İsrail'de yayın yapan Haaretz gazetesinin haberine göre, İsrail ordusuna bağlı Ordu Polisi Ceza Soruşturması Birimi, Ebu Akile'nin öldürülmesine ilişkin ceza soruşturması açmayı planlamıyor.
Haberde, Ebu Akile'nin Cenin yakınlarındaki Burkin beldesindeki bir gözaltı operasyonu sırasında vurulduğu belirtilirken, burada İsrail ordusuna bağlı "Duvdevan" isimli komando birliklerinin görev yaptığı bilgisi paylaşıldı.
İsrail ordusundan Albay Meni Liberty'nin olaya ilişkin yürüttüğü soruşturmada, İsrailli komandoların Ebu Akile'nin bulunduğu bölgeye 6 el ateş ettiklerinin tespit edildiği kaydedildi.
Soruşturmaya göre, Ebu Akile'nin vurulduğu noktaya yaklaşık 190 metre mesafede bulunan bir cipteki komandonun, gazetecilerin durduğu bölümden gelen ateşe karşılık verdiği aktarıldı.
Haberde, Ebu Akile'nin bu sırada İsrail askerlerince vurulmuş olmasından endişe edildiği kaydedildi. Söz konusu habere ilişkin değerlendirme talebine ise İsrail ordu sözcülüğünden henüz bir yanıt gelmedi.
İSRAİL, ORDU VE KAMUOYU TEPKİSİNDEN ÇEKİNİYOR
İsrail Ordusu Askeri Savcısı Yifat Tomer-Yerushalmi'nin, İsrail askerlerinin yakınlardaki silahlı kişileri hedef aldığı, gazeteciyi görmediği ve "suç şüphesi bulunmadığı" için ceza soruşturması açmadığı ifade edildi.
Haberde, soruşturma açılmasıyla potansiyel şüpheli askerlerin askeri bir operasyon sırasındaki eylemlerinin sorgulanmasının, İsrail ordusu ve kamuoyunda tepkiyle karşılanacak olmasının ordunun kovuşturmadan çekinme nedenlerinden biri olabileceğine dikkati çekildi.
Filistin yönetiminin, İsrail'in Ebu Akile'nin otopsisine katılmasına izin vermediğine ve gazetecinin vücudundan çıkan mermiyi teslim etmediğine işaret edilerek, İsrail ordusunun kurşunun "kaynağının tespit edilmesinin mümkün olmadığı" açıklaması yaptığı anımsatıldı.
İsrail ordusunun, Filistinli gazetecinin ölümüne ilişkin ceza soruşturması açmamasının ABD yönetiminin eleştirisine yol açacağı değerlendirildi.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'ın aynı zamanda ABD vatandaşı olan Ebu Akile'nin ailesine "olaya ilişkin detaylı soruşturma" sözü verdiği hatırlatıldı.
Haaretz'in haberine göre, İsrailli sivil toplum örgütü "Yesh Din", konuya ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, "Ordu, yargı mekanizması, artık soruşturma görüntüsü verme derdine bile girmiyor. Şikayetlerin yüzde 80'i herhangi bir ceza soruşturmasına tabi tutulmuyor. Siyaset ve imaj, gerçek ve adaletten daha değerli gibi görünüyor. Bu kadar ciddi bir dosyada bile ordunun kendisini soruşturması adil ve etkili bir soruşturmaya yetersiz ya da isteksiz olduğunu kanıtlıyor." ifadelerini kullandı.
AL JAZEERA MUHABİRİ ŞİRİN EBU AKİLE'NİN ÖLDÜRÜLMESİ
Katar merkezli Al Jazeera televizyonunun deneyimli saha muhabiri Şirin Ebu Akile (51), 11 Mayıs'ta İsrail güçlerinin Batı Şeria'da bulunan Cenin'deki mülteci kampına düzenlediği baskını takip ettiği sırada, İsrail askerlerinin açtığı ateşle öldürülmüştü.
Görevini yaptığı sırada ve üzerinde "basın" yazılı çelik yelek giydiği halde Ebu Akile'nin İsrail askerleri tarafından gerçek mermiyle vurularak öldürülmesi tepkilere neden olmuştu.
İsrail'in öldürdüğü Filistinli gazeteci Ebu Akile, işgal altındaki Doğu Kudüs'te on binlerce kişinin katılımıyla 13 Mayıs Cuma günü son yolculuğuna uğurlanmıştı.
İsrail polisi, Ebu Akile'nin tabutunu hastaneden alarak Doğu Kudüs'ün Eski Şehir bölgesine taşımak isteyenlere kauçuk kaplı mermi, ses bombası ve coplarla müdahale etmiş, bu sırada tabutun yere düşmesi son anda önlenmişti. Söz konusu görüntüler uluslararası kamuoyunda tepkiyle karşılanmıştı.
Eski Şehir'de ve çevresinde cenazeye katılmak için toplanan gruplara karşı İsrail polisi, gün boyu güç kullanmıştı.
FİLİSTİNLİ KADIN MİLLETVEKİLİ GAYDA RİNAVİ ZUABİ İSTİFA ETTİ
Öte yandan İsrail'de koalisyon ortağı Meretz Partisi'nin Filistinli kadın milletvekili Gayda Rinavi Zuabi, "Mescid-i Aksa'daki şiddet, Filistinli gazeteci Şirin Ebu Akile'nin cenazesindeki manzaralar ve hükümetin sağ politikalarını" gerekçe göstererek koalisyondan istifa ettiğini açıkladı.
İsrail Kamu Yayın Kuruluşu'nun (KAN) haberine göre, İsrail vatandaşı olan Zuabi, yaptığı yazılı açıklamayla koalisyon hükümetinden istifa ettiğini duyurdu.
Zuabi, istifa mektubunda, Mescid-i Aksa'daki şiddet ve Filistinli kadın gazeteci Şirin Ebu Akile'nin cenazesindeki manzaraların kendisini "ahlaki bir karar almaya" zorladığını belirtti.
Koalisyona Arap ve Yahudilerin bir arada çalışarak eşitlik ve saygı çerçevesinde yeni bir yol çizebilmesi ümidiyle katıldığını aktaran Zuabi, koalisyon liderlerinin sağ siyaseti parlatmayı, "şahince, katı ve sağ pozisyonlar" almayı tercih ettiğini ve "Arap toplumunu kandıran bir koalisyonun parçası olmayacağını" paylaştı.
Yedioth Ahranoth gazetesi, Zuabi'nin üyesi olduğu Meretz Partisi'nin lideri Nitzan Horowitz'i bilgilendirmeden Başbakan Naftali Bennett ve Dışişleri Bakanı Yair Lapid'e istifa mektubunu gönderdiğini yazdı.
İKTİDAR, MECLİS'TE MUHALEFETİN ALTINA DÜŞTÜ
Milletvekili Zuabi'nin istifasıyla, mecliste 60-60 milletvekiliyle eşit sayıdaki koalisyon hükümetinin Meclis'te muhalefet karşısındaki oy sayısı 59-60 koalisyonun aleyhine döndü.
İsrail basını, Zuabi'nin istifasıyla koalisyon hükümetinin düşmesi ve ülkenin 40 ayda beşinci defa seçime gitmesi riskinin arttığını yazdı. İsrail'de mevcut koalisyon hükümeti 8 partinin bir araya gelmesiyle 61 milletvekilinin güvenoyuyla Haziran 2021'de kurulmuştu.
İsrail Başbakanı Naftali Benett'in liderlik yaptığı sağdaki Yamina Partisi'nden milletvekili Idit Silman, geçen ay "yeterince sağ siyaset izlemediği" gerekçesiyle koalisyondan istifa etmişti.