Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yeter ki biz Allah'ın rızasında başka gaye gütmeyelim, yeter ki biz milletin desteğinden başka dayanak aramayalım, yeter ki insanımızın hayallerini hayata geçirmekten başka heveslere kapılmayalım, yeter ki biz çalışalım, çabalayalım, üzerimize düşenleri hakkıyla yapalım. Gerisinin kendiliğinden geldiğini, gönül kapılarının açıldığını, yüreklerin ferahladığını, bereket yağmurlarının üzerimize yağdığını, işlerimizin kolaylaştığını, ufkumuzun genişlediğini hep birlikte göreceğiz. Rabbimiz 'İnsan için ancak çalıştığı kadarı vardır' buyuruyor. Yine Rabbimiz her zorlukla beraber bir kolaylığın da olduğunu, bir işi bitirince hemen diğerine koyulmamız gerektiğini bizlere emrediyor. Bize rehber olarak Rabbimizin bu müjdeleri yeter."
AK Parti teşkilatına, davasına gönül vermiş herkese güvendiğini vurgulayan Erdoğan, sadece Türkiye'nin değil, gözünü ve kalbini bu ülkeye dikmiş koskoca bir coğrafyanın umudu olarak bugünlere gelmiş AK Parti için her seçimin yeni bir başlangıç olduğunu belirtti.
"BUGÜNKÜ SIKINTILARIN ÜSTESİNDEN DE YİNE BİZ GELECEĞİZ"
Önümüzdeki seçimi de böyle bir yeni başlangıç haline getireceklerini aktaran Erdoğan, "Ülkemizin asırlık meselelerini nasıl çözdüysek bugünkü sıkıntıların üstesinden de yine biz geleceğiz. Milletimizi asırlık özlemlerine nasıl biz kavuşturduysak, gençlerimizin ufkunu da yine biz aydınlatacağız. Ayağımıza vurulan prangaları nasıl birer birer kırıp attıysak bugün önümüzde duran engelleri de yine biz aşıp geçeceğiz. Çünkü biz, bu ülkeye, bu vatana, bu millete sevdalıyız." dedi.
Aşk ile çalışan, aşk ile koşan yorulmaz diyen irfana ram olduklarını, "Yürüyeceksin millet yürüyecek arkandan" düsturunu takip ettiklerini anlatan Erdoğan, AK Parti davasının şahısları ve hevesleri aşan büyüklüğünün gerisinde bu anlayışın bulunduğuna işaret etti.
Erdoğan, "Küresel yönetim ve ekonomi sistemindeki değişimin ülkemizin önüne açtığı fırsatları, yatırım, istihdam, üretim, ihracat, cari harcamalara dayalı büyüme inşallah bizleri çok daha farklı yere taşıyacaktır." diye konuştu.
"BUGÜNE KADAR MİLLETİMİZE ASLA YALAN SÖYLEMEDİK"
Küresel ekonomideki sarsıntıların olumsuzluklarıyla yüzleşildiğini ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:
"Enerji ve ham madde fiyatlarındaki artışlarla tedarik zincirlerindeki bozulmalar tüm dünyada enflasyonu azdırmıştır. Salgın dönemindeki finansal gelişmelerin yol açtığı sorunlar henüz çözülmeden ortaya çıkan bu tablo, günlük hayatın her alanında fiyat artışları olarak karşımıza çıkmaktadır. Üstelik Türkiye, bu küresel tabloya ilave olarak uzunca bir süredir döviz kuru ve faiz oranları üzerinden maruz kaldığı bir saldırıyla mücadele etmektedir. Fırsatçıların sebep olduğu dengesiz fiyatlamaları da buna eklediğimizde milletimiz ciddi bir hayat pahalılığıyla karşı karşıya kalmıştır. Biz bugüne kadar milletimize asla yalan söylemedik, yapmadığımız şeyleri yapmış gibi göstermedik, başaramadığımız işlere de kılıf uydurmadık. Karşımızdaki tablonun insanlarımızın günlük hayatlarında yol açtığı sıkıntıları gayet iyi biliyoruz. Buna karşı birkaç ayaklı bir program yürütüyoruz. Ekonomi programımızın ilk ayağı, ülkemizi dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına sokma hedefinden asla vazgeçmemektir. Programımızın ikinci ayağı, istihdama, yani insanlarımızın iş, aş ekmek sahibi olmalarına öncelik vermektir. Üçüncü olarak da bir yandan fiyat artışlarını kontrol altına almak, diğer yandan gelirleri yükseltmektir."
"MİLLETİMİZDEN SABIRLI OLMASINI İSTİYORUM"
Erdoğan, Türkiye'nin kimi ülkeler gibi zahmetsiz kazanç sağlayabilen, petrol ve doğal gaz satışıyla günde milyarlarca doları kasasına koyabilen, sömürge geçmişinin ürünü zenginliklerini harcayabilen bir ülke olmadığına işaret ederek, şöyle konuştu:
"Biz dişimizle, tırnağımızla, alın terimizle kazanan, bedelini ödemeden hiçbir zenginliğe ulaşamayan bir ülkeyiz. Buna rağmen Türkiye'nin, salgın ve ardından başlayan savaş sürecinde trilyonlarca dolarlık kaynağı olan ülkelerden çok daha iyi bir yönetim sergilediğini, çok daha güvenli ve müreffeh bir yerde durduğunu kimse inkar edemez. Halihazırda yaşadığımız sıkıntıların hiçbiri çözümsüz değildir, kalıcı değildir. Gelişmiş ülkelerin hızla işlerine kapandığı bir dönemde biz üretimimizle, ihracatımızla, insani duruşumuzla tarihi sorumluluklarımızla dünyaya açılmayı sürdürüyoruz. Elbette bedeller ödüyoruz. Elbette sıkıntılar çekiyoruz ama hamdolsun hepsinin de karşılığını fazlasıyla alıyoruz ve alacağız. Milletimizden sabırlı olmasını, bize güvenmesini, bizi desteklemesini, muhalefetin yalan ve iftira furyasına aldırmadan ülkemizin kazanımlarına ve hedeflerine sıkı sıkıya sahip çıkmasını istiyorum.
Kimi şükürsüzlerin, kimi şeamet tellallarının, kimi kalbi kararmış, yeminli ülke düşmanlarının, kimi yüreği nasır tutmuş vicdansızların çıkardıkları yaygaraların sebebi milletimizin derdiyle dertlenmek değildir. Bunlar, ülkenin ve milletin felaketi pahasına kendi küçük çıkarlarını korumanın derdinde olan bencillerdir. Cumhur İttifakı olarak Meclis'teki yasama gücümüzle, Cumhurbaşkanlığı olarak yürütme gücümüzle, parti teşkilatları olarak siyasetteki gücümüzle ülkemizi 2023 hedeflerine ulaştıracağız, gençlerimize 2053 vizyonunu da emanet edeceğiz."
Erdoğan, teşkilat mensuplarının yoğun bir şekilde çalışmalarını isteyerek, yaz mevsiminin en güzel şekilde değerlendirilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.