NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Türkiye'nin, terör saldırılarından en çok zarar gören NATO üyesi olduğunu, bu yüzden endişelerini gidermek için bir yol bulunması gerektiğini söyledi.
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Türkiye'nin, terör saldırılarından en çok zarar gören NATO üyesi olduğunu, bu yüzden endişelerini gidermek için bir yol bulunması gerektiğini söyledi.
Stoltenberg, İsviçre'nin Davos kasabasında düzenlenen "Davos Zirvesi" olarak da bilinen Dünya Ekonomik Forumu'nda (WEF) konuştu.
İsveç ve Finlandiya'nın NATO'ya katılımlarının kolektif güvenliği artıracağını belirten Stoltenberg, Avrupa Birliği-NATO bağını da kuvvetlendireceğini söyledi.
Stoltenberg, Rusya'nın sınırlarında daha fazla NATO üyesi istemediği gerekçesiyle NATO'ya ültimatom göndererek bağlayıcı bir anlaşma talep ettiğini anımsatarak, şu ifadeleri kullandı:
"Sınırlarında daha az NATO görmek istedi ve savaş başlattı. Şimdi sınırlarında daha fazla NATO görüyor. İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliğine başvuruları tarihi önemde. Türkiye'nin gündeme getirdiği endişeleri ele almanın öneminin de farkındayım.
Unutmamalıyız ki; hiçbir NATO müttefiki, terör saldırılarından Türkiye'den daha fazla zarar görmemiştir ve başka hiçbir müttefik, Türkiye'den daha fazla mülteciye ev sahipliği yapmamıştır. Bu yüzden oturup ileriye doğru bir yol bulmalıyız. Bunu yapacağımızdan eminim."
Stoltenberg, Türkiye'nin ABD, Kanada ve İngiltere ile uzun yıllardır Ukrayna'yı desteklediğini de dile getirdi. Rusya, Ukrayna'yı işgal ettiğinde NATO'nun buna hazır olduğunu vurgulayan Stoltenberg, doğu kanadındaki mevcudiyete değindi.
Stoltenberg, gelecek ay Madrid'de düzenlenecek NATO zirvesinde, müttefikleri daha tehlikeli ve rekabetçi dünyaya adapte etmek için cesur kararlar alınacağını aktardı.
ÇİN VE RUSYA'YA EKONOMİK BAĞIMLILIK
5G ağlarında Çin teknolojisinin kullanılması ve Kuzey Akım 2 projesine de değinen Stoltenberg, Ukrayna savaşının otoriter rejimlere olan ekonomik bağımlılığın enerji krizi şeklinde görülen büyük kırılganlıklara yol açacağını öğrettiğini belirtti.
Stoltenberg, "Batı ülkeleri güvenliklerini, ekonomik karlara değişmemeli. Ekonomik seçimlerimizin güvenliğimiz için sonuçları olduğunu kabul etmeliyiz. Özgürlük, serbest ticaretten daha önemlidir." diye konuştu.
İLETİŞİM BAŞKANLIĞININ İSVEÇ'İN NATO ÜYELİĞİNE İLİŞKİN PAYLAŞIMI İSVEÇ BASININDA GENİŞ YER ALDI
Öte yandan Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığından "İsveç'in NATO üyeliğine" ilişkin İsveç'ten beklenenler konusunda 5 madde şeklinde yayımladığı paylaşım, İsveç basınında geniş yer buldu.
İsveç devlet televizyonu SVT, ''Türkiye'nin İsveç'ten NATO beklentileri'' başlığıyla duyurduğu haberde, "Salı günü Türkiye, İsveç'in NATO üyeliğini onaylamak için isteklerini bildiren listeyi sundu. Türkiye, İsveç'in NATO üyeliğini onaylamak için güvenlik garantisi ve terörle mücadelede iş birliği yapmasını istiyor." 'ifadeleri kullanıldı.
"TERÖR ÖRGÜTÜ PKK, PYD'Yİ DE YÖNETİYOR"
Haberin altında yayımlanan bir görüntüde de Güvenlik ve Kalkınma Politikası Enstitüsünün kurucu ortağı Svante Cornell, terör örgütü PKK'nın Türkiye'de kanlı terör eylemleri düzenlediğini ve birçok Kürt vatandaşı öldürdüğünü söyledi. Cornell, PKK ve YPG'nin her ikisinin de devlet kurmak istediğini, PKK'nın YPG'yi de yönettiğini belirtti.
Aftonbladet gazetesinde "5 maddede Türkiye'nin İsveç'ten istekleri" başlığı kullanılırken gazeteye açıklama yapan İsveç Dışişleri Bakanı Ann Linde, Türkiye ile müzakerelerin sürdüğünü belirterek söz konusu bildiri hakkında yorum yapmak istemediğini ifade etti.
Expressen gazetesinde ise "Türkiye'nin NATO üyeliğimizi onaylaması için 5 madde" başlığı kullanılırken İsveç'in, terör örgütlerine maddi desteğini çekmesinin istendiği vurgulandı.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığından dün "Türkiye, terör örgütlerini destekleyen İsveç'ten NATO'nun kolektif güvenlik prensibi çerçevesinde somut garantiler beklemektedir" mesajıyla İsveç'in NATO üyeliği başvurusuna Türkiye'nin tutumu anlatılmış, İsveç'ten beklentiler 5 maddede özetlenmişti.
Buna göre İsveç'in terörizme siyasi desteği sonlandırması, terörün finansman kaynaklarını kurutması, terör örgütü PKK/PYD'ye silah desteğini durdurması, Türkiye'ye karşı uyguladığı ambargolar ve yaptırımları kaldırması ve terörizme karşı küresel iş birliği yapması istenmişti.