Aralarında Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD), Hak-İş Konfederasyonu, Tüm Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜMSİAD), Memur-Sen, Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA), Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM), Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı (TÜRGEV), İlim Yayma Cemiyeti, ÖNDER İmam Hatipliler Derneği ve Ensar Vakfı'nın da bulunduğu Milli İrade Platformu; Suriyeli mülteciler konusunda açıklamada bulundu.
Milli İrade Platformu tarafından yapılan açıklamada, Türkiye'nin devlet ve millet el ele vererek Suriye krizinde de mazlumların yanında yer aldığına dikkat çekildi.
TARİHİ SORUMLULUĞUMUZU YERİNE GETİRİYORUZ…
Milli İrade Platformu'nun açıklaması şöyle:
"Türkiye, geçmişte olduğu gibi bugün de dünyanın neresinde, hangi dine ve ırka mensup olursa olsun, mazlumların yanında yer almıştır. 2011 yılından bugüne Esed rejimi tarafından zulmüne uğrayan Suriye halkının 12 milyondan fazlası yerlerinden edilmiş ve bunların yarısı, Türkiye'nin de içerisinde olduğu bölge ülkelerine sığınmıştır."
"Suriye'de milyonlarca insan katledilme riskiyle karşı karşıyayken, çatışmalardan kaçarken, cansız bedenleri sahillere vururken, botları batırılmaya çalışılırken Batı ülkeleri bu duruma seyirci kalmış, bu zulmün dolaylı veya doğrudan müsebbibi olmuştur. Türkiye ise topraklarına sığınan Suriyelileri din, mezhep, ırk ayrımı yapmaksızın kabul etmiştir. Devletimiz ve STK'larımızın desteği ile milletimizin feraseti ve kardeşlik ruhu sayesinde 11 yıldır Suriyeli kardeşlerimizin ülkemizde sorunsuz, güvenli ve onurlu bir yaşam sürmeleri sağlanmıştır."
"Bu süreçte Suriyeliler üzerinden defalarca çeşitli provokasyonlar yapılmış ve toplumsal huzur bozulmaya çalışılmış ancak devletimizin çabaları ve milletimizin feraseti sayesinde hiçbir girişim başarıya ulaşmamıştır. Son dönemde mülteciler üzerinden ülkemizin sağduyusuna, birliğine ve bütünlüğüne yönelik çok çirkin oyunlar oynandığını müşahede ediyoruz. Tekil örnekler veya manipüle edilmiş haberler üzerinden bazen ırkçılık, bazen yabancı düşmanlığı bazen de İslam düşmanlığı yapılmakta ve toplumsal huzur bozulmaya çalışılmaktadır. Elbette ülkemizin kanunlarına, geleneklerine ve töresine herkes uymak ve saygılı olmak zorundadır. Kim olursa olsun, aksi bir tutum takınan kişilere karşı da devletimiz gereğini yapmaktadır."