Batıdan doğuya, kuzeyden güneye halen yaşadığımız sorunların köküne baktığımızda hep bu kadim kavganın izlerini görürüz.
'BİZİM YOLUMUZ YA İSTİKLAL YA ÖLÜM YOLUDUR'
Çürük kabuklara sarılanların akıbeti 1919 Samsun'da başlayan süreçteki mandacı zihniyetin akıbetinden farklı olmayacaktır. Bizim yolumuz ya istiklal ya ölüm yoludur. Bizim yöntemimiz bugün de hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır, o satıh tüm vatandır ilkesidir.
En zayıf zamanımızda bu anlayışla 7 düveli arkasına alanları denize döktüysek bugün de aynı inançla ülkemizi 2023 hedeflerine ulaştıracak, 2053 vizyona kavuşturacağız.
Türkiye geçmişte takoz, istismar siyasetinden çok çekti. Milletimizin bu tür kavgalar yüzünden ödediği bedellerin telafisi için 20 yıldır gece gündüz çalışıyoruz. Türkiye'ye çağ atlattığımızı söylüyoruz
Demokrasi ve kalkınma mücadelesi 85 milyonun hayatını olumlu yönde geliştirmiştir. Bunları muhalefet adına karşımıza dikilen kifayetsiz muhterislere rağmen başardık. Ülkemizi dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri haline getirmeye çalışıyoruz.Hiç endişe etmeyin bunu da başaracağız
Türkiye'nin bölgesel ve küresel gelişmeler karşısında sergilediği ilkeli tutumun dışarda birilerini rahatsız etmesini anlıyoruz.
Beklentilerimiz karşılanmadan NATO'nun genişlemesi konusunda tutum değişikliğine gitmeyeceğiz. Batının kendi güvenlik ve refahını korumak üzerine kurduğu sistem çatırdıyor. BM'nin reform edilmesi konusunda yıllardır dile getirdiğimiz teklifin isabeti görülüyor. Dünya 5'ten büyüktür. Şimdi kendileri bunu söylemeye başladılar. BM Güvenlik Konseyi'ni reforme edelim diyorlar. Dediğimize gelecekler.
Biz her zaman söylediğimiz adımı atıyoruz. Yatırım, üretim, istihdam yoluyla büyüme esasına dayalı model ile sıkıntılı süreci ülkemiz için avantaja çevirecek adımları atıyoruz.
Ülkemiz Suriye kaynaklı düzensiz göçü 11 yıldır başarıyla yönetirken Ukrayna - Rusya krizi sonucu Avrupa'nın yaşadığı paniği ibretle seyrediyoruz. Duamız dünyanın içinde geçtiği kritik dönemi bir an önce geride bırakarak yoluna devam etmesidir. İnsanlarımızın günlük hayatında yaşadığı sıkıntıları asla hafife almıyoruz. Hayat pahalılığı yükünü azaltmanın çarelerini arıyoruz. Önümüzde konuttan otomobile uzanan bir liste var. TÜİK'in Mayıs verileri enflasyonun artık aşağı yönlü bir eğilime girdiğini göstermektedir.
Piyasaların fiyatlandırma alışkanlığını değiştirmelerini sağlayarak hayata pahalılığına sınır çekmeye çalışıyorız. Dünyanın 2. Dünya Harbi sonrasında yaşadığı en büyük sarsıntınn ülkemizi en az kayıpla çıkarmanın güçlüğünü biliyoruz.
Seçimlere bir yıl kala böyle bir tabloyla karşı karşıya bulunmamız işimizi elbette biraz daha zorlaştırıyor olabilir. Bizim 20 yıllık tarihimizde hiçbir başarımız bizlere altın tepside sunulmadık. Biz bugünlere akrebin kıskacında yoğrularak geldik. Çalıştık, sabrettik, girdiğimiz tüm mücadelelerin hepsinden alnımızın akıyla çıktık.
ÇİFTÇİ VE MEMURLARA MÜJDE
Çiftçilerimize ve memurlarımıza iki ayrı müjde vermek istiyorum.
Dünyanın en önemli tahıl tedarikçileri Rusya ve Ukrayna'nın aralarındaki savaş sebebiyle ortaya çıkan belirsizlikler tarımda kendine yeterli olmayan ülkeleri tedirgin ediyor. Tahıl, sebze ve meyve fiyatlarındaki dalgalanmalara maliyetlerin yükselmesinden, bazılarının fırsatçılığa yönelmesinden kaynaklanıyor. Yeni düzenlemeleri yakında hayata geçireceğiz. Muhalefet ve mandacı ekonomistler buğday ithal ediyoruz yaygarasını tekrarlamaktan geri durmuyor. Yüksek ithalat rakamlarının sebebi ülkemizim en büyük gıda ihracatçılarından biri olmasındandır.
Yeni hasat dönemine girdiğimiz bugünlerde üretim bölgelerinden mahsülün beklediği haberini alıyoruz. TMO'nun 2022 hasat döneminde yapacağı buğday ve arpa alım fiyatlarını teşvik fiyatlarını açıklamak istiyorum.
TMO sert ekmeklik buğdaya ton başına 6 bin 50 TL alım, 1000 prim bedeli olmak üzere 7 bin 50 lira ödeme yapacaktır.
Ofisimizin arpa alım fiyatı ise ton balına 5 bin 500 lira alım, 500 prim bedeli olmak üzere 6 bin TL olarak belirlenmiştir.
Çiftçi kayıt ofisimize kayıtlı üreticilerimiz yararlanabilecektir. TMO'nun fiyatları diğer kamu kurumları için de belirleyici olacaktır. Mazot, gübre desteklerini almaya devam edeceklerdir.
3600 EK GÖSTERGE MÜJDESİ
Bitmedi, şimdi de memurlarımıza vereceğimiz müjdeye geliyorum. Bilindiği gibi uzunca bir süredir çalışan ve emekli memurlarımızla ilgili 3600 ek gösterge diye bilinen bir hazırlık yürütüyoruz. Nihayet bu çalışmayı tamamladık ve Meclisimizin takdirine sunma safhasına getirdik. Yarınki Kabine toplantımızın ardından yapacağımız Millete Sesleniş konuşmamızda bu hazırlığı detayları ile anlatacağım. Bugün burada sadece daha önce söz verdiğimiz 4 meslek grubunu değil 5 milyonu aşkın memurumuzun ve emeklilerin tamamını ilgilendiren bir formülle bu meseleyi çözdüğümüzün müjdesini paylaşmakla yetinmek istiyorum.