Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Katar ve Türkiye'nin bir elin parmakları gibi olduğunu belirterek, "Biz kardeşiz. İki ülke ilişkilerinin artarak devam edeceğinden kuşkumuz yok." ifadesini kullandı.
Altun, Katar Haber Ajansı'na verdiği röportajda, Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani'nin Türkiye ziyaretinin iki ülke arasındaki güçlü ve stratejik kardeşlik ilişkilerinin pekiştirilmesi açısından son derece önemli olduğunu belirtti.
Bölgede dengelerin değiştiği bu kritik dönemde, Al Sani'nin Türkiye ziyaretini Katar ve Türkiye'nin bölge siyasetindeki nüfuzunu güçlendirecek bir adım olarak görmenin mümkün olduğunu ifade eden Altun, ziyareti Ankara ve Doha arasındaki koordinasyon ve iş birliğini güçlendirmek açısından da oldukça önemli gördüklerini söyledi.
Fahrettin Altun, ikili ilişkilere ivme katacak bu ziyaretin ülkelerin bölgesel ve küresel meselelere yönelik tutumlarının örtüştüğünü de ortaya koyduğunu dile getirdi.
Ziyaretlerin, Türkiye ve Katar arasında ikili ilişkilerin güçlendirilmesine nasıl katkıda bulunacağı sorusu yöneltilen Altun, Türkiye'nin son dönemde Katar ile ekonomi, güvenlik, diplomasi, kültür ve turizm, eğitim gibi alanlarda geliştirdiği ilişkilerin stratejik iş birliğini gerçek bir kardeşliğe dönüştürdüğünü vurguladı.
İki ülkenin son yıllarda önüne çıkan badireleri, yakın iş birliği içinde hareket ederek aşmayı başardığını kaydeden Altun, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu tür ziyaretlerde alınan kararlar, yapılan anlaşmaların gerek ekonomik gerekse de siyasi etkileri, iki ülkenin refah ve istikrarına hizmet edecek etkiler yaratmaktadır. Türkiye, Katar ile son yıllarda güvenlik, siyasi, askeri, ekonomik, yatırım, kalkınma ve kültür olmak üzere tüm alanlarda gelişen ve köklenen güçlü kardeşlik bağlarını ve stratejik ilişkilerini güçlendirmeyi önemsiyor. Köklü dostluk ve kardeşlik bağlarımızın bulunduğu Katar'la ilişkilerimiz her alanda hızla gelişmektedir. Karşılıklı ziyaretler, ilişkilerimize önemli bir ivme kazandırmaktadır. İki ülke arasında bölgesel konularda da yakın bir iş birliği ve eş güdüm bulunmaktadır."
Fahrettin Altun, Türkiye-Katar Yüksek Stratejik Komitesi'nin 2014'te kurulmasıyla ilişkilerin daha da güçlendiğini ve çeşitli alanlarda 80'den fazla iş birliği anlaşması imzalandığını aktardı.
"TÜRKİYE İLE KATAR İLİŞKİLERİ EN İSTİKRARLI İLİŞKİLERDEN BİRİ"
Katar ile Türkiye'nin aynı zamanda güvenlik, istikrar ve barış ile uluslararası sorunların çözümü için diyalog, diplomasi ve arabuluculuk çabalarını desteklediğini anlatan Altun, şu görüşleri paylaştı: "Artan ekonomik iş birliği ve siyasi uyum ışığında Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Şeyh Temim görüşmesi, Orta Doğu'daki önemli mesele ve krizlere kalıcı çözümler getiriyor. Gelecek vizyonu çizilirken, özellikle gerginliğin yüksek olduğu dönemlerde bu görüşmelere atfedilen önem daha da belirginleşiyor. Bölgedeki koşullar da iki taraf arasındaki ekonomik, askeri ve ticari iş birliği ile koordinasyonun güçlenmesine katkı sunuyor. Bu yönüyle bakıldığında Türkiye ile Katar arasındaki ilişkiler en istikrarlı ilişkilerden biri haline geldi."
İki ülke arasındaki siyasi ve ekonomik iş birliğinin, Katar ve Türkiye arasındaki ilişkileri nasıl geliştirebileceği sorulan Altun, Katar Emiri'nin ziyaretiyle iki ülke iş birliğinin derinleştirilmesi ve yeni alanlara genişletilmesi hususunda karşılıklı siyasi iradenin bir kez daha teyit edildiği yanıtını verdi.
Son dönemde yapılan anlaşmalarla birlikte Türkiye-Katar ilişkilerinin çok daha farklı bir zemine kavuştuğuna dikkati çeken Altun, "İkili ilişkilerimizde son yıllarda kaydedilen mesafe dikkate değer bir boyuta ulaşmıştır." değerlendirmesinde bulundu.
"2014'TE İLK ZİYARET KATAR'A YAPILDI"
Başkan Erdoğan'ın başbakanlığı döneminde 2013'te Doha'daki Türk Büyükelçiliği'nin yeni binasının açılışını yapmasıyla Katar'la ilişkilerde yeni bir dönemin başladığını kaydeden Altun, Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı seçildikten sonra 2014'te Arap ülkeleri arasında ilk ziyaretini de Katar'a yaptığını hatırlattı.
Altun, "2014 yılından itibaren kurumsallaşma eğilimi gösteren iki ülke ilişkileri bugün bölge siyasetini şekillendiren bir niteliğe kavuşmuştur. Bölgesel ve uluslararası meselelerde de yakın bakış açılarına sahip Türkiye ve Katar ilişkileri, son 20 yılda yaşanan gelişmelerle ivme kazanmıştır. Katar ve Türkiye bir elin parmakları gibi. Biz kardeşiz. İki ülke ilişkilerinin artarak devam edeceğinden kuşkumuz yok." sözlerini sarf etti.
Fahrettin Altun, "Türkiye ve Katar arasında gelecekteki iş birliği beklentileri nelerdir?" sorusunu ise "Katar ve Türkiye arasındaki ilişkiler, ikili, bölgesel ve uluslararası düzeyde daha stratejik ortaklığa doğru gidiyor. Türk-Katar ekonomik ilişkileri altın çağını yaşıyor ve bu ilişkiler yeni sektörleri ve yeni anlaşmaları içerecek şekilde genişliyor." diye yanıtladı.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Altun, şöyle devam etti: "İki ülke arasında ticaret hacmini 5 milyar dolara çıkarmayı hedefliyoruz. Ayrıca Katar ve Türkiye'nin üçüncü ülkelerde ortak yatırım imkanlarını değerlendirmesinin önemli olacağını düşünüyoruz. Türkiye ile Katar arasında ağır sanayi, turizm geliştirme, tarım ve inşaat alanlarında iş birliği fırsatları mevcut. Yapılacak yeni iş birlikleri ile iki ülke arasındaki ekonomik iş birliklerinin yeni boyutlara taşınacağını düşünüyoruz. Türkiye ve Katar her zaman koordinasyon ve iş birliği içinde çalışmayı sürdürecek, bu da iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilere olumlu katkı sağlayacaktır."
RUSYA-UKRAYNA KRİZİ
Altun, "Türkiye bölgede önemli bir oyuncu. Rusya-Ukrayna savaşının etkisini nasıl görüyorsunuz? Krizi siyasi olarak çözme umutları var mı?" sorusu üzerine, Türkiye'nin son 20 yıldır bölgedeki her türlü çatışma ve krizde, uyuşmazlıkların barışçıl yollarla çözülmesine yönelik tüm diplomatik çabayı gösterdiğini anımsattı.
Bölgenin, uzun süredir uyuşmazlıklardan ve çatışmalardan payına düşeni aldığını, bu saatten sonra barış, huzur ve refaha her şeyden çok ihtiyacının olduğunu belirten Altun, şu değerlendirmelerde bulundu: "Öncelikle bu savaş, Sayın Cumhurbaşkanımızın 'Dünya 5'ten büyüktür' iddiasının ne kadar haklı ve yerinde olduğunu bir kez daha göstermiş, 'Daha adil bir dünya mümkün' arayışının gerekçesini ortaya koymuştur. Türkiye bu savaş karşısında istikrar merkezi olarak bölgede sorunların çözümü için çabalayan en önemli aktörlerden biri olmuştur. Sayın Cumhurbaşkanımız, hem Sayın Putin hem de Zelenskiy ile sürecin en başından beri krizin çözülmesi, tansiyonun düşmesi için yakın diyalogda bulunmuştur. Sayın Cumhurbaşkanımız, hem Sayın Putin hem de Zelenskiy ile yakın diyaloğunu, sürecin en başından beri krizin çözülmesi, tansiyonun düşmesi için bir imkan olarak kullanmıştır. Türkiye 'istikrarlaştırıcı güç' olarak üzerine düşeni şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da yapmaya devam edecektir."
Fahrettin Altun, Ukrayna'daki savaşın yaratacağı mülteci sorunu ve mevcut diğer mülteci krizleri için çözüm geliştirilmesini, uluslararası sistemdeki en önemli öncelikler arasında gördüklerini vurguladı.
Ukrayna'daki savaşın yarattığı insani trajedi ve mülteci sorununu önemsediklerini ve sivil kayıplara yol açan çatışmaların durdurulacağı bir ateşkes ortamının ivedilikle sağlanması gerektiğine inandıklarını ifade eden Altun, Türkiye'nin bu konudaki diplomatik çabalarını sonuna kadar sürdürmeye devam edeceğinin altını çizdi.
"ÖRNEK İŞ BİRLİĞİ DAHA FAZLA ALANA YAYILACAK"
Altun, Katar'ın birçok bölgesel ve uluslararası krizin çözümündeki arabulucu rolüne ilişkin değerlendirmesinin sorulması üzerine, bunun, Türkiye ve Katar arasında gerek bölgesel gerek küresel krizlere yönelik ortak tutumun varlığını gösterdiğine dikkati çekti.
"Türkiye ve Katar'ın, Orta Doğu'da sinerji ve uyum içinde hareket etmesiyle bölgenin uzun süreli uyuşmazlıkları için çözüm umudu artacaktır. Türkiye'nin Katar ile geliştirdiği askeri ilişkileri, bu açıdan proaktif ve güçlendirici bir unsur olarak görmek gerekmektedir" diyen Altun, şunları kaydetti: "Türkiye ve Katar, başta siyasi konular ve bölgedeki gelişmeler olmak üzere birçok hususta sürekli iletişim ve koordinasyon içinde bulunmaktadır. İki ülke Suriye, Filistin ve Libya meseleleri başta olmak üzere birçok konuda benzer vizyona sahiptir. Türkiye-Katar ilişkileri, köklü dostluk ve kardeşlik bağlarına dayanıyor. İki ülke arasındaki ilişkiler her alanda hızla gelişiyor, yapılan karşılıklı ziyaretler de söz konusu ilişkiye ivme kazandırıyor. Özellikle bölgede yaşanan yeni açılımların ve atılan uzlaşı adımlarının ışığında, yapılacak yeni anlaşmaların ortak bağlarımızı daha da güçlendireceğine inancımız tamdır. Dolayısıyla, ikili ilişkiler mutlaka Körfez ve Orta Doğu'daki büyüme, huzur ve istikrara yansıyacaktır. Türkiye ve Katar, her zorlu koşulda birbirine sahip çıkan iki kardeş ülkedir ve her düzeyde güçlü ilişkilere sahiptir. Tarihi ve kültürel yakın bağlara sahip Türkiye ve Katar, ikili ilişkilerine ilaveten, uluslararası meselelerde de örnek alınacak bir iş birliği sergiliyor. Eminim önümüzdeki dönem bu örnek iş birliği daha fazla alana yayılacak."
FIFA 2022 DÜNYA KUPASI
Altun, "Orta Doğu'daki ilk turnuva olarak Dünya Kupası'na ev sahipliği yapacak Katar'ı nasıl görüyorsunuz?" sorusu üzerine, Katar'da düzenlenecek FIFA 2022 Dünya Kupası organizasyonunu önemle takip ettiklerini bildirdi.
Dünya Kupası'nın ilk kez bir İslam ülkesinde düzenlenmesini memnuniyetle karşıladıklarını ve Katar'ın bu organizasyonunun başarılı olmasını arzu ettiklerini vurgulayan Altun, şunları dile getirdi: "Söz konusu turnuva aynı zamanda Katar'ın büyük spor etkinlikleri için ana destinasyon olarak dünya spor haritasındaki konumunu güçlendirecektir. Dünya çapında milyonlarca kişinin izlediği önemli spor organizasyonlarından birinin Katar'da düzenlenecek olması, uluslararası sahnedeki varlığı için bir dönüm noktası olacaktır. Diğer taraftan Türkiye'nin de uluslararası spor etkinliğine ev sahipliği yapma deneyimi bulunuyor. Bu nedenle her türlü yardıma da hazır olduğumuzu belirtmek isterim. Katar'ın da daha önce hiç olmadığı kadar olağanüstü bir turnuva düzenleyeceğinden eminim."