkanı profilini kim kabul eder?" Amerikancılar kaygılı bir telaş içinde 28 Şubat İttifakı'nın doğu yakasında bunlar olurken, batı yakasında da hareketlilik var.
Ankara'da güçlü bir "ABD Lobisi"nden söz ediliyor. Klasik ABD yanlısı, emekli askerler, emekli milletvekilleri ve emekli büyükelçiler son günlerde "Bu son şansımız" diyerek sık sık bir araya gelip siyaset konuşuyor.
Kaygıları da "sağ oyların bölünmesi"...
Bunun için siyasi aktörlere ciddi baskı yaptıkları söyleniyor.
Yakın tarihimizden ders almadıkları belli.
İlginç olansa, bu lobinin, masadaki DEVA ve Gelecek partilerinin Saadet Partisi çatısı altında bir araya gelmesini ve bunun için de eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün devreye girmesini istemeleri. Lobi, bu ittifaka Hüda- Par'ın da katılmasını istiyor.
Acaba son günlerde Gül'ün adının yeniden piyasaya sürülmesi ve konuşulması bu lobiyle mi alakalı yoksa tesadüf mü?
YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN
MUHALEFET BOĞAZ MANZARALI 5 YILDIZLI LÜKS OTELLERİNDE HALKÇILIK OYNUYOR
TBMM'de AK Parti grup toplantısında konuşan Başkan Erdoğan, ramazan ayın nedeniyle esnaf, polis, asker, sanatçı ve toplumun her kesimiyle iftar sofrasında buluştuklarını söyleyerek, "Muhalefet, yandaşları ile birlikte boğaz manzaralı 5 yıldızlı lüks otellerin kral dairelerinde halkçılık oynarken biz kendi vatanseverlerimizle birlikte vatandaşlarımızın yanında, görül coğrafyamızdaki ihtiyaç sahiplerine de ulaşmanın mücadelesini veriyoruz" açıklamasında bulundu.
Erdoğan, konuşmasının başında, Bursa'da yaşanan saldırıda hayatını kaybeden infaz koruma memuruna rahmet, ailesine sabır ve yaralılara şifalar diledi.
"28 ŞUBAT İTTİFAKI, BIRAKIN 2023 SEÇİMLERİNİ ALLAH'IN İZNİ İLE 2023'Ü BİLE GÖREMEYECEKLERDİR"
Muhalefet ittifakını eleştiren Başkan Erdoğan, "Bu süreç, muhalefetin ve 28 Şubat ittifakının kendi menfaatlerinden ve hırslarından başka hiçbir gayelerinin olmadığını, hiçbir amaçlarının olmadığını ortaya çıkartmıştır. Coğrafyamız kan ağlarken, komşularımız savaşırken, yanı başımızda çocuklar, kadınlar ölürken, tüm dünya son yarım asrın en büyük ekonomik krizi ile boğuşurken, muhalefetin ve 6 + 1'li masanın tek derdi birbirine gol atmak, sosyal medyadan birbirlerine ayar vermektir. Sadece geçtiğimiz hafta yaşanan tartışmalar bize zillette izzet aranamayacağını bir kez daha ispatlamıştır. Milletimiz masayı kimin kurduğunu, kimin yönlendirdiğini, masanın altında kimlerin olduğunu, masada hangi kirli pazarlıkların döndüğünü gayet iyi biliyor. Daha en basit, en temel meselelerde bile uzlaşamayan çeşitli grupların bile bu uzlaşmanın olamayacağını, ülkenin ve milletin hayrına hiçbir adım atamayacaklarını insanımız çok iyi görüyor. Vatandaşlarımız, 6'lı masanın her gün yenisi patlayan skandallarını, bol aldatmacalı, bolca yalan, ihtiras ve ihanet dolu bir pembe dizi gibi kimi zaman gülerek kimi zaman da utanarak takip ediyor. Sürekli kavga eden, birbirlerine çelme takan, kapris ve kumpas peşinde koşan 28 Şubat ittifakı, bırakın 2023 seçimlerini Allah'ın izni ile 2023'ü bile göremeyeceklerdi. Siyaset mühendislikleri ile siyasetçilik oynayanlar son 20 yıldır defalarca olduğu gibi yine başaramayacaklar, hezimete uğrayacaklardır. Türk milletinin demokratik kazanımlarına el koymak isteyenler, tıpkı daha öncekiler gibi yine kaybedecekler, tarih sahnesinden silinip gideceklerdir. Bu süreçte bize düşen sadece daha çok çalışmak, daha fazla sahada olmak. Milletimizle gönül bağımızı daha da güçlendirmektir. Türkiye'de siyasetin adresi de, merkezi de AK Parti ve Cumhur İttifakı'dır" diye konuştu.