Kızıl Soros'u savunan Ali Babacan'ın Gezi Parkı çelişkisi: Fırıldaklığın tarihini yazıyor
Son dakika haberi! Türkiye'nin huzuruna kast eden vandallar 2013 yılında Gezi Parkı olaylarıyla ülkeyi yangın yerine çevirmek istedi. Geçtiğimiz günlerde sonuçlanan dava sonunda ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılan Kızıl Soros lakaplı Osman Kavala'ya haksızlık yapıldığını söyleyen DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan'ın fondaş medyada Başkan Erdoğan'ı hedef aldığı açıklamaları sonrası 2013'te verdiği röportajda tam tersini söylediği sosyal medyada paylaşıldı. 3 gün önce Erdoğan'ın kimseyi dinlemediğini belirten Babacan'ın o tarihte, "Sayın Başbakanımız bizzat zaman ayırarak grup grup sabahlara kadar herkesi dinledi." dediği ortaya çıktı.
Giriş Tarihi :28 Nisan 2022 , 07:36Güncelleme Tarihi :28 Nisan 2022 , 07:49
Gezi davasında ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılan Kızıl Soros lakaplı Osman Kavala için "Büyük haksızlık hepimizin vicdanını yaralamıştır" diyen DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan'ın olaylarla ilgili yaptığı açıklamalar "fırıldaklığın tarihini yazıyor" yorumlarına neden oldu.
BABACAN: ERDOĞAN KİMSEYİ DİNLEMEDİ
Geçtiğimiz günlerde fondaş T24'te açıklamalarda bulunan Babacan, Başkan Erdoğan'ı suçlayarak, "Gezi konusunda Erdoğan gözünü kararttı ve kimseyi dinlemedi." şeklinde açıklamalarda bulunmuştu.
BABACAN: ERDOĞAN HERKESİ DİNLEDİ
Babacan'ın 2013 yılında Habertürk kanalına verdiği röportajda ise Erdoğan'ı herkesi dinlediğini belirttiği ortaya çıktı. Babacan o dönem yaptığı açıklamada, "Sayın Başbakanımız bizzat zaman ayırarak grup grup sabahlara kadar herkesi dinledi. Sayın başbakanımızın, hükümetimizin bu gayretleri bu yaklaşımı karşılığını bulur. İllegal örgütlerin molotof kokteyleri ile demir bilyelerle ya da farklı entrümanlarla çevreye zarar vermesi, yüzlerce dükkanı yakıp yıkması, araçlara zarar vermesi, polisimize yönelik hareketler, tabi bunları oturup seyretmek gibi bir durumumuz olamazdı. Dünyanın hiçbir yerinde de zaten buna izin verilmez. Böyle bir kapıyı açtığınızda yani şiddetle istediğini elde etme bu bir yöntem haline gelir." ifadelerini kullandı.
NE OLMUŞTU? Türkiye'nin huzuruna kast eden vandallar 2013 yılında Gezi Parkı olaylarıyla ülkeyi yangın yerine çevirmek istedi.
GEZİ DAVASI KARARA BAĞLANDI Anadolu Kültür AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Osman Kavala, firariler eski CIA danışmanı Henri Barkey ve Can Dündar'ın da aralarında bulunduğu 9'u firari 17 sanığın "15 Temmuz darbe girişimi" ile "Gezi Parkı olayları"na ilişkin iddialar kapsamında yargılandığı dava, karara bağlandı.
İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi, Anadolu Kültür AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Osman Kavala'ya, TCK'nın 312/1 maddesi gereğince "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmesini kararlaştırdı.
Mahkeme heyeti, sanığa verilen toplam ceza süresi ve infaz koşullarını dikkate alarak Kavala'nın bu suçtan hükümle beraber tutuklanmasına hükmetti.
Osman Kavala hakkında, TCK'nın 312/1 maddesinden ceza verildiğine vurgu yapan mahkeme heyeti, bu nedenle sanığın, "mala zarar verme", "Nitelikli mala zarar verme" tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma", "İbadethanelere ve mezarlıklara zarar verme", "Nitelikli yağma", "Nitelikli yaralama" suçlarından hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verdi.
Mahkeme heyeti, Kavala'nın "Siyasal ve askeri casusluk" suçundan her türlü şüpheden uzak, tam bir kanaat uyandıran kesin ve yeterli bir delil bulunmaması nedeniyle beraatine hükmederek bu suçtan tahliyesini kararlaştırdı.
DİĞER SANIKLAR
Tutuksuz sanıklar Ayşe Mücella Yapıcı, Şerafettin Can Atalay, Tayfun Kahraman, Ali Hakan Altınay, Yiğit Ali Ekmekçi, Çiğdem Mater Utku ve Mine Özerden'e TCK'nın 312/1 maddesi gereğince ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası veren mahkeme, sanıkların eylemlerinin "yardım" kapsamında kaldığına kanaat getirerek, 18'er yıl hapisle cezalandırılmasına hükmetti.
Mahkeme heyeti, bu 7 sanığa verilen ceza miktarı ve üzerlerine atılı suçun niteliğini dikkate alıp adli kontrol tedbirlerinin bu aşamada yetersiz kalacağına kanaat getirerek, bu sanıkların tutuklanmasına karar verdi.
DOSYALARI AYRILDI
Heyet, firari sanıklar Henri Jack Berkey, Ayşe Pınar Alabora, Can Dündar, Gökçe Yılmaz, Handan Meltem Arıkan, Hanzade Hikmet Germiyanoğlu, Mehmet Ali Alabora, Yiğit Aksakoğlu ve İnanç Ekmekçi'nin dosyalarını ayrılmasına karar verdi.
CHP'Lİ İSİMLER TEHDİDE BAŞLADI
Gezi davasının karara bağlanmasının ardından CHP'li Özgür Özel, Aykut Erdoğdu ve Sezgin Tanrıkulu başta olmak üzere birçok isim Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ı ve davanın hakimlerini skandal ifadelerle hedef alarak tehdit etti.
Ağaçların kesilmesi bahane edilerek başlatılan olaylarda çevreye zarar verildi ve Türk bayrağı yakıldı. Gösterilerde terör örgütü PKK'nın elebaşı Abdullah Öcalan'ın posteri ile ve sözde KCK bayrağı asıldı. PKK sempatizanları ile Fetullahçı Terör Örgütünün de (FETÖ) etkin olduğu gösterilere katılan gruplar barikat, taş, sopa, molotofkokteyli, ses bombası, sapan ve bilyelerle polise karşılık verdi.
Farklı grupların müdahil olduğu eylemlerde maskeli göstericiler, kaldırım taşlarını sökerek ve etraftan topladıkları korkuluk demirleriyle yollara barikat kurarak trafiği kapattı.
Eylemlerde kamu binaları, polis araçları ve ambulanslara zarar verildi, belediye otobüsü ve otobüs durakları yakıldı, yüzlerce iş yeri ve araca zarar verildi.
Beyoğlu Taksim'deki Gezi Parkı'nda 27 Mayıs'ta bir grubun ağaçların başka yere nakledileceği bahanesiyle başlattığı ve 8 Temmuz'a kadar süren eylemlerin kronolojisi şu şekilde:
27 Mayıs 2013: Taksim Bölgesi Yayalaştırma Projesi kapsamında Gezi Parkı'ndaki bazı ağaçların başka yere nakledilmesi için çalışma başlatıldı. Taksim Gezi Parkı Koruma ve Güzelleştirme Derneği üyeleri, "doğaya zarar verdiği" gerekçesiyle çalışmaları engelleyerek parkta nöbet tutmaya başladı. Çalışmaların devam etmesi için parkı boşaltmaya çalışan polis ile göstericiler arasında yaşanan tartışma arbedeye dönüştü. Polis, iş makinelerini durdurmaya çalışan göstericilere, biber gazı kullanarak müdahale etti.
BDP Milletvekili Sırrı Süreyya Önder'in ertesi gün göstericilere destek olmak üzere parka gelmesi ve iş makinesinin önüne geçerek çalışmaları engellemek istemesi ortamı iyice gerdi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin de göstericilere destek verdi.
Sivil toplum kuruluşlarının sosyal medyadan, "İş makinelerine engel olmak için Gezi Parkı'nda toplanıyoruz" çağrısı üzerine kalabalık büyüdü. Parkta nöbet tutanlarla, çadırları kaldırmaya çalışan zabıta görevlileri arasında arbede yaşandı. Çevik kuvvetin müdahalesinin ardından grup, oturma eylemi başlattı. Yine sosyal medyadan yapılan çağrı ile parkta toplananların sayısı binleri buldu.
30 Mayıs: Polis, göstericilerden parkı tahliye etmesini ve kurulan çadırları kaldırmasını istedi. Uyarının dikkate alınmaması üzerine yaşanan arbede sırasında, göstericilerin çadırları yakıldı. Çevik kuvvet ekipleri saat 08.00 sıralarında Gezi Parkı'ndan çekildi, gruplar tekrar alana giriş yapmaya başladı. Çağrılar üzerine, parkta akşam saatlerinde toplananların sayısı yaklaşık 7 bin kişi oldu.
Polisin mi yoksa zabıtanın mı çadırları yaktığı tartışması mahkemelik oldu. Dönemin İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı olan FETÖ firarisi Ramazan Emekli, "göstericilere ait çadırları yakmaları için zabıtalara talimat verdiği" gerekçesiyle yargılandı. Emekli, davada, "görevi kötüye kullanmak ve genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması" suçlarından 10 ay hapis cezası aldı. Zabıtaların ise delil yetersizliğinden beraatine karar verildi.
MAHKEME KARARINA RAĞMEN OLAYLAR DEVAM ETTİ
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, beraberindeki CHP genel başkan yardımcıları Gürsel Tekin, Umut Oran, CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce ve milletvekili Kadir Gökmen Öğüt'le, Taksim Gezi Parkı'nda bekleyişini sürdüren gruba destek ziyaretinde bulundu.
Oyuncu Memet Ali Alabora'nın sosyal medyadan, "Mesele sadece Gezi Parkı değil arkadaş, sen hala anlamadın mı? Hadi gel. #direngeziparkı" şeklinde paylaşım yapması tepki çekti.
31 Mayıs: Emniyet güçleri, sabaha karşı parkta bulunan gruplara müdahale etti. Taksim Dayanışması'nın çağrısıyla Taksim bölgesinde gruplar yeniden toplandı. Polis, biber gazı ve tazyikli su ile kalabalığı dağıttı. Göstericiler barikat kurarak taş, sopa, molotofkokteyli, ses bombası, sapan ve bilye olmak üzere çeşitli şekillerde polise karşılık verdi.
Tencere tava eylemleri olarak bilinen toplumsal olaylar için de çağrılar yapıldı ve ülke genelinde her gün akşam devam edecek olaylar için adım atıldı.
İstanbul 6. İdare Mahkemesi, Taksim Topçu Kışlası Projesi'nin iptali davasını kabul ederek, yürütmeyi durdurma kararı verdi ancak bu karara rağmen olaylar sona erdirilmedi.
SOSYAL MEDYADAN PROVOKASYON ÇAĞRILARI 1 Haziran: Sosyal medyadan yapılan çağrılarla parkta çadırlarda kalarak nöbet tutan göstericilere katılanların sayısı akşam saatlerinde arttı. Taksim Meydanı'nda toplanan grup, polisin bütün uyarılarına rağmen dağılmadı. Yaşanan tartışma sonrasında polise taş, sopa, molotofkokteyli, ses bombası, sapan ve bilye atan ve barikat kuran göstericilere, biber gazı ve tazyikli su ile müdahale edildi. Polis ile göstericiler arasındaki çatışma, gece boyu sürdü.
Bu arada, Dolmabahçe'deki Başbakanlık Çalışma Ofisi önünde toplanan yaklaşık 1500 kişi, ofise girmeye çalıştı. Polisin müdahale ettiği göstericiler, TOMA araçlarının ve personelin içinde bulunduğu otobüslerin yanına kadar gelerek taş, sopa ve şişe attı. Akşam saatlerinde başlayan olaylar, sabahın ilk ışıklarına kadar sürdü.
CHP, Kadıköy'de yapacağı mitingi iptal ederek Beşiktaş'tan Taksim'e yürüdü.
Taksim Meydanı'ndaki Gezi Parkı olaylarına Memet Ali Alabora, Halit Ergenç ve eşi Bergüzar Korel, Rıza Kocaoğlu, Levent Üzümcü'nün de aralarında bulunduğu sanatçılar katıldı.
2 Haziran:"Taleplerimiz gerçekleşene kadar nöbetimize devam ediyoruz." şeklinde sosyal medyadan paylaşımlar ve Taksim Dayanışması, DİSK, KESK, TMMOB'un çağrılarıyla sayı 20 bin kişiye ulaştı.
Dolmabahçe Çalışma Ofisi önünde yaklaşık 5 bin kişi toplandı. Göstericiler, İnönü Stadyumu inşaatında kullanılan paletli bir iş makinesini gasbederek güvenlik güçlerine saldırdı.
3 Haziran: Taksim Dayanışması'nın çağrısıyla Taksim, Gümüşsuyu Caddesi, Maçka Parkı ve Dolmabahçe bölgelerinde toplanan gruplar, kaldırım taşları ve etraftan topladıkları korkuluk demirleriyle yollara barikat kurarak trafiği kapattı. Gece boyu süren çalışmalar sonucunda göstericiler dağıtıldı.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, olaylarla ilgili yaptığı açıklamada "İyi niyetli olarak verilen mesajların hepsi alınmıştır. Bunların muhakkak ki günü geldiğinde gereği yapılacaktır." dedi.
4 Haziran: Beşiktaş Gümüşsuyu'nda saat 23.00'ten itibaren toplanmalar oldu. Katılımcılara Beşiktaş Çarşı Grubu da destek verdi. Yüzleri maske ile kapalı göstericiler, hükümet karşıtı sloganlar atarak, güvenlik güçlerine kaldırım taşı, cam şişe, taş ve sapanlarla saldırdı.
5 Haziran: KESK, DİSK, TTB ve TMMOB'un da aralarında bulunduğu sendika ve sivil toplum kuruluşları, Unkapanı, Kabataş ve DİSK binası önünden yürüyerek Taksim Meydanı'nda toplandı. Gruptakiler, eylemin ardından olaysız dağıldı.
Başbakan Yardımcısı ve Başbakan Vekili Bülent Arınç, Başbakanlık Merkez Bina'da Taksim Dayanışması Heyeti'ni kabul ederek, taleplerini dinledi. Taksim Dayanışma Heyeti taleplerinde, Gezi Parkı'nın park olarak kalmasını isterken Atatürk Kültür Merkezi'nin (AKM) yıkılmasına ilişkin girişimlerin durdurulmasını, 3. köprü, 3. havalimanı ve Kanal İstanbul projelerinin de iptal edilmesini istedi.
6 Haziran: Taksim ve çevresinde eylemlerine devam eden göstericiler, Taksim Gezi Parkı'nın girişindeki direklere 2 adet terör örgütü PKK'nın elebaşı Abdullah Öcalan posteri, sözde KCK bayrağı astı.
Gezi Parkı'nda çadırlarda kalanlara ve bekleyenlere ücretsiz yiyecek ile içecek dağıtımı devam etti.
ERDOĞAN'A HAVALİMANINDA HALK DESTEĞİ 7 Haziran: Taksim ve çevresinde akşam saatlerinde toplanan grupların eylemleri sürerken, Atatürk Havalimanı da tarihteki en önemli günlerinden birini gördü. Fas, Cezayir ve Tunus ziyaretinden dönen AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı karşılamak için havalimanı önünde toplanan çok sayıda partili, Erdoğan'a ve hükümete destek verdi. Erdoğan, Taksim Gezi Parkı eylemlerine ilişkin, "Demokratik gösteri hüviyetini kaybeden, artık vandallığa, artık tam anlamıyla hukuksuzluğa dönüşen bu eylemler derhal son bulmalıdır." dedi.
Havalimanından Üsküdar Kısıklı'daki konutuna seçim otobüsüyle geçen Erdoğan'ı uzun bir konvoy takip etti. Erdoğan, Kısıklı'da şunları söyledi:
"Yeşili sevmekse, o bizim derdimizdir. Yeşili bu ülkede, on yıllar boyu bizim gibi seven çıkmamıştır. Çevre dostu olmaksa, çevre dostu olanlara diyorum ki; siz bizden daha iyi dost bulamazsınız. Bizim yanımızda olun. Çünkü şu anda sizin yanınızdaymış gibi görünenlerin çevrecilikle yakından uzaktan alakası yok. Onlar kaldırım taşlarını sökmek suretiyle, vatandaşın aracını gerecini, kamu araçlarını yakıp yıkmak suretiyle acaba böyle mi çevrecilik yapıyorlar?
Bu mücadelenin karşısında iyi bilin ki faiz lobisi vardır. Bugün ABD'deki gazetelerde ilan verme gayretine girenler, bu lobinin ta kendileridir. Türkiye'de işlerini bitirdiler şimdi orası öyle mi? Bütün bunlar acaba niçin bizim ABD seyahatimizden sonrasına denk geldi? Hazmedemediler. Türkiye'nin dünyadaki şu gelişen gücünü kimse küçültemeyecek. Türkiye büyüyor. Evelallah büyümeye devam edecek."
8 Haziran: Kent genelinde düzenlenen eylemlere yaklaşık 120 bin kişi katıldı.
9 Haziran: Taksim Dayanışma Platformu tarafından Taksim Meydanı'nda geniş katılımlı miting düzenlendi. Mitingde yapılan konuşmalarda Başbakan'ın yaptığı açıklamalar eleştirilirken, tertip komitesi "Her yer Taksim her yer direniş", "Yaşasın halkların kardeşliği" ve "Hükümet istifa" sloganları dışında slogan atılmamasını istedi. Mitingde terör örgütü PKK'nın elebaşı Abdullah Öcalan ve örgütün sözde bayrakları açılınca gruplar arasında gerginlikler yaşandı.
Başbakan Erdoğan, Ankara'ya gelişinde kendisini karşılamak üzere toplanan vatandaşlara hitabında "eylemlere son verin" çağrısında bulunarak, "Eylemlere son verilmesini özellikle rica ediyorum. Başka yola tevessül veya aynı şekilde devam ederseniz, anladığınız dilden konuşmak zorunda kalırım." ifadelerini kullandı.
11 Haziran: İstanbul polisi, sabah saatlerinde Taksim'e girerek, AKM'de, Taksim Cumhuriyet Anıtı'nda ve çevre binalarda partilere ve yasa dışı örgütlere ait resim, pankart, döviz ve afişleri indirdi. Gezi Parkı'nda nöbetlerine devam eden göstericiler, polisi engellemeye çalışınca arbede çıktı. Akşam saatlerinde de çağrılar üzerine toplanan gruplar ile polis arasında, önceki günlere benzer çatışmalar yaşandı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti TBMM Grubunda, Taksim Gezi Parkı olaylarına katılanlara çağrıda bulunarak, "Oradaki tüm eylemcilerin, tüm göstericilerin büyük fotoğrafı görmelerini, oynanan oyunu anlamalarını, samimi olanları, özellikle oradan çekilmeye davet ediyorum. Kendilerinden bunu bir Başbakanları olarak bekliyorum." diye konuştu.
Erdoğan, Gezi Parkı ile ilgili oluşturulan heyeti kabul etti.
12 Haziran: Taksim ve çevresinde eylemler sürerken, göstericilerin içinde bulunan 3 Fransız, 2 Kanada uyruklu kişinin gözaltına alınması dikkati çekti.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Gezi Parkı olaylarıyla ilgili oluşturulan 11 kişilik heyeti kabul etti. AK Parti Genel Merkezi'nde, tiyatro sanatçısı Ahmet Mümtaz Taylan, akademisyenler Prof. Dr. Betül Tanbay, Prof. Dr. Hale Çıracı ve İpek Akpınar, yönetmen Kutluğ Ataman, öğrenci Nil Eyüpoğlu, sanat yönetmeni Rumeysa Kiger, mimar Selva Gürdoğan, sosyal medya uzmanı Zehra Öney, öğrenci Zülfikar Kürüm ve sosyal paylaşım sitesinde Başbakan Erdoğan'a hitaben Gezi Parkı olaylarına ilişkin mektup yazan Bülent Peker ile görüşme 4 saat 25 dakika sürdü.
13 Haziran: Erdoğan, Taksim Dayanışması'ndan TMMOB Başkanı Eyüp Muhcu ve Semt Dernekleri Sözcüsü Cem Tüzün ile sanatçılar Sunay Akın, Yavuz Bingöl, Ceyda Düvenci, Halit Ergenç, Sertap Erener, Mahsun Kırmızıgül, Nebil Özgentürk ve Ali Sunal'ı kabul etti.
15 Haziran: Başbakan Erdoğan, 15 Haziran 2013'te partisince Ankara'da düzenlenen "Milli İradeye Saygı" mitinginde yaptığı konuşmada, Gezi Parkı'nda olanlara burayı terk etme çağrısında bulunarak, "Yarın İstanbul mitingimiz var. Bakın çok açık net söylüyorum Taksim Meydanı boşaldı boşaldı, boşalmadığı takdirde bu ülkenin güvenlik güçleri orayı boşaltmayı bilir." ifadelerini kullandı.
Çevik Kuvvet ekipleri akşam saatlerinde eylemcilere müdahale ederek, Gezi Parkı'nın kontrolünü sağladı.
Birçok şehirde "Milli İradeye Saygı" mitingi düzenlendi
16 Haziran: Başbakan Erdoğan, 16 Haziran 2013'te Kazlıçeşme'de düzenlenen "Milli İradeye Saygı" mitingine katılarak yaptığı konuşmada; "Şu anda Gezi Parkı boşaltıldı, Taksim Meydanı boşaltıldı ve bu millete teslim edildi." dedi.
Bu tarihten sonra birçok şehirde "Milli İradeye Saygı" mitingi düzenlenirken, eylemler de bazı parklarda forum şeklinde devam etti.
6 Temmuz: Taksim Dayanışması'nın çağrısı üzerine Gezi Parkı'nda yine toplanmalar başladı. Taksim'e gelenlere polis müdahale etti. Bazı siviller de göstericilere saldırıda bulundu. Görüntülerden teşhis edilen saldırganlar gözaltına alındı.
GEZİ PARKI OLAYLARINDA YABANCI MEDYA "MANİPÜLASYON" YAPTI
Gezi Parkı olaylarında en çok tepki çeken konular arasında yabancı medyanın konuyu işleyiş biçimi oldu. CNN International ve BBC gibi ünlü televizyon kanalları ile Reuters gibi haber ajanslarının da aralarında bulunduğu yabancı medya kuruluşlarının, olayları "Türkiye'de iç savaş var" gibi yansıtması tepki topladı. CNN International'ın, "Milli İradeye Saygı" mitingini internet sitesinden mitingin kalabalık fotoğrafını kullanarak, "Hükümet karşıtı protesto" şeklinde vermesi tepki çekti. CNN International'ın dışında ABD için yayın yapan CNN kanalının 11 Haziran'da 7 saat kesintisiz Türkiye yayını yapması herkesi şaşırttı. Uluslararası basın mensupları, canlı yayınlardaki manipülatif haberleriyle tepki gördü.
OLAYLARIN DOĞRUDAN MALİYETİ 1,4 MİLYAR DOLAR, DOLAYLI MALİYETİ İSE YÜZLERCE MİLYAR DOLAR
İstanbul'da başlayan ve ülke geneline yayılan olaylarda birçok şiddet olayı yaşandı ve kamu binaları başta olmak üzere birçok yer zarar gördü. Olaylarda, 46 kamu binası, 231 polis aracı ve 44 ambulans kullanılmaz hale geldi, 80 belediye otobüsü ve 85 otobüs durağı yakıldı, 326 iş yeri, 201 araç tahrip edildi. Taksim başta olmak üzere birçok kentteki esnaf da eylem nedeniyle kepenk kapattığı için zarara uğradı.
Erdoğan, Gezi olaylarının Türkiye'ye doğrudan maliyetinin 1,4 milyar dolar, dolaylı maliyetinin ise yüzlerce milyar doları bulduğunu bildirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, faizlerin ilk defa Gezi olayları ile tırmanmaya başladığını, yüzde 4,6'dan yüzde 13 küsura ulaştığını, işsizliğin çift haneye çıkmasının da enflasyonun zıplamasının da aynı dönemde gerçekleştiğini hatırlattı.
Olaylarda, 697 güvenlik görevlisi yaralanırken, polis memuru Mustafa Sarı şehit oldu. Olaylar sırasında Ali İsmail Korkmaz, Ethem Sarısülük, Mehmet Ayvalıtaş, Abdullah Cömert, Medeni Yıldırım, Berkin Elvan, Ahmet Atakan hayatını kaybetti.
Gezi Parkı olayları sürecinde birçok kişi gözaltına alınırken, olayların yatışmasından sonra da polis operasyonlar düzenledi. Gözaltına alınan çok kişi hakkında değişik suçlardan dava açıldı.