İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi'nde Cumhuriyet Savcılığı yapan Asım Ekren'in DHKP-C tarafından ölüm listesine alındığı ortaya çıktı. Dilek Doğan 2015'te özel harekat polislerinin DHKP-C üyesi Hatice Ruken Kılıç'ın bulunması için emniyet güçlerince yapılan operasyon sırasında girdikleri bir evde, polis memurunun silahından çıkan kurşunla hayatını kaybetti. Dilek Doğan'ın ölümüyle ilgili soruşturmayı yürüten ve iddianameyi düzenleyen bir Cumhuriyet Savcısı, polis memurunun Doğan'ın ölümünde ihmali davranışla kasten adam öldürme ile kamu görevine ait araç ve gereçleri, yani görev silahını kasten işlenen bir suçta kullanmaktan sorumlu tuttuğu polis memuru Yüksel M. hakkında dava açtı. O dönem İstanbul Ağır Ceza Mahkemesinde görevli Cumhuriyet Savcısı Asım Ekren, verdiği mütalaada hukuki kanaat olarak, eylemin kasten işlemediğini, gerçekleşen arbede sırasında görevli polisin elindeki silahın tek el ateş aldığını ve tartışmanın tarafı olmayan şahsa isabet ettiği yönünde mütalaa hazırladı.
SAVCI MÜTALLASINDA TAKSİRLİ EYLEM DEDİ
Savcı Ekren mütalaasında, polis memurunun taksirle ölüme neden olma suçunu işlediğini ve kasten işlenen bir eylemin olmadığını, kamu görevine ait araç ve gerecin kasti olan bir suçta kullanılmasının yasal unsurlarının olmadığı kaydetti. Savcı Ekren, polis memurunun bu nedenle taksirle ölüme neden olma suçundan cezalandırılmasını, diğer iddiadan ise beraat verilmesini talep etti. Ağır ceza heyeti Savcı Ekren'in beraat talebini kabul ederek, eylemin bilinçli taksir olduğunu kabul etti ve polis memuruna bu yönde ceza verdi. Dosya Bölge Adliye Mahkemesine ardından Yargıtay'a gitti.