Son dakika: Bakan Koca'dan maymun çiçeği virüsü açıklaması! Türkiye'de maymun çiçeği hastalığı var mı?

Son dakika... Bakan Koca, "Maymun Çiçeği Hastalığı konusunda KAMUOYU MÜSTERİH OLMALI: Hayvan kaynaklı olan, bazen insanlara da bulaşan bu hastalık bir Pandemiye yol açmaz. Semptomların genellikle 2-3 hafta içinde kendiliğinden düzeldiği bilinmektedir. Afrika’da görülen hastalığa ülkemizde rastlanmamıştır." dedi.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :22 Mayıs 2022 , 17:36 Güncelleme Tarihi :22 Mayıs 2022 , 19:12
Son dakika: Bakan Koca’dan maymun çiçeği virüsü açıklaması! Türkiye’de maymun çiçeği hastalığı var mı?

Bakan Koca, "Maymun Çiçeği Hastalığı konusunda KAMUOYU MÜSTERİH OLMALI: Hayvan kaynaklı olan, bazen insanlara da bulaşan bu hastalık bir Pandemiye yol açmaz. Semptomların genellikle 2-3 hafta içinde kendiliğinden düzeldiği bilinmektedir. Afrika'da görülen hastalığa ülkemizde rastlanmamıştır." dedi.

MAYMUN ÇİCEĞİ DÜNYANIN GÜNDEMİNDE

New York'ta ilk defa bir kişide maymun çiçeği virüsüne rastlandığı bildirildi.

New York Sağlık Departmanınca yapılan açıklamada, eyalet sınırları içerisinde ilk defa bir kişide maymun çiçeği virüsüne rastlandığı, hastayla temas halinde olabilecek kişilere ulaşmaya çalışıldığı ifade edildi.

Açıklamada, Hastalık Kontrol Merkezi (CDC) tarafından söz konusu kişinin izole edildiği ve tedavisine başlandığı belirtildi.

Yetkililer, perşembe günü, Afrika dışında nadiren görülen ve grip benzeri semptomlara neden olabilen bir virüs olan iki olası maymun çiçeği vakasını araştırdıklarını açıklamıştı.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), şimdiye kadar 80 maymun çiçeği vakasını doğrularken 50 vaka henüz araştırılıyor.

Endemik bir virüsün neden olduğu nadir hastalıklardan biri olarak bilinen maymun çiçeği, Kongo ve Batı Afrika türü olmak üzere ikiye ayrılıyor.

Virüsün Kongo türünün yüzde 10'a kadar ölüm riski bulunurken Batı Afrika türünün her 2 vakadan birinde yüzde 1 ölüm oranına sahip olduğu biliniyor.

Genellikle hayvandan insana ve nadiren insandan insana yakın temasla bulaşan virüs, vücutta yüksek ateş ve kaşıntılı kabarcıklara yol açabiliyor.

UZMANLAR ŞAŞKIN
Şimdiye dek Afrika'daki birçok maymun çiçeği salgınını takip eden bilim insanları ise dünyadaki yeni salgına şaşırdıklarını söylüyorlar. Amerikan AP haber ajansına konuşan virolog Oyewale Tomori, "Her uyandığımda yeni bir ülkede vaka tespit edildiğini görüyorum. Gerçekten şaşkınım" ifadelerini kullandı. Geçmişte Nijerya Bilim Akademisi'nin de başkanlığını yapan ve DSÖ'de danışma kurullarında görev alan Tomori, "Bu Batı Afrika'da alışık olduğumuz türden bir salgın değil. Belki de Batı'da yeni bir şeyler oluyordur" dedi.

50 YILDIR MEVCUT
Tarihte ilk kez 1958'de maymunlarda tespit edilen virüs, insanlar arasında ilk defa 1970'te Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nde kayıtlara geçti. Afrika dışında ilk olarak 2003'te ABD'de görüldü. Daha sonra 2018'de İngiltere ve İsrail, 2019'da Singapur ve 2021'de ABD'de, Afrika'ya seyahat eden bazı kişilerde maymun çiçeği virüsüne rastlandı. Şimdiye kadar en çok Afrika'da etkili olan virüs, 2017'de Nijerya'da büyük salgına yol açarken ülkede 200 kişi virüse yakalandı ve vakaların yüzde 3.3'ü hayatını kaybetti. DSÖ'nün verilerine göre, Nijerya'da yıllık 3 bin maymun çiçeği vakası görülürken, bunların büyük bir bölümü enfekte sıçanlar ve sincaplarla yakın temas kurulan kırsal bölgelerde tespit edildi.



ÖLÜM VAKASI YOK
Endemik bir virüsün neden olduğu nadir hastalıklardan biri olarak bilinen maymun çiçeği, Kongo ve Batı Afrika türü olmak üzere ikiye ayrılıyor. Virüsün Kongo türünün yüzde 10'a kadar ölüm riski bulunurken Batı Afrika türünün ise her 2 vakadan birinde yüzde 1 ölüm oranına sahip olduğu biliniyor. Son salgında ise şimdiye kadar ölüm vakası kaydedilmiş değil

TEDAVİSİ VAR MI
Yüksek ateş, terleme, sırt ve kas ağrısı, halsizlik gibi semptomlara ek olarak yüzde ve genital bölgede kabarcıklar ve döküntüler görülebiliyor. Enfekte olduktan 6 ile 13 gün içinde ortaya çıkan belirtiler, 2 ila 4 haftaya kadar sürebiliyor. Ağır vakaların büyük bir kısmı ise çocuklarda görülüyor. Genelde enfekte olan kişilerde hafif semptomlar görülürken, bağışıklığı düşük kişiler virüsten daha fazla etkileniyor.

AŞILAR ETKİLİ
Maymun çiçeği vakalarının başka ülkelere yayılarak küresel salgına dönüşme ihtimali tartışılırken, virüsün ölüm riskine karşı doğrudan etkili bir aşı bulunmuyor. DSÖ verileri de çiçek hastalığına karşı kullanılan aşıların maymun çiçeği virüsüne karşı yüzde 85'e kadar etkili olduğunu gösteriyor. Bunun dışında tedavi için antiviral ilaçlar ve tedaviler de etkili oluyor.

BILL GATES BUNU DA MI ÖNGÖRDÜ
Dünyanın en zengin kişilerinden olan Microsoft'un kurucusu Bill Gates, Koronavirüs pandemisine ilişkin komplo teorilerine hiç şüphesiz en çok konu olan isimdi. Son maymun çiçeği vakalarında da zirveyi kimseye kaptırmadı. Sosyal medyada, Bill Gates'in maymun çiçeği salgınını da önceden bildiğine dair paylaşımlar yapıldı. Bazı hesaplar, Avrupa ve ABD'deki maymun çiçeği vakalarından Bill Gates'i sorumlu tuttu. Ancak söz konusu paylaşımlar incelendiğinde, Bill Gates'in bağlamından koparılmış açıklamaları olduğu anlaşılıyor. Kasım 2021'de İngiltere Sağlık Komitesi Üyesi Jeremy Hunt ile bir söyleşi gerçekleştiren Bill Gates, hükümetleri gelecekteki pandemiler ve biyo-terör saldırıları konusunda uyarmıştı. Gates bu konuda, geçmişte biyolojik silah olarak kullanılan çiçek virüsünü örnek vermişti.

TÜRKİYE'DE MAYMUN ÇİÇEĞİ VAKASI GÖRÜLDÜ MÜ?
Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü'den yapılan son dakika açıklamasında "Ülkemizde bugüne kadar "maymun çiçeği" vakası görülmemiştir." denildi.

Genel Müdürlükten yapılan yazılı açıklamada, "Monkeypox, kemirgenler ve primatlar gibi vahşi hayvanlardan kaynaklanan ve bazen insanlara bulaşan zoonotik bir hastalıktır. Ortopoksvirüs ailesine ait olan maymun çiçeği virüsünden kaynaklanır. İnsan vakalarının çoğu, hastalığın endemik olduğu Orta ve Batı Afrika'da görülmüştür. Monkeypox, temas ve solunan büyük damlacıklar yoluyla damlacık maruziyeti ile bulaşabilir. Hastalık genellikle kendi kendini sınırlar ve semptomlar genellikle 14 ila 21 gün içinde kendiliğinden düzelir. Monkeypox hastalığı ile ilgili gelişmeler Dünya Sağlık Örgütü, Avrupa Hastalık Kontrol ve önleme Merkezi(ECDC) bildirimleri ve Uluslararası Sağlık Tüzüğü kapsamında diğer ülkelerin uluslararası odak noktaları ile bilgi alışverişinde bulunularak Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü Bulaşıcı Hastalıklar ve Erken Uyarı Dairesi Başkanlığımız tarafından yakından takip edilmektedir. Ülkemizde bugüne kadar vaka görülmemiştir" denildi.

YAYILIM HIZI YAVAŞ
Maymun çiçeği virüsünün 7 Mayıs'ta İngiltere'de görülmesinin ardından yaklaşık 2 hafta içinde 12 ülkede daha tespit edilmesi, dünya genelinde hastalığın salgına dönüşme endişesine neden oldu. Virüs, şu ana kadar İngiltere'nin yanı sıra ABD, Almanya, Avustralya, Belçika, Fransa, İspanya, İsrail, İtalya, İsveç, İsviçre, Kanada ve Portekiz'de görüldü.

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İsmail Balık, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, maymun çiçeğinin, Kovid-19'da olduğu gibi havadaki damlacıklar ve solunum yoluyla kolaylıkla bulaşabilen bir virüs olmadığının altını çizdi.

Virüsün, insandan insana bulaşması için yoğun ve yakın temas gerektiğini belirten Balık, "Dünya Sağlık Örgütünün resmi olarak açıkladığı maymun çiçeği vaka sayısı 90 civarında, 56 da şüpheli vaka var. Dolayısıyla Kovid-19 ile karşılaştırdığımız zaman, yayılım hızının son derece yavaş olduğunu görüyoruz. Bulaşma şekli Kovid-19'da olduğu gibi kapanmalara gitmeyi gerektirecek şekilde değil. Genel olarak insanlarla temasımızda hijyen tedbirlerine uyarsak, bu virüsün yayılması kolay olmayacaktır." diye konuştu.

Balık, maymun çiçeği virüsünün bulaşma şeklinin dünyada ilk kez tespit edildiği yıllardakinden farklı seyrettiğine işaret ederek, "Virüs ilk kez ortaya çıktığında küçük çaplı salgınlar yaptı. Fare, sıçan, sincap gibi kemiricilerden insanlara bulaşmıştı, bölgesel kalmıştı ve yayılmamıştı. O zaman hayvanlardan insanlara bir bulaşma ön plandayken şimdi insandan insana bulaşmanın da olduğunu görüyoruz. Çünkü Afrika ile hastalığın yaygın görüldüğü, endemik olduğu bölgelerle hiç bağlantısı olmayan kişiler arasında da virüsün yayıldığını görüyoruz. Bu da virüste, insandan insana geçişi kolaylaştıran bir değişim olduğunu düşündürüyor. Bununla ilgili araştırmalar devam ediyor. "

"ÇİÇEK AŞISI OLANLAR YÜZDE 80'DEN FAZLA KORUNUYOR"
Maymun çiçeğinin, çiçek hastalığı virüsüyle aynı aileden olduğunu söyleyen Balık, şöyle devam etti:

"Çiçek hastalığı dünyadan silindiği için 1980'den sonra çiçek aşısı yaptırılması terk edildi. Yaşı 45'in üzerinde olanlar çiçek aşılıdır, kollarında çiçek aşısı izi vardır. Çalışmalar, bu kişilerin yüzde 80'den fazla bu virüse karşı da korunduğunu gösteriyor. Hastalığın gençlerde daha ağır seyretmesinde onların aşısız olmasının rolü olabilir. Zaten bazı ülkeler şu anda çiçek aşısının yeni jenerasyonunu hızlı şekilde üretmeye ve risk gruplarına uygulamaya başladılar. Hastalığın yayılma durumuna göre bu diğer ülkelerde de gerçekleşebilir."

Balık, hastalığın kesin bir tedavisinin bulunmadığını ama bu virüs grubuna etkili bazı ilaçlar olduğunu belirterek, "Eğer virüs yayılmaya devam ederse bu ilaçlardan hangilerinin daha etkili olduğu hızlıca gözlemlenecek ve ilaç tedavisi de yakın zaman tespit edilecektir." diye konuştu.

"ŞU ANA KADAR HİÇBİR ÖLÜM GÖRÜLMEDİ"
Hastalığın öldürücülüğünün düşük olduğunu vurgulayan Balık, "Maymun çiçeği virüsü, çiçek hastalığı kadar öldürücü değil. Ayrıca virüsün, ortaya çıktığı yıllardaki kadar da öldürücü olmadığını söyleyebiliriz. Şu ana kadar hiçbir ölüm görülmedi. Virüs ilk kez ortaya çıktığında bir bölgede yüzde 10'a kadar, diğer bölgede yüzde 1'in altında ölüm görülüyordu ama şu an muhtemelen yapı değiştirmiş yayılımda olan virüsün ölümcüllük oranı muhtemelen daha da düşük. Belki de hiç ölümcül olmayacak. Bunu zaman içinde göreceğiz." değerlendirmesinde bulundu.

Prof. Dr. İsmail Balık, çiçek aşısının hastalığı yeni kapan kişilerde bile etkili olabildiğine işaret ederek, "Ayrıca 'çiçek serumu' dediğimiz serumla da hastalık tedavisinde kullanılabilir gibi görünüyor. Çiçek serumu, çiçek hastalığı geçirmiş veya aşılı kişilerin kanlarındaki antikorların yoğunlaştırılmasıyla elde edilebiliyor." bilgisini paylaştı.

"CİLTTE KIZARIKLIK VE İÇİ SIVI DOLU DÖKÜNTÜLERLE SEYREDİYOR"
Maymun çiçeği hastalığının tanısının kolaylıkla koyulabildiğini kaydeden Balık, şöyle konuştu:

"Hastalık seyrine bakılarak kolaylıkla anlaşılabilir. Öncelikle ateş, baş ağrısı, kas ağrısı ve sırt ağrısı gibi bulgularla başlıyor. Ardından ciltte kızarıklık ve nohut büyüklüğüne kadar varan içi sıvı dolu döküntülerle seyrediyor. Özellikle bu sıvı çok bulaştırıcı. Bu şekilde olan kişilerin kendilerini izole etmeleri, başkalarıyla temas etmemeleri gerekiyor. Bu çerçevede sağlık çalışanları da hastaya korunmasız müdahale etmişse bulaşması söz konusu olabilir. Bu tip kimselerle temas edebilecek, polis memuru gibi çalışanların da dikkatli olması gerekiyor."

Balık, hastalığın henüz semptomların ortaya çıkmadığı kuluçka süresi boyunca bulaşmadığını dile getirerek, "Hastalık belirtiler başladıktan sonra bulaşmaya başlıyor. Kuluçka süresi genellikle 6 ila 13 gün arasında ancak 5 ila 21 gün arasında da değişebiliyor. Kuluçka süresinin ardından 2-4 hafta kadar süren hastalık süreci oluyor." dedi.

Prof. Dr. Balık, hastalığın Kovid-19'a göre rahatlıkla teşhis edilebilen hastalığın Türkiye'de herhangi bir vaka olması durumunda da hızlıca belirleneceğine işaret ederek, "Hasta kişiyle teması olanların yaklaşık 20 gün kadar karantinada kalmaları öneriliyor ama virüsün muhtemelen değişime uğramış bu yeni formunun ne şekilde seyir gösterdiği, tam olarak nasıl bulaştığı, nasıl bir klinik tablo oluşturduğu ve nasıl tedavi edileceği önümüzdeki günlerde netleşecektir." ifadelerine yer verdi.

"DÜNYANIN HERHANGİ BİR KAPATMAYA GİDECEĞİNİ DÜŞÜNMÜYORUM"
Maymun çiçeğinin turizmi olumsuz etkilemeyeceğini düşündüğünü dile getiren Balık, şunları kaydetti:

"Virüsün bulaşma şekli göz önünde bulundurulduğunda dünyanın herhangi bir kapatmaya gideceğini düşünmüyorum. Hem bireysel olarak tedirgin olmamıza gerek yok hem de turizm açısından herhangi bir olumsuzluk oluşacağını zannetmiyorum. Genel hijyenik tedbirlere uyulması durumunda virüsün toplumda yayılması veya turizmi olumsuz etkilemesi açısından herhangi bir sorun oluşmayacaktır."