Güvenlik meselesinin sadece terör konusundan ibaret olmadığını vurgulayan Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Uyuşturucuyla mücadelen birçok konuya kadar göçmen meselesinin kapsamlı bir şekilde ele alındığı, kamuoyunda sorulan sorulara gerçekçi cevapların bulunduğu ve önümüzdeki dönemdeki planlamaların tartışıldığı bir tablo ortaya çıktı. Geçmiş dönemlerde Türkiye'nin masada olduğu zamanlarda sahada olmadığı dönemler olurdu. Türkiye'nin sahada olduğu dönemlerde masada olmadığı dönemler olurdu. Aslında bu da bir çeşit bir vesayet yazılımının neticesi olarak gündeme gelirdi. Sayın Cumhurbaşkanı'mızın Başbakanlığından itibaren bu yazılımın demokratik bir yazılıma dönüşmesi için de siyasi hareketimiz Cumhurbaşkanı'mızın liderliğinde büyük bir devrim gerçekleştirmiştir. Bugün görüldüğü gibi aynı anda masa ile sahayı birbirine alternatif, birbirine zıt unsurlar olarak görmeyen aynı anda hem masada hem sahada olabilen bir kapasite siyasetin koordinasyonundan meşru siyasetin talimatları çerçevesinde etkili bir şekilde ortaya çıkabilmektedir."
EKONOMİYLE İLGİLİ DEĞERLENDİRMELER YAPILIYOR
Çelik, toplantıda, ekonomiyle ilgili kapsamlı bir değerlendirmenin yapılacağını dile getirerek, "Bu çerçevede milletvekillerimizin, yetkili kurul üyelerimizin, MKYK üyelerimizin sahadan topladığı tüm veriler, bize gelen bütün talepler, bizim önümüzde konulan bütün tartışma konuları kapsamlı bir şekilde değerlendirilerek önümüzdeki günlerde neler yapacağımıza dair ve hangi etkileşimler içinde neleri dikkate alarak siyasetimizi hayata geçireceğimize dair bir beyin fırtınası da bugün itibarıyla gerçekleşecek." diye konuşu.
Toplantı kapsamında yarın da "tarım ve enerjiyle ilgili" oturumun yapılacağını belirten Çelik, daha sonra da Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın başkanlığında kapsamlı bir istişare ve değerlendirme gerçekleştirileceğini söyledi.
Çelik, kampın, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kapanış hitabıyla sona ereceğini bildirdi. Bu kampın, salgın döneminde ara verilen geleneğin yeniden hayata geçirilmesi bakımından önemli olduğunu ifade eden Çelik, "Aynı zamanda bu kamp, şu anda Türkiye'de ve Türkiye ile alakalı olarak dış dünyada konuşulan bütün iç ve dış politika başlıklarının bu iki gün içinde bütün boyutlarıyla masaya yatırılıp tartışıldığı bir sonuç doğuracak." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın imzasıyla yayımlanan genelgeye göre her yıl 5 Haziran tarihinin bulunduğu haftanın, "Türkiye Çevre Haftası" olarak kutlanacağını dile getiren Çelik, bu nedenle kampın da çevre farkındalığı, çevre bilinci kapsamında oluşturulduğunu belirtti.
"TAMAMEN SPEKÜLASYONA DAYANAN BİR YAKLAŞIM"
İç ve dış politika meselelerinin yanında son zamanlarda muhalefetin ortaya koyduğu birtakım kara propagandaların, yalanların ve bunlarla mücadelenin de stratejilerini tartıştıklarını aktaran Çelik, şöyle konuştu:
"Şunu bir kere söylemek isterim, bunu son derece sakıncalı ve yanlış buluyorum. İkide bir, daha olmayan seçimin seçim güvenliğiyle ilgili olarak bir kara propaganda özellikle CHP tarafından yürütülüyor. Bu, hiçbir şekilde belli bir temele dayanmayan, belli bir mesnedi olmayan, tamamen spekülasyona dayanan bir yaklaşım. Arkasına önüne koydukları hiçbir şey yok. Şunu söylüyorlar, 'Seçim sonuçlarını kabullenmeyecekler. Seçim sonuçlarıyla oynayacaklar.' Daha önce de bunları söylediler. Netice itibarıyla bütün seçimler, bütün itirazlar bittikten sonra sonuç ne çıkarsa ona saygı duyarız dedik. Bu konuda yüksek bir öz güvene, yüksek bir demokratik bilince sahibiz dedik. Nitekim İstanbul ve Ankara'daki yerel seçimlerle ilgili olarak itirazlar yapıldı, sonuç ortaya çıktı. Biz de sürece, sonuca saygı duyarız dedik ve sonuçta kazananları tebrik ettik çünkü nihayetinde milletimizin iradesi o şekilde tecelli etti diye. Dolayısıyla AK Parti'nin, bu konuda suçlanacak zerre kadar geçmişinde ya da bugününde bir leke yoktur ama bu suçlamaları yapanların geçmişinde açık oy gizli tasniften başka birtakım yaklaşımlara kadar bu tip lekeler mevcuttur."
"KAYBEDECEKLERİ SEÇİME ŞİMDİDEN BAHANE UYDURMAYA ÇALIŞIYORLAR"
Çelik, vatandaşların her birinin her seçimde sandıklara sahip çıkmasından da büyük memnuniyet duyduklarını söyledi.
Ömer Çelik, "En büyük seçim güvenliği garantisi, terörle mücadeledir. Terör, bir ülkenin seçim güvenliğini tehdit eden en büyük beladır. Terörle mücadeleye destek vermeyenlerin, terör konusunda sesi çıkmayanların, suç örgütleriyle mücadeleye destek vermeyenlerin çıkıp da bize seçim güvenliğiyle ilgili söyleyeceği bir ders yoktur. Ya gereksiz bir spekülasyon ortaya çıkarıyorlar ya da kaybedecekleri seçime şimdiden bahane uydurmaya çalışıyorlar." dedi.
Cumhur İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayının kim olduğunu da sorduklarını dile getiren Çelik, şunları kaydetti:
"Sayın Devlet Bahçeli de söyledi, biz de defalarca ifade ettik. Cumhur İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı, Cumhurbaşkanı'mız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'dır. Bu konu kesin bir konudur. Asıl merak edilen konu, onların masasında ne döndüğüdür, ne tartışıldığıdır. Kamuoyunun gündemini bu tip spekülasyonlarla hiçbir şekilde meşgul etmelerine müsaade etmeyeceğiz. Onların yapması gereken, kamuoyunun önüne çıkıp adaylarını ifade etmeleridir."