CHP'li Serdar Aksoy'dan 'Tuncay Özkan' iddiası! A Haber'de anlattı: İhale ve rant...

CHP'li isimlerin karıştığı 'vurgun ve rant' iddialarına her geçen gün bir yenisi daha ekleniyor. CHP'li Menemen Belediyesine yönelik yürütülen "zimmet ve irtikap" iddialarına ilişkin soruşturma kapsamında geçen yıl tutuklanan ve 7 ay tutuklu kalan CHP'li Serdar Aksoy ile CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan birbirlerine girdi. Serdar Aksoy, Tuncay Özkan'ın 2019 yerel seçimlerinden sonra yanında bir milletvekiliyle belediye binasına gelerek "iki biri asansör (AND) biri medya (Güneş) olmak üzere iki firmayla sözleşme yapılmasını istediğini, bunun da genel başka Kemal Kılıçdaroğlu'nun talimatı” olarak sunduğunu iddia etti. Aksoy ve Özkan arasında yaşanan video savaşlarının ardından Aksoy, A Haber'e özel açıklamalar yaparak olayın detaylarını anlattı.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :23 Nisan 2022 , 22:44 Güncelleme Tarihi :23 Nisan 2022 , 23:33
CHP’li Serdar Aksoy’dan ’Tuncay Özkan’ iddiası! A Haber’de anlattı: İhale ve rant...

Cumhuriyet Halk Partisi'nde İzmir merkezli rant ve vurgun kavgası devam ediyor.

Geçtiğimiz yıl CHP'li Menemen Belediyesine yönelik yürütülen "zimmet ve irtikap" iddialarına ilişkin soruşturma kapsamında gözaltına alınan aralarında CHP'den istifa eden Belediye Başkanı Serdar Aksoy'un da bulunduğu 11 kişi tutuklandı, 7'si adli kontrol olmak üzere diğer şüpheliler serbest bırakıldı.

7 ay tutuklu kalan Serdar Aksoy ile CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan arasında birbirlerini suçlayan rant ve ihale iddiaları devam ederken Serdar Aksoy başına gelenlerden partisinin sorumlu olduğunu iddia ederek A Haber'e bomba açıklamalar yaptı.

TUNCAY ÖZKAN İHALELERİ İKİ FİRMAYA VERMEMİ İSTEDİ
Serdar Aksoy, Tuncay Özkan'ın 2019 yerel seçimlerinden sonra yanında bir milletvekiliyle belediye binasına gelerek "iki biri asansör (AND) biri medya (Güneş) olmak üzere iki firmayla sözleşme yapılmasını istediğini, bunun da genel başka Kemal Kılıçdaroğlu'nun talimatı" olarak sunduğunu iddia etti.

Aksoy şunları iddia etti:

"Bu sırada Seyrek mevzusu açıldı. 1 milyon metrekarelik bir alanı açık ihaleye çıkmak istedik. Devreye bir takım iş adamları girdi rezidanslara davet edildim. Bana açık ihale değil pazarlık usülü yapalım dediler. 6-7 şirket... Nasıl asansör ve medya kuruluşuna karşı çıktıysam Seyrek'i de kabul etmedim. Belediye içinde rant olmaz.

SAHTE EVRAKLAR NEDENİYLE 8 AY YATTIM
Bu olayları kabul etmedikten sonra cezaevine girdim. Adıma oluşturulan evrak sahte çıktı. Sahte evraktan içeriye girip sekiz ay yattım. Bir şekilde ben mağdur edildim. CHP İstanbul milletvekili sahte evrakı birilerinden aldı getirdi."

İÇERİYE GİRMEME SEBEP OLAN SAHTE BELGE ERDOĞDU'NUN ELİNDEYDİ
Aksoy'un CHP İstanbul Milletvekili olarak belirttiği ismin Aykut Erdoğdu olduğunu bilinirken Aksoy, "Kalkıp da milletvekili herhalde sahte olacak değildir ama birilerinden aldı getirdi. Ben linçe uğradım. Ailemle beraber linç edildim ben." dedi.

NELER OLMUŞTU?
Daha önce Aksoy ve Özkan arasında karşılıklı video savaşları yaşandı.

Seyrek'teki ihale öncesi partisinden iki İzmir milletvekilinin kendisine "açık ihale değil, pazarlık usulü bir ihale" yapması için baskıda bulunduğunu ancak kendisinin kabul etmediğini iddia etti.

Daha önceki dönemde de 172 adet gayrimenkulle ilgili de usulsüzlük tespit ettiğini iddia eden Serdar Aksoy, ancak yine CHP milletvekilleri tarafından "eski başkanın üzerine gitme" diye baskıya uğradığını öne sürdü.

TUNCAY ÖZKAN VE ATİLLA SERTEL'DEN VİDEO: ŞANTAJ
Aksoy'un isim vermeden gönderme yaptığı CHP'nin iki İzmir Milletvekili Tuncay Özkan ve Atilla Sertel bir video mesajla Aksoy'a yanıt verdi.

İddiaları kabul etmeyerek şantaj yapıldığını öne süren Özkan, "Eğer şantaja devam edecekse kendisi hakkında yasal yollara hemen başvuracağız. Eğer kişi iddiasını ispatlamazsa müfteridir, alçaktır, şerefsizdir" sözleriyle Aksoy'u iddialarını ispata çağırdı." iddiasında bulundu.

AKSOY'DAN YENİ VİDEO: ÖZKAN BELEDİYEYE GELİP
Serdar Aksoy, sosyal medya hesabından "Birkaç gün önce Kanaltürk'ü Fetöye satan milletvekili ile Atilla Sertel'in yaptığı açıklamaya verdiğim cevabı sizler ile paylaşmak istiyorum" diyerek bir video yayınladı ve CHP içinde yaşanan 'rant ve vurgun' kavgasını bir kez daha açık etti.

Aksoy, Tuncay Özkan'ın 2019 yerel seçimlerinden sonra yanında bir milletvekiliyle belediye binasına gelerek "iki biri asansör (AND) biri medya (Güneş) olmak üzere iki firmayla sözleşme yapılmasını istediğini, bunun da genel başkanın talimatı" olarak sunduğunu iddia etti.

Aksoy'un iddialarından öne çıkanlar şu şekilde:

"31 Mart seçimlerinden sonra Tuncay Özkan ve bir milletvekiliyle birlikte Menemen Belediyesi'ne geldi. İstanbul'un eski il başkanı olduğunu söyleyen biri de vardı. Belediyede makam katına çıkarken Özkan, 'Makam katında konuşmayalım, başka bir odada konuşalım' dedi. Ayrıca telefonların da içeriye alınmamasını ya da uçak moduna alınmasını istedi. Bir genel başkan yardımcısı neden bunları ister? Biz bunları yaptık.

'GENEL BAŞKANIN TALİMATI' DEYİP 2 FİRMA İSMİ VERDİLER
Odaya girdikten sonra da bana söylenen şu oldu: 'AND adında bir asansör firması var. Bu firmayla sözleşme yapacaksınız. 2- Güneş adında bir medya şirketi var bunlarla sözleşme yapacaksınız. Bunlar genel başkanın talimatı.'

BİR GENEL BAŞKAN BÖYLE BİR TALİMAT VERİR Mİ?
Bir genel başkan böyle bir talimat verir mi? Benim tanıdığım başkan vermez. Bu konuşma sırasında da Seyrek'teki yerlerle alakalı sorular sordu.

Bundan sonra da devreye bir takım adamlar sokularak, rezidanslara davet edilerek, orada açık ihaleyle değil pazarlık usulüyle 6-7 firmaya bunların dağıtılması yönünde dayatmalarda bulundu. Ben bunların hiçbirini kabul etmedim.

Benim hapse girmemin temel unsurlarından biri budur. Belediyeler rant kapısı değildir. Bunun temel felsefesi sen beni gör bir sonraki seçimlerde ben seni aday göstereyim…'

"KAYITLARI MAHKEMEYE SUNARIM"
Eğer mahkemeye gidilirse o kayıtları mahkemeye sunarım. Ben cezaevine girip çıktıktan sonra ilk mahkemede, o medya patronu benim hakkımda haber yaptırırken kullandığı fotoğraf, tutuklanırken çekilen fotoğraftır. Haysiyet cellatlığı yapmıştır.

Siz sadece Atatürkçülüğü banknotların arkasındaki Atatürk zannediyorsunuz."

MENEMENDE'Kİ SORUŞTUMA
Menemen Cumhuriyet Başsavcılığınca, "zimmet, irtikap, görevi kötüye kullanma ve evrakta sahtecilik" iddialarıyla ilgili başlatılan soruşturma kapsamında gözaltı kararı verilen 29 şüpheliden Belediye Başkanı Serdar Aksoy'un da aralarında bulunduğu 27 zanlı, 20 Kasım' 2020'de gözaltına alınmıştı.

Emniyetteki işlemleri tamamlanan 27 zanlıdan 4'ü serbest bırakılmış, diğer 23'ü ise dün Menemen Adliyesine sevk edilmişti.

Gözaltına alınanlar arasında İYİ Parti İzmir İl Başkan Yardımcısı O.Y. ile İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Karabağlar Belediye Meclis Üyesi T.F.Ç'nin de bulunduğu, bu kişilerin hurda satışı işiyle bağlantılı olduklarının iddia edildiği öğrenilmişti.

"BUZDAĞININ GÖRÜNEN YÜZÜ"
Öte yandan Sabah yazarı Mahmut Övür dün kaleme aldığı köşe yazısında "İzmir'de CHP'lilerin yaptığı yolsuzlukların, suiistimallerin haddi hesabı yok. Buca Metrosu'nda görmezden gelinen 500 milyonluk ihale farkı, buzdağının sadece görünen yüzü." dedi ve partideki skandallar zincirini ifşa etti.

Kılıçdaroğlu'nun partideki yolsuzluklara karşı kayıtsızlığına dikkat çeken Övür, iddiaları bizzat eski CHP'li Başkan Aksoy'un ağzından aktardı.

Övür'ün çok konuşulacak köşe yazısı şöyle:

Sabah akşam "yolsuzluk yapılıyor" diye yeri göğü inleten CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ne yazık ki kendi partisindeki milyon dolarlık yolsuzlukları, partililerin birbirine kurduğu kumpasları görmüyor.

Bu açıdan İzmir'de CHP'lilerin yaptığı yolsuzlukların, suiistimallerin haddi hesabı yok. Buca Metrosu'nda görmezden gelinen 500 milyonluk ihale farkı, buzdağının sadece görünen yüzü.



İzmir Menemen Belediyesi'nde yaşanan ve siyasilerin değme "çetelere" taş çıkartacak yolsuzluk iddiası inanılmaz boyutlarda.
Tam bir "Yeni CHP" modeli, içinde her şey var: Rant, kumpas, tehdit ve siyasi hesaplaşma... Milyarlara varan arsa ve gayrimenkul yolsuzluğuyla ilgili iddianın hedefinde Kılıçdaroğlu'nun başdanışmanı Tuncay Özkan'dan yardımcısı Seyit Torun'a, kaçak villacı ekonomi uzmanı Aykut Erdoğdu'dan FETÖ sevdalısı İzmir İl Başkanı Deniz Yücel'e, çok sayıda bilinen isim var.
Bu isimleri anlatan da öyle sıradan değil, kökten CHP'li biri, 2019 yılında Menemen'de belediye başkanı seçilen Serdar Aksoy...
Aksoy, başkan seçildikten bir süre sonra Menemen Belediyesi'ne yönelik "zimmet ve irtikap" iddiasıyla ilginç bir operasyon başlatıldı. Operasyonda Başkan Aksoy'la birlikte 11 kişi tutuklandı. Ancak 7 kişi daha sonra adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Bu gelişme üzerine CHP Genel Merkezi de harekete geçip Aksoy'u partiden ihraç etti.
Ama iş burada bitmiyor tabii.
Tutuklu Başkan Aksoy, 7 ay cezaevinde kaldıktan sonra ilk mahkemede tahliye ediliyor ama mahkemesi devam ediyor. O dosyayı okuduğumda Aksoy, 63 bin liralık hurda işiyle ilgili bir kararda imzası olduğu gerekçesiyle "rüşvet" iddiasıyla suçlandığını görmüş, ama işin içinde çok daha büyük kumpas varmış. Kumpasları Aksoy tahliye olduktan tam bir yıl sonra öğrenebildik. Aksoy'un hikâyesi ve iddiaları Yeni Asır, Veryansıntv gibi çok sayıda medya mecrasında yayınlandı. Öfkelenenler, tepki verenler de oldu. Ama yolsuzluklar konusunda hassas olduğunu söyleyen CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'ndan çıt çıkmadı.



Şimdi gelen o iddiaları bizzat eski CHP'li Başkan Aksoy'un ağzından dinleyelim.
Her şey Belediye Başkanı Aksoy'un, kendisinden önceki CHP'li Belediye Başkanı Tahir Şahin'in yaptığı yolsuzlukları araştırmasıyla başlar. Araştırma klasik ama çarpıcı bir gerçeği ortaya koyar. Menemen Belediyesi'ne ait 172 adet gayrimenkul, Menemen Spor Kulübü adına birilerine ucuz bir fiyata veriliyor, onlar da bunu 10 katı, 20 katı fiyatla üçüncü kişilere veriyor. Mesela bir gayrimenkulü belediye, spor kulübüne 30 bin TL'ye veriyor, kulüp de bunu 450 bin TL'ye üçüncü kişilere kiralıyor. Böyle 172 örnekten söz ediliyor.
İşte bu olayla ilgili soruşturma açılınca kıyamet kopuyor ve devreye giren CHP yöneticileri, Aksoy'u İzmir merkeze çağırıyorlar. O anı Aksoy şöyle anlatıyor:
"İzmir İl Başkanı çağırdı, ben de gittim. Görüşmede Seyit Torun ve Oğuz Kaan Salıcı da vardı. Salıcı pek karışmadı ama Deniz Yücel ve Torun, 'Tahir'in üzerine gitme' (Eski Belediye başkanı) dediler.
'Olmaz, kira gelirim yok' dedim.
10 gün sonra il başkanı tekrar aradı beni. 'Genel Merkez'den 3 milletvekili seninle görüşmek istiyor' dedi, mecbur gittim.
Aykut Erdoğdu, Cavit Arığ ve Ensar Aytekin, üçü de engizisyon mahkemesi gibi dizilmiş, daha içeri girdiğim anda benimle ilgili bir dosyanın bilgilerini sordular. İşte beni bu dosyadan tutukladılar. 63 bin TL'lik bir hurda olayıyla ilgili. Bunlar kendi partimin milletvekilleri."
Sadece bu bile insanı dehşete düşürmeye yetiyor.
Peki CHP yöneticilerini, kendi başkanlarını tutuklatacak kadar işin içine çeken sadece Menemen'deki 172 gayrimenkul müydü? Değildi tabii. Turpun büyüğü heybedeydi. Ortada 1 milyon metrekarelik bir arsa vardı ve onun üzerinde yükselecek villa ve AVM projesi birilerinin başını döndürüyordu. Peki, kimdi onlar?
Eski CHP'li belediye başkanı kimleri suçluyor ve kimler ona ne cevap veriyor? Yarın devam edelim.

YAZIYA GİTMEK İÇİN TIKLAYIN

ORTAYA ÇIKAN FOTOĞRAF PAZARLIKLARI ORTAYA ÇIKARMIŞTI
Ayrıca CHP'nin iki yöneticisi Engin Özkoç ile Tuncay Özkan'ın 2020'de CHP'li belediye başkanlarına yaptığı ziyarette çekilen fotoğraf, belediyelerle yapılan pazarlığı ortaya çıkarmıştı.

Tuncay Özkan, Engin Özkoç ve CHP'li bir ilçe belediye başkanının bulunduğu fotoğrafta asansör firması 'AND'nin çantaları da yer almıştı.

500 MİLYON LİRALIK RANT
Şirketin Türkiye genelinde yıllık asansör denetim rantının 500 milyon lirayı bulduğu, Özkoç ve Özkan'ın denetimlerin Makine Mühendisleri Odası'ndan alınarak bu firmaya verilmesi için CHP'li belediyelere baskı yaptıkları ortaya çıkmıştı.

ASANSÖR ŞİRKETİNİN MÜDÜRÜ CHP'Lİ İSİM
Özkoç, Türkücü İzzet Yıldızhan'ın da ortakları arasında olduğu AND şirketinin yöneticisi eski CHP İstanbul İl Başkanı Bahri Şahin için "İl başkanımız bu işten anlayan adam" diyen Özkoç, CHP'li belediyelerle asansör için görüştüklerini doğrulamıştı.

ÖZKAN'DAN İTİRAF GİBİ MEKTUP GELMİŞTİ
CHP'nin son kurultayında Parti Meclisi dışında kalarak MYK'ya giremeyen Tuncay Özkan'dan Ekim 2020'de CHP'lilere itiraf gibi bir mektup gelmişti.

Özkan mektubunda, "Şirketim, ticari faaliyetim, iş takibim komisyonculuğum yoktur. Partim görev vermedikçe, Genel Başkan'ın istemedikçe kimseyle parti çıkarları dışında asla bir görüşmede bulunmam" ifadelerine yer verdi.

Özkan'ın mektubunda yer alan itiraf niteliğindeki ifadeler şu şekilde:
"Ailem, halkım ve partim dışında kimseye borcum yoktur. Devlete borcum yoktur. Alacağım çoktur. Hepsini partim bilmektedir.

Şahsi çıkar ve ikbal peşinde koşmadım. Küçük hesapların, aç gözlü, komisyoncu siyasetin ve siyasetçilerin hep karşısında durdum.

Şirketim, ticari faaliyetim, iş takibim, komisyonculuğum yoktur.

Partim görev vermedikçe, Genel Başkanı'm istemedikçe kimseyle parti çıkarları dışında asla bir görüşmede bulunmam. Hiçbir kuruma gitmem.

Şimdi AKP'nin canını yakıyorum irin medyalarının karalamalarını yalanlarını ya da geçmişten taşıdıkları kin ve intikam hislerini, iftiralar içinde gidermek istiyorlar. Bunların yalanlarını, içimizde bazı gözü dönmüşlerin yayışlarını üzülerek izliyorum.

Ben bir mücadele adamıyım. Beni yeni tanımıyorsunuz. 35 yıl gazeteci, televizyoncu olarak sizler için mücadele ettim. Cumhuriyet Mitingleri'nden bu yana meydanları sizlerle doldurduk. Hiçbir zaman sizi ve kendimi utandırmadım. Utandırmam. Bunları da ilk kez söylüyorum."

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN