Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) İstanbul Üniversitesindeki akademik yapılanmasına ilişkin davada, Yargıtayın bozma kararının ardından dosyası ayrılan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun eski başdanışmanı Fatih Gürsul, "FETÖ silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı.
İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuksuz sanık Fatih Gürsul ile avukatları katıldı.
Duruşmada söz alan Gürsul, hakkındaki tespit tutanağının hatalı olduğunu öne sürerek, "Yaklaşık 5 yıldır söylüyorum, 2015'te sıfır olarak satın aldığım telefonda '2014'te ByLock kullanılmıştır.' diyor tespit tutanağı. Faturayı dava dosyasına sunmuştum. Bilirkişinin adil şekilde rapor yazdığına dair inancım yok. Birinci ve ikinci rapor arasındaki çelişkilerin giderilmesini ve beraatimi talep ediyorum." dedi.
Gürsul, Kılıçdaroğlu'nun eski başdanışmanı olduğu için kendisi hakkında 28 bin kez ByLock'a girdiğine dair haberler yapıldığını söyledi.
Fatih Gürsul'un avukatları ise esas hakkındaki mütalaaya karşı yaptıkları savunmalarında, beraate ilişkin taleplerini dile getirdi.
Son sözü sorulan Gürsul, "Dava, siyasi bir davadır. Önceki yargılamadaki gerekçeli kararda, CHP Genel Başkanının başdanışmanı olmam, artırım sebebi olarak belirtilmiştir." iddiasında bulundu.
Mahkeme heyeti, sanık Gürsul'u, FETÖ kapsamında "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırdı. Heyet, takdiri indirim uyguladığı cezayı 6 yıl 3 aya düşürdü.
DAVANIN GEÇMİŞİ
İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi, 26 Aralık 2017'deki kararında, tutuklu sanıklardan Fatih Gürsul'u "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 10 yıl 6 ay hapisle cezalandırmıştı.
Diğer sanıklar Adem Sezgin Uzun, Elif Yaprak Saraç, Fatih Mehmet Keleşoğlu, Hakan Doğan, Kasım Karagöz, Muhammet Akif Altun, Mustafa İsmail ve Uğur Tuncel'i "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 9'ar yıl hapis cezasına çarptıran heyet, diğer sanık Turgay Atasoy'a ise aynı suçtan indirim uygulayarak 7 yıl hapis cezası vermişti.
Bu kararların temyiz edildiği İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi, 14 Mart 2018'de verdiği kararla, 10 sanığın "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan aldıkları hapis cezalarını usul ve yasaya uygun bulmuştu. Bu hükmün temyiz edildiği Yargıtay 16. Ceza Dairesi, 19 Temmuz 2020'de usulü eksiklikler bulunduğu gerekçesiyle yerel mahkeme kararını bozmuştu.
Yeniden görülen davanın 10 Kasım 2021'de yapılan duruşmasında mahkeme heyeti, eylemlerini iştirak halinde işlememiş olmaları gerekçesiyle sanıklardan Fatih Gürsul'un da aralarında bulunduğu 8'inin dosyalarının ayrılmasına ve tek tek yargılanmalarına hükmetmişti.
Bunun üzerine Gürsul hakkındaki dava, İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesinde görülüyordu.
GÜRSUL'UN FETÖ BAĞLANTILARI
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun 15 Temmuz darbe girişimi için kontrollü darbe söyleminin mimarı olduğu bilinen Bylock'çu eski başdanışmanı Fatih Gürsul'un örgüt bağlantıları da olduça dikkat çekici...
FETÖ'cü Fatih Gürsul'un FETÖ ile ilişkileri Turkuvaz Kitap'tan çıkan "Yönünü Şaşıran Ok" isimli kitapta da derinlemesine ele alınmıştı.
BYLOCK'ÇU KEYNEK İLE GÜRSUL AYNI EVDE KALDI
Bylock'un lisans sahibi David Keynes'in ABD'den Türkiye'ye gelip soruşturma birimlerine teslim olması gündeme bomba gibi düşmüştü. Etkin pişmanlıktan yararlanmak isteyen ancak ifadeleri savcılık tarafından yeterli görülmeyerek tutuklanan ve hakkında 'silahlı terör örgütü üyeliği' suçundan 15 yıla kadar hapsi istenen Keynes'in, neredeyse her taşın altından çıkan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun Bylock'çu eski başdanışmanı Fatih Gürsul'la aynı örgüt evinde kaldığı ortaya çıktı.
CHP İMAMIYLA DİRSEK TEMASI
Gürsul 17-25 Aralık darbe girişiminden kısa bir süre önce Kılıçdaroğlu'nun yanına yerleştirilerek başdanışmanı yapıldı. 15 Temmuz darbe girişiminden kısa bir süre sonra ise örgüt bağlantılarının deşifre olması nedeniyle görevine son verildi. Toplam 28 bin kez Bylock'a giriş yaptı. Kılıçdaroğlu'nun eski danışmanının en çok temasta olduğu isim örgütün CHP'den sorumlu imamı olan Ahmet Hamdi Parlak. Parlak, aynı zamanda MİT TIR'ları kumpasındaki en kritik isimlerinden de biri. Parlak, Bylock'un lisans sahibi David Keynes'in mahrem yapılanmayı ifşa etmesin diye Ankara'daki örgüt evinde 'karantinaya' alan, bir nevi gözetim altında tutan kişiydi. Aynı eve CHP liderinin eski Bylockçu başdanışmanı Fatih Gürsul da kalıyordu.
DAVİD KEYNES'İ KONTROL ALTINDA TUTUYORDU
David Keynes de ifadesinde Gürsul'la Ankara'daki üniversite eğitimi sırasında tanıştığını, Gürsul'un o dönem örgüt yurtlarında kalarak belletmenik yaptığını ifade etti.
Gürsul hakkında ifade veren gizli tanık 'Karadeniz' ifadesinde, "Ahmet Hamdi Parlak ile Fatih Gürsul'un iyi derecede arkadaşlığı vardır. Birbirleriyle sık görüşürlerdi. Alpaslan Demir (David Keynes)'i kontrol altında tutan ekipte yer almıştır" ifadelerini kullandı.
MİT TIR'LARINI DURDURAN ASKERLERİN İMAMIYLA AYNI GRUPTA
Gürsul'a FETÖ tarafından verilen önemin bir diğer yansıması ise Bylock yazışmalarında 'Genel Müdürler' (GM) isimli gruba alınması oldu. Gürsul'un alındığı grup, MİT TIR'larını durduran askerlerden sorumlu olan 'Cemil' kod Süleyman Gürbüz'ün de bulunduğu bir gruptu. Gürsul, GM Grubu'ndaki Kemal Kılıçdaroğlu'nu GB (Genel Başkan) veya KK kısaltması ile ifade ediyor. Yapılan yazışmalarda 7 Haziran ve 1 Kasım 2015'teki seçimlere yönelik örgütsel faaliyetlerle ilgili çalışmalar yer alıyor.
ABİ NASIL HAREKET EDELİM
Soruşturma birimlerinin yaptığı Bylock yazışmalarında tespitler de Gürsul'un Ahmet Hamdi Parlak'tan aldığı talimatları içeriyor. Yazışma içeriklerinde geçen, 'Abi erken seçim var ya, Erdoğan 1 Kasım dedi, benim erken gelmem gerekir mi?' sözü ile kastedilenin 1 Kasım 2015 günü ülkemizde yapılan genel seçimler olduğu değerlendirildiğinden, Gürsul'un Ahmet Hamdi Parlak isimli kişiden, söz konusu seçim öncesinde nasıl hareket etmesi yönünde fikirlerine başvurduğu tespit edildi. Gürsul'un Kılıçdaroğlu'nu 'GB' yani Genel Başkan ve 'KK' Kemal Kılıçdaroğlu şeklinde kodladığı da yazışmalarla ortaya çıkarıldı.
MASON MAHREM YAPILANMASINDA ÖĞRENCİ
FETÖ'nün Gürsul'a verdiği bir diğer önemi gösteren bir diğer önemli veri ise; FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in üst düzey bir mahrem imama, "Bu bir sır. Arkadaşlar bunu kimseye duyurmasınlar. Hoca bu işlere de el atmış dedirmesinler" dediği Mason Mahrem yapılanmasında 'öğrenci' çıkması oldu. Soruşturma birimlerinden elde edilen verilere göre örgüt, bu şahısları seçerken ilk şart olarak örgüt içinden ve örgüte tam olarak bağlı olmalarını gözetti. Bu yapılanmaya seçilecek olan kişilerin örgüt kurumlarında okumamış ve çalışmamış olmasına dikkat edildi. Mason localarına sızdırılacak kişilerin aynı zamanda loca faaliyetlerine de uygun olması şartı konuldu.